Yeniden Varlık Barışı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Değerli DÜNYA okurları, son dört makalemin konusu "yeni" ve "yeniden" yapılan düzenlemelerle ilgili. Son iki haftadır, yeni Teşvik Sistemi'yle ilgili üç makale, yeni vergisiz birleşmeyle ilgili de bir makale okudunuz. Başlıktan da görüldüğü gibi bugün aynı nitelikli makalelere bir yenisini ekliyorum.

Geçtiğimiz hafta Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen bir kanun tasarısına eklenen iki maddeyle, uygulama süresi bitmiş olan Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun'a (Kamuoyunca bilinen ismiyle Varlık Barışı Kanunu'na) yeniden uygulama olanağı getirilmesi öngörüldü. Komisyondan geçen tasarının yasama sürecini tamamlayarak yürürlüğe girmesi halinde, Varlık Barışı'ndan yararlanamayanlar, yeniden bu olanağa kavuştu.

Bu nedenle Varlık Barışı'yla ilgili konuları tekrar hatırlatmak ve yapılan değişikliklerin bir özetini yapmak istedim.

Varlık Barışı ne getirmişti?

Varlık Barışı'yla ilgili kanunda amaç;

. Yurtdışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının ekonomiye kazandırılması ve taşınmazların kayda alınması,

. Yurtiçinde bulunan ancak kayıtlarda yer almayan varlıkların, işletmelere sermaye olarak konulmak suretiyle öz sermaye yapılarının güçlendirilmesi, olarak ifade edilmiştir.

Varlık Barışı nasıl uygulandı?

Varlık Barışı Kanunu'yla yapılan düzenlemelerle;

. Yurtdışında 1 Ekim 2008 tarihi itibariyle sahip olunan varlıkların;

- Rayiç bedelle banka, aracı kurum veya vergi dairesine bildirilmesi,

- Belirlenen sürede Türkiye'ye getirilmesi ya da Türkiye'deki banka veya aracı kurumda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

- Beyan edilen değerler üzerinden %2 oranında vergi ödenmesi,

. Türkiye'de bulunan ancak 1 Ekim 2008 tarihi itibariyle defter kayıtlarında yer almayan kıymetlerin;

- Rayiç bedelle vergi dairesine beyan edilmesi,

- Defterlere kaydederek pasifte özel bir fon hesabı açılması,

- Fon tutarının sermayeye eklenmesi,

- Beyan edilen değerler üzerinden %10 oranında vergi ödenmesi, öngörülmüştü.

Varlık Barışı, yararlananlara ne sağladı?

Varlık Barışı Kanunu, yararlananlara;

- Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaması,

- Diğer nedenlerle, 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak, 22.11.2008 tarihinden sonra başlayan vergi incelemeleri sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu kanun kapsamında beyan edilen tutarların mahsup edilmesi ve kalan tutar üzerinden tarhiyat yapılması, olanağı sağladı.

Yeni tasarıyla Varlık Barışı uygulamasında neler değişiyor?

Yakında Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesi beklenen tasarıda yer alan düzenlemeler, yukarıda özetlenen Varlık Barışı uygulamasında şu değişikliklerin yapılmasını öngörüyor:

- Varlık Barışı'nın süresi uzatılıyor. Bu çerçevede, hem yurtdışında, hem de yurtiçinde 1 Haziran 2009 tarihi itibariyle sahip olunan kapsamdaki varlıklar için kanundan yararlanmak mümkün olacak.

- Bu değişikliğe bağlı olarak, beyan ve ödeme süreleri yeniden belirleniyor. Kanundan yararlanmak isteyenler, 30 Eylül 2009 tarihine kadar bildirim ve beyanda bulunabilecekler.

- Beyan edilen veya bildirilen varlıkların değerinin, yapılacak vergi incelemelerinde dikkate alınabilmesi, bildirilen veya beyan edilen varlıkların değeri üzerinden hesaplanan verginin ödenmesi koşuluna bağlanıyor.

- Beyan edilen varlıkların değerinin, yapılacak vergi incelemelerinde bulunan, indirimi mümkün olmayan katma değer vergisi nedeniyle doğan tarhiyatlarda da dikkate alınması mümkün hale getiriliyor.

- Bakanlar Kurulu'na, beyan ve bildirim sürelerini uzatma yetkisi veriliyor.

Yeni tasarıyla Varlık Barışı uygulamasında neler değişmiyor?

Yukarıda da ifade ettiğim gibi, uygulama süresi bitmiş olan Varlık Barışı Kanunu'na yeniden hayat kazandırılıyor. Bu çerçevede bir önceki bölümde özetlenen beş temel noktada değişiklik yapılıyor.

Düşünülebilecek birçok konuda yine herhangi bir düzenleme yok. Düzenleme yapılabilecek olmasına rağmen yine düşünülmeyen çok konu sayılabilecek olmakla birlikte, önemli gördüğüm iki tanesini şu şekilde özetleyebilirim:

- Her şeyden önce 2008 yılı kapsama alınmıyor. Beyan edilen veya bildirilen varlıkların değeri, 2008 yılına ilişkin olarak yapılacak vergi incelemelerinde, bulunacak farktan yine düşülemeyecek. 2008 yılı beyannamelerinin çoktan verilmiş olduğu dikkate alınırsa, bu değişikliğin yapılmaması için gerçekte bir neden yok. Vergi incelemesine alınan yılların ilke olarak yakın yıllar olduğu dikkate alınırsa, 2008 yılının kapsama alınmasının, kanunun başarısına ciddi katkı yapacağı açıktır.

- Kanundan yararlananlara, indirimi reddedilen katma değer vergisi açısından da bir olanak sağlanıyor. Ancak katma değer vergisi oranının yanlış uygulanmasından kaynaklanan tarhiyatlar yine uygulama kapsamı dışında kalıyor.