Yetenekli yönetici ne ister?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ahmet TAMTEKİN / Yönetici Koçu

Dünyanın en büyük ilaç şirketlerinden birinin global CEO’su Türkiye’yi ziyaret ettiğinde yöneticilerine şöyle demiş: “Bu şirkete katılan yetenekli yöneticiler, şirketimizin isminin cazibesiyle bu kararı vereceklerdir. Ancak, bu şirketten ayrılmayı seçen yetenekler, yöneticilerinin liderlik alanında eksiklerinden dolayı bizden kopacaklardır”. Ne güzel bir tespit!

Yetenekli bir yönetici, eğer kendi isteğiyle şirketinden ayrılıyorsa genellikle yeni şirketindeki mevki ve maaşı neden olarak öne sürer. Ayrılan için de ayrıldığı şirket için de bu dış dünyaya verilecek en münasip ve en akla yatan açıklamadır.

Oysa boşluk hissetmeyen yetenek, para veya mevki için şirketinden ayrılmaz, hatta iş aramaz, kendisini gizlice arayan kafatasçıya “ilgilenebilirim” demez. Hani nasıl bünyeniz, bağışıklık sisteminiz zayıflayınca, grip virüsünü kapmaya eğilimli olursanız, çalıştığınız şirkete bağlılığınızı zedeleyen şartlar oluşunca da başka şirketlerden tekliflere açık olursunuz.

Sınırlarını en çok zorayacak ortam istiyor

Onca yatırım yapılan, şirkete verebileceklerinin büyük bir kısmını henüz verememiş yetenekleri rakiplerinize kaptırmanın gerçek sorumlusu da şirketinizin lider kadrosudur.

Yetenekleri şirkete bağlı tutmak için neyin doğru olduğunu bulabilmek için yetenekli yöneticilerin canla başla uzun yıllar çalıştığı şirketlere bakalım. Hani devlet memuru gibi iş güvencesine yaslanarak değil de yaratıcı bir şekilde, şirketin başarısına kilitlenmiş, aldığı maaş ve primden bağımsız büyük bağlılıkla kendini başka şirketlerden gelecek tekliflere tamamen kapatmış yeteneklerin bulunduğu başarılı şirketleri inceleyelim.

Yaratıcılık, rekabetçilik ve yetenek bağlılığını aynı anda yakalamış bu şirketlerin ortak özelliği o şirketin başındaki lider kadrolarıdır. Yetenekli yöneticilerle yapılan binlerce saatlik bireysel koçluk seanslarımdan öğrendiğim şu: doğal yeteneği olan kişiler “bu yeteneği heba etmeyeceksin ve yaşamında önemli bir misyonun parçası olacaksın” fikrine inanmış oluyor ve bu paradan ve hatta bazen pozisyondan önemli oluyor. Dolayısı ile her yetenekli yönetici, sınırlarını en çok zorlayacak, yeteneklerini en çok değerli kılacak ortamları arıyor. Bu ortam yoksa yeteneğini heba etmemek için, büyük bir misyonun parçası olabilecek fırsat yakalamak için ilk fırsatta kaçıyor.

Şirkete bağımlılığı nasıl sağlarsınız?

Yeteneği şirketinize bağlamak için dört bileşen var. 1.) Genç yeteneğin kendisine rol modeli olarak alabileceği bir lider. 2.) Yeteneğe gurur kaynağı olacak uzun vadeli hedefler ki yol haritası olmayan, gaz ve toz bulutu şeklindeki şirket misyonlarını kastetmiyorum 3.) Yeteneğin olabildiğince hızla kendini geliştirebileceği spor salonuymuş gibi liderliğe ait kaslarını sürekli geliştirebileceği ortam. 4.) Samimi sevgi ve önemsenmek. Çünkü yüksek IQ da EQ da duygusallığı yanında getiriyor.

Bu dört faktörü birleştirin, yaratıcılık, rekabetçilik ve yetenek bağlılığında mucizeler yaratırsınız. Aksi takdirde yetenekleriniz olmuş dutlar gibi sapır sapır kopup gideceklerdir. Size, bir yerlere gidemeyen ve zaten büyük şeyler başarmak arzusu ve yeteneği olmayan yöneticiler kalacaktır.

Bunun çözümü ne? Şirketin başındaki ekibin, yetenek çekebilecek profilde liderlereden oluşmasına çalışacaksınız. Bir vizyonu, yol haritası olan, takımındaki insanların yeteneklerini devamlı en uç noktada geliştiren ve onlara içten gelen insan sevgisiyle önemsendiklerini hissettiren “alfa liderler” olacak. Genç yeteneklerinizde bu özellikleri ölçümleyecek, geliştireceksiniz.