”Yetim hakkı yiyeni aramızda barındırmayacağız”

Erdoğan, Rize'nin Güneysu ilçesi Öğretmenevi'nde düzenlenen AKP İlçe Kongresi'nde konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

GÜNEYSU - AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şehirlere kaynak ayırdık, kurumlar, bu kaynağı nasıl kullanırsa kullansın gibi bir yönetim düşüncemiz olmadı, takip ettik, kovaladık verdiğimizi nerede? Nasıl harcıyor? Bunu gerek şahsım, gerek Bakan arkadaşlarım, gerek  Milletvekili arkadaşlarım hep birlikte takip ettik. Zira tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedik ve yedirmeyeceğiz, ha aksi varsa, yiyeni varsa onuda aramızda barındırmayacağız, bunun için de her beraber oto kontrolümüzü yapacağız" dedi. 

Erdoğan, Rize'nin Güneysu ilçesi Öğretmenevi'nde düzenlenen AK Parti İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada 'baba ocağında' bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi. 

Memleketinde olmanın, her zaman gönüllerini genişlettiğini, yüreklerine ferahlık verdiğini belirterek, şunları söyledi: 

"Her buraya gelişimizde, sizlerin yanına özellikle yüreğimi açmaya, kalbimi genişletmeye, sılayı rahim yapmaya geliyorum. Bu toprağın bir evladı olarak, sizlerin bir kardeşi olarak sizlere layık olabilmek için bütün gücümüzü kullanmaya gayret ediyoruz. Ülkemin her köşesini her vilayetini, her ilçesini her insanını kucaklamaya tüm vatandaşlarıma hizmet etmeye, tüm bakan arkadaşlarımla milletvekili arkadaşlarımla gayret ediyoruz. 

AK Parti'yi kurduğumuz günden bu yana ülkemizin her köşesini, ihmal edilmiş her beldesini, her şehrini imar etmekten, kalkındırmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Çok şükür ki ortaya koyduğumuz siyaset sayesinde Türkiye o karanlık tünelden çıkmıştır. AK Parti ile birlikte devlet ve toplum birbirine daha çok yaklaşmıştır. Millet ile devlet arasındaki mesafe ortadan kalkmıştır. Türkiye'nin tıkanın yolları bir bir açılmaya başlamıştır. Eğitimde, sağlıkta, emniyette, adalette, ulaşımda, enerjide köy ve kentlerin kalkınması, Türkiye, AK Parti ile birlikte şahlanmaya başlamıştır." 

 

"AK Parti popülizm tuzağına düşmedi"

 

Türkiye'nin uzun yıllardan sonra yeniden güçlü bir siyaset ortaya çıkardığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Halkın iradesini temsil eden, milli iradeye yaslanan AK Parti kadroları partizanlık yapmadı, AK Parti popülizm tuzağına düşmedi, AK Parti aldatan ve aldanan bir yönetim anlayışı sergilemedi. Bu anlayış sayesinde Türkiye kendi imkan ve kaynaklarına sahip çıktı. Bu anlayış sayesinde siyaset o bölünmüş parçalanmış husumetle, öfkeyle birbirine o çamur atan eski siyaset geleneğini bertaraf etti. Zira yıllarca halkın siyasetçilerden beklediği Ankara'da kavga etmek değil. Ankara'yı, başkenti bir çözüm iradesi haline getirmekti. Bizim iktidarımızda Ankara, çözümsüzlüğün adresi değil, çözümün adresi olmuştur. Mafyalar bu dönemde çökmeye başlamıştır, çeteler bu dönmede çökmeye başlamıştır. Zira biz Türkiye'nin çözülemeyecek hiç bir meselesi yoktur diye yola çıktık, ülke meselelerini çözmek için yola çıktıysanız, samimiyseniz, mutlaka çözüm üretiyorsunuz. Ancak, eski siyaset anlayışıyla küçük olsun benim olsun diyorsanız, popülizme tenezzül ediyorsanız meseleler de çözümsüz kalıyor bugüne kadar olduğu gibi." 

Başbakan Erdoğan, bir ülkenin gelişmesinin masa başında takip edilecek bir şey olmadığını vurgulayarak, "Şehirlere kaynak ayırdık, kurumlar, bu kaynağı nasıl kullanırsa kullansın gibi bir yönetim düşüncemiz olmadı, takip ettik, kovaladık verdiğimizi nerede? Nasıl harcıyor? Bunu gerek şahsım, gerek bakan arkadaşlarım, gerek  milletvekili arkadaşlarım hep birlikte takip ettik. Zira tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedik ve yedirmeyeceğiz, ha aksi varsa, yiyeni varsa onuda aramızda barındırmayacağız, bunun için de her beraber oto kontrolümüzü yapacağız" diye konuştu. 

Belediyelerin ne kadar hizmet ürettiğini, eğitim ve sağlık sorunlarının ne ölçüde çözüldüğünü, nerede ne kadar yolun açıldığı konularını takip ettiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Özel sektörle birlikte bu ülkeyi nasıl kalkındırırız diye düşünüyor çözüm üretiyoruz, Türkiye'yi masa başından yönetmiyoruz, Türkiye'yi kapalı kapılar ardından yönetmiyoruz, Türkiye'yi halkımızla beraber, sizlerle beraber yönetiyoruz" dedi.

"Gemiler Montrö Sözleşmesi'ne göre geçti"

Başbakan Erdoğan, Kafkasya'da meydana gelen gelişmelere değindi. Rusya Federasyonu, Gürcistan ve Azerbaycan'da resmi temaslarda bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, yeni bir hamle başlattıklarını söyledi. "Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu" adı altında yeni bir platform oluşturduklarını kaydeden Erdoğan, Kafkaslar'da sıkıntı olmamasını ve bu bölgenin huzur ve refah bölgesi olmasını istediklerini ifade etti. 

Gürcistan'ın, Türkiye'nin yakın komşusu olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Bağırsak sesimiz duyuluyor. Bu denli yakın olduğumuz bir yere, biz, sessiz kalamayız. Onun için elimizden geleni yapacağız" dedi. 

Konuşmasında, CHP ve medyaya yönelik eleştirilerde de bulunan Erdoğan, şunları kaydetti: 

"Şimdi ana muhalefet yine başladı konuşmaya. Çok şey bildiği için değil. Boğazlardan geçen gemiler... Montrö Sözleşmesi'ne göre, anlaşmasına göre yapılması gereken neyse, o yapılmaktadır. Küsuratı üzerinde durmayacağım. Toplamda 45 bin ton ancak savaş gemisi geçebilir ve bunlar Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerdir. Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler için böyle bir sınırlama yoktur. Yani bizim orada istediğimiz kadar gemi bulundurma hakkımız var. Rusya'nın da var. Ama kıyısı olmayanların böyle bir hakkı yok. Tek ülke 30 bin tondan fazla gemiyi Karadeniz'e sokamaz ama toplamda 45 bin ton gemi sokabilir. 

Şimdi diyor ki, efendim filanca gemi diyor. Tonun bilmem işte, 15 bin tonun üzerindeymiş. Gitmeden konuşuyorlar. 15 binin üzerinde de olabilir, 16 binin de. Bakın biliyorsunuz hastane gemisi sokmak istediler. Bunun tonajı 69 bin tondu. Hemen Dışişleri Bakanlığımıza talimatımızı verdik ve dedik ki, katiyen. Nasıl bundan önce sokmadıysak, şimdi de sokmayız. Çünkü Montrö buna müsaade etmiyor ve 69 bin tonluk hastane gemisi Karadeniz'e girmedi. Onlar da makul karşıladılar. Israr etmediler. Biz, anlaşmalar neyse bu anlaşmalara herkesin sadık kalmasını isteriz." 

"Bizim hesaba çekme yerimiz sandık"

Erdoğan, her ile giderken "Bu gittiğimiz ilin vatandaşlarını mutlu edecek, bu şehrin sosyal ve ekonomik çehresini ve çevresini geliştirecek neler yaptık?" diye kendi kendilerine sorduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bunun için sürekli bir muhasebe yapıyoruz, sürekli nereden nereye geldiğimizi sorguluyoruz. Çünkü hesaba çekilmeden kedinizi hesaba çekiniz. Bizim hesaba çekilme yerimiz neresi? Sandık... Millet sandıkta hesaba çekecek, ama sandığa gitmeden önce kendini hesaba çek, sen iktidarsın, ben millete neyin sözünü vermiştim, ne kadarını yaptım, bunları biz masaya yatırıyoruz. Bizim eylem planımızda vardı. Neler yapacaktık, ne kadarını yaptık. Hep bunların hep değerlendirmesini yapıyoruz. Ha şunu, şunu yaptık ama şu, şu duruyor. Bunları da hemen süratle yapalım, çünkü yarın milletin karşısına çıktığımızda sorar 'sen bize okul sözü vermiştin ne ettin, hastane sözü vermiştin ne ettin?' Onun için sözümüzü tutacağız okul demiştik buyur okul, hastane demiştik buyur hastane, yol demiştik buyur yol." 

Taşkınlarda çok insanın kaybedildiğini anlatan Erdoğan, "İstiyoruz ki bunlar bir daha olmasın nereden nereye geldik. Bu bir meydan okuma değildir. Aksine millete hesap verme anlayışının bir gereği olarak nereden nereye geldiğimizin, başkaları bize sormadan, biz bunu kendimize soruyoruz" diye konuştu. 

 

"Artık bu ülkeyi mafyalar, çeteler yönetemeyecek"

 

AK Parti İktidarı olarak Türk milletine hizmet için gece gündüz çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, bu yürüyüşten rahatsız olanlar bulunduğunu ifade etti. Erdoğan, sözlerini söyle sürdürdü: 

"Enerjimizi kısır çekişmelerle harcamamızı isteyenler olabiliyor ama milletimiz bu tür oyunlara prim vermiyor. Önümüze çıkan engelleri de kazasız, belasız aşıyoruz, aşacağız. Millete bedel ödetmemekte kararlı olan siyasi irademiz eskisinden çok daha güçlendi ve geniş toplumsal kesimler tarafından destek görüyor. Milletimize o bedeli ödetemeyecekler. Artık bu ülkeyi mafyalar, çeteler yönetemeyecek, bu ülkeyi millet yönetiyor millet yönetecek. Bunu böyle bilin. 

Nerelerden neler çıkıyor. Kollarımızı her gün biraz daha açıyoruz, yollarımız her gün biraz daha genişletiyoruz. Zira bu yolda yoldaşımız sizlersiniz. Bu yolun nihai menzili milletimizin rızasıdır. Bizim sorunlarımızın kaynağında kamu yönetimi ile toplum arasındaki mesafe vardı. Yeni bir yönetim anlayışıyla Türkiye'yi bir girdaptan çıkardık ve ayağa kaldırdık. Bundan sonra çok daha hızlı, çok daha güvenli bir şekilde yolculuğumuza devam edeceğiz. Güvene, istikrara ve sevgiye devam edeceğiz. Durmak yok, yola devam... 

İnsanların, mensubu olmaktan gurur duyduğu bir ülke hedefimiz var. Sadece geçmişinden değil, bugününden de yarınından da gurur duyulacak, iftihar edilecek bir ülke hedefimiz var." 

"Yerel siyaseti çok önemsiyoruz"

AK Parti olarak "yerel siyaseti çok önemsediklerini ve siyasetin yerelden başladığını söylediklerini" anlatan Başbakan Erdoğan, kendilerine göre, "siyasetin yukarılarda oynan bir oyun olmadığını" söyledi. 

Erdoğan, konuşmasında, 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti'nin Güneysu'da yüzde 80 oranında oy aldığını da hatırlattı. Erdoğan'ın, "Biz istiyoruz ki bu kadar hizmetin bedeli..." demesi üzerine, partililer, Başbakan Erdoğan'ın sözünü keserek, "yüzde 100" şeklinde slogan attılar. Erdoğan bunun üzerine, "Gökten ne yağa ki yer kabul etmez. Yani yüzde 100 geldi de biz hayır mı dedik" dedi. 

Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında sözü, küçük bir kız çocuğu tarafından "durmak yok, hizmete devam" sözleriyle kesildi. Başbakan Erdoğan da gülümseyerek küçük kızın sözlerini tamamlamasını bekledi. 

Kongreye, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Cemil Çiçek ile Hayati Yazıcı, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve milletvekilleri katıldı.