Yerli tablet üretene 'kademeli' teşvik geliyor
Tablet bilgisayarlar ve akıllı tahta, birinci yıl yüzde 40, ikinci yıl yüzde 60, üçüncü yıl yüzde 80 yerlilik oranıyla üretmeyi taahhüt eden firmadan alınacak.
İSTANBUL - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Fatih Projesi kapsamında akıllı tahta ve tablet bilgisayarları Türkiye'de üretmeyi taahhüt eden firmaya ihaleyi vereceklerini belirterek, "Birinci yıl yüzde 40 yerlilik oranına, ikinci yıl yüzde 60, üçüncü yıl yüzde 80 yerlilik oranına ulaşmayı taahhüt eden firmadan alacağız. Kademe şartnamede de olacak" dedi.
Ergün, Kanal 24;te katıldığı bir televizyon programında Fatih Projesi ile ilgili alınan "yerlilik oranı" kararını açıkladı.
Bakan Ergün, Fatih Projesi'nin kaldıraç gücü olan bir proje olduğuna işaret ederek, bütün öğrencilerin artık akıllı tahtalar ve tablet bilgisayarlarla, e-kitaplarla eğitimlerini devam ettireceklerini, bu durumun yazılım sektörü ve ders içerikleriyle ilgili çok büyük bir sektörü de meydana getireceğini söyledi.
Tablet bilgisayarlar ve akıllı tahta üretiminin de çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan Ergün, proje kapsamında "yerli üretime" kademeli teşvik verileceğini açıkladı.
Nihat Ergün, şöyle devam etti:
"Şimdi diyoruz ki, biz böyle büyük bir proje başlattık, bu 7-8 milyar dolarlık bir tablo oluşturuyor 4 yıl içerisinde. Biz bu yapıdan bir üretim de çıkarmak istiyoruz. Kim bu akıllı tahtayı ve tablet bilgisayarları Türkiye'de üretmeyi taahhüt ediyorsa ondan alacağız. İşte belki kademe şartnamede olacak. Birinci yıl yüzde 40 yerlilik oranına, ikinci yıl yüzde 60, üçüncü yıl yüzde 80 yerlilik oranına ulaşmayı taahhüt eden firmaya biz bunu vereceğiz.
Bu firma kimse yani, siz olursunuz, başkası olur, rekabete açık bir şekilde tabii ki bunlar gerçekleştirilecek. Ama önemli olan şu; eskiden bu yüksek satın alma gücünü ucuza alalım diye kullanıyorduk. Şimdi size diyoruz ki, kardeşim biz 10 bin tane alacağız, ama burada üretirsen alırız senden. Şimdi siz de bakıyorsunuz, ya sayı 1.000'den 10 bine çıktı, 100 bine çıktı. O zaman burada bir üretim bandı kurmak avantajlı, benim için de avantajlı ve sürekli bir pazar, siz yatırımınızı buraya getiriyorsunuz bu sefer. Böylece yatırımı da çekmiş oluyoruz. O teknolojiye sahip oluyoruz, o know-how bizim oluyor. Daha önce ithal ettiğimiz ürünleri, bu sefer içeride üreten, hatta ihraç eden bir ülke haline gelmiş oluyoruz. Yani, offset sistemlerinin ve kamunun proje kabiliyetinin, yüksek satın alma gücü kabiliyetinin bir kaldıraç olarak kullanılması çok önemli sonuçlar doğuruyor. Yeni dönemde inşallah bu sonuçları da hep beraber görmüş olacağız."
Fatih Projesi komşu ülkelere de örnek olacak
Ergün, Fatih Projesi ile büyük bir yazılım sektörünün de doğacağını belirterek, "Komşu ülkeler de eğitim potansiyellerini artırmak için, bizdeki başarı hikayelerini görecekler, belki bizim bu alanda attığımız adım bütün etrafımızdaki ülkelere de örnek olacak ve büyük bir ihracat potansiyeli ortaya çıkacak" diye konuştu.
Boeing ve Airbus'a parça veriyoruz
Bakan Ergün, kamu ihalelerinde, kamunun projelerinde offset uygulamalarıyla ilgili de bilgi vererek, uygulamaya ilk savunma projeleriyle başlandığını ve çok iyi bir noktaya gelindiğini söyledi.
Uygulama ile Türkiye'de bir sürü savunma şirketinin ortaya çıktığını belirten Ergün, şunları kaydetti:
"Bunlar, küçük çaplı şirketlerdi, sonra onlar kendine mahsus ürünler de geliştirmeye başladılar. Şimdi Türk Hava Yolları'nın uçak alımları sebebiyle bazı şartlar konuldu, offset şartları konuldu. Bazı havacılık firmalarımız şimdi Boeing'e parça veriyorlar, Airbus'a parça veriyorlar mesela.
Yani 500 milyon dolarlık bir yılda parça alımı taahhüdü yapılmıştı, ama beğenildi, havacılık sektörü de gelişti. 1 milyar dolarlık, 1,5 milyar dolarlık parça vermeye başladık Boeing'e, Airbus'a. Biz de bundan istifade etmek amacıyla bunu yaygınlaştırıyoruz. İşte sağlık sektöründe, eğitim sektöründe, şimdi Fatih Projesi'yle bunu yaygınlaştıracağız."