Yeni "e-" = m-yaşam
MAKRO BAKIŞ / Faruk Eczacıbaşı Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı
Dünya Bankası tarafından hazırlanan bir rapor, Türkiye Bilişim Vakfı olarak yaklaşık 15 yıldır savunduklarımızı küresel boyutta sağlam verilerle doğruladı. "Kalkınma için Bilgi ve İletişim 2009: Erişimde Genişleme ve Etkisinde Artış" başlıklı 340 sayfalık raporun en can alıcı verisi şu:
"120 ülkede sabit hatlı telefonlarla mobil telefonların, çevirmeli sistemlerle internete geniş bantla bağlanmanın etkileri incelendiğinde, gelişmekte olan ülkelerde sadece mobil telefon kullanımıyla, kişi başına milli gelirde ortalama yüzde 0,8 artış görülmektedir."
Bu veriyi, London Business School'dan Leonard Wawerman'ın 2005'teki benzer araştırmasında açıkladığı veriyi şöyle destekliyordu:
"Gelişmekte olan bir ülkede her 100 kişi için, fazladan her 10 cep telefonu, kişi başına düşen milli geliri yüzde 0,6 artırıyor."
Dünya Bankası Raporu'nun 2009 verileri, TBV olarak "BİT, genel ekonomik refahı artırmada katma değeri en yüksek araçtır, bunu var gücümüzle toplumsal boyutta kullanmalıyız" tezimizde ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi.
Buna ek olarak, BİT içinde hele özellikle mobil iletişimin, daha önce tasavvur edilmeyen bambaşka bir özelliğini de ortaya çıkarttı: Daha önce akla gelmeyen yepyeni iş modelleri kurarak, cep telefonunu ekonomik faaliyeti hızlandıran bir araca dönüştürmek. İngiliz The Economist dergisi, mobil iletişimdeki bu kuantum sıçramasını 26 Eylül 2009 sayısında 16 sayfalık özel bir ekle inceleme gereği duydu.
Cep telefonu öyle bir araç ki, ülkelerin milli gelir artışındaki payı hesap edilebilir hale gelmiş durumda. Bu noktaya nasıl geldik? Konunun, birbiriyle bağlantılı iki boyutu var:
- Cep telefonu, yeni teknoloji sayesinde laptop/notebook halini alıyor. Her an, her yerden, ucuza internete bağlanmak (teorik olarak) mümkün hale geliyor. Bunun anlamı açık: Bilgiye erişimde mazeret kalmayacak (yine teorik olarak).
- Cep telefonu küresel boyutta yaygınlaşıyor. Kullanıcı sayısı 4 milyara ulaştı. 2013'te dünyada cep telefonu sayısının 6 milyara varacağı hesaplanıyor. Bunun en az üçte ikisi gelişmekte olan ülkelerde kullanılacak.
Dünya Bankası Raporu'nun başlığındaki "Erişimde Genişleme" ve "Etkisinde Artış" sözcüklerini kanıtlayan veriler...
Mobil iletişim, bizi yepyeni bir bilgi yönetimi kavramıyla tanıştırıyor. Bu yeni kavram, iletişimin "m" (mobil) hali. 1999'da Avrupa Birliği tarafından dile getirilen "her an, her yerden, ucuza internet bağlantısı" emeli gerçekleşme yolunda. Böylece, cep telefonuyla ulaşılan bilgi, ekonominin daha hızlı, verimli, etkin işlemesi için daha kolay kullanılabilecek. PC, laptop, notebook gibi boyutu sürekli küçülmekte olan bilgisayarlar, neticede bilgiyi cebimize kadar sokmuş durumda.
Bu gelişmenin doğal ve şimdiye kadar düşünülmedik uygulamalarına birkaç örnek, ilerleyeceğimiz yol hakkında fikir veriyor. Örnekler ayrıca, her zaman vurguladığımız Ar-Ge ve inovasyonun şirketler için ne kadar yaşamsal önemde olduğunu da gösteriyor:
-Yerleşik iletişim ağlarından hâlâ yoksun üçüncü dünya ülkelerinde, cep telefonu sayesinde mobil bankacılık aldı yürüdü. Banka hesabına ihtiyaç olmaksızın insanlar, telefon üzerinden kısa mesaj (sms) atarak havale yapar oldular. 2013'e kadar cep telefonuyla 600 milyar dolarlık havale yapılacağı hesaplanıyor. Klasik bankacılığın en önemli kurumları bu gelişmeyi fark ederek mobil bankacılık hizmeti vermeye başladılar.
-ABD'de AT&T ve İndiana Üniversitesi, yüksek lisans öğrencileri ve öğretim üyelerinin üniversitenin çıktılarına Blackberry üzerinden ulaşmalarını sağlamak üzere ortaklık yaptılar.
-CourseSmart adlı bir Amerikan e-kitapçısı, ders kitaplarının iPhone ve iPod Touch'larda da okunmasını sağlayacak yeni bir yazılım geliştirdi.
-Digital Millenial adlı eğitim materyali üreticisi, ortaöğrenimde 9 ve 10. sınıf öğrencilerine matematik eğitimini Microsoft Windows Mobile yazılımıyla cep telefonu üzerinden sağlamaya başladı.
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Michigan Üniversitesi'nden Prof. Dr. Elliot Soloway'in şu sözü, konuyu özetlemeye yeterli: "Gelecekte, mobil cihazların hepsi birbirine bağlanmış olacak. Bunlar yeni kalem ve yeni kağıttır."
Bütün bu yeniliklerin temelinde, cep telefonunun kullandığı bandın genişliği elbette can alıcı nokta. Genişbant olmadan, cep telefonu inerneti "çekmiyor." Nitekim, "ekonomik büyüme" ile "mobil iletişim" arasındaki ilişkide can alıcı öğe: Genişbant.
Dünya Bankası Raporu, sonucu rakamlarla çok güzel açıklıyor: "Yüksek hızlı internet erişiminde her yüzde 10'luk artış, ekonomik büyümeyi yüzde 1.3 büyütmektedir."
Bugüne kadar dar kapsamlı araştırma ve hesaplarla varılan "BİT, ekonomiyi büyütmeye yarar" iddiası, şimdi küresel boyutta, hem de konuya gelişmekte olan ülkeler açısından bakılarak doğrulandı.
Bundan 10 yıl önce hedef e-teknolojiydi. Kısa süre içinde m-teknolojideki gelişmeler daha fazla hız kazandı. İnternete erişimin kolaylaşması, ulaşım bandının genişlemesi, haberleşme gereçlerindeki fonksiyonların çoğalması küresel bilgiye erişimi artırdı ve görünen o ki, çok daha yüksek boyutlara getirecek.
Teknolojik boyutlardaki gelişmeler bizi sevindirebilir, hoşumuza gidebilir. Ama asıl etkileyen ve küresel dengeleri yerinden oynatan sonuçları görebilmek ve anlayabilmek gerçekten çok zor. Demokratik dengelerin tekrar yerine oturması, katılımcılığın ve paylaşımcılığın artması gibi sonuçların ön gelişmelerini İran'daki son başkaldırıştaki "Twitter" sitesinin etkisinde gördük. Bu sonuçları kimse öngöremezdi. Bakalım bundan sonra ne gibi sürprizler bekliyor. Ben çok heyecanlı olacağını tahmin ediyorum.