Yılın ikinci yarısına başlarken
UZMAN GÖRÜŞÜ / Serdar PAZI / Finansinvest
2014 yılının ilk yarısında mali piyasalar oldukça dalgalı bir seyir izledi. İkinci yarıya başlarken de gündem yine yoğun. Batılı devletler ile Rusya’yı karşı karşıya getiren Ukrayna konusunda riskler azalmakla beraber, güneyimizde süregelen Irak-Suriye eksenli gelişmeler ile jeopolitik risklerde değişiklik yok. Gelişmekte olan piyasalar açısından bakıldığında Ortadoğu ve Doğu Avrupa’da fiyatlamaların, bu gündemden uzakta yer alan mesela G. Amerika’ya göre biraz daha negatife döndüğünü görmekteyiz. Şu an için faiz artırımlarına 2Ç15 gibi başlayacağı düşünülen Fed konusunda gelen açıklamalar piyasa dostu tonda olmakla beraber iyi gelebilecek ekonomik verilerin bu beklentiyi geriye çekme ihtimali var. Fed faiz artırımı konusunda yarattığı bilinçli belirsizlik ortamı ile verilerin önemini azaltmış olsa da, son aylarda artan enflasyonun faiz silahını daha erken kullanma gereğini doğurması riski göz ardı edilmemeli. Diğer odak noktası olan ECB ise kredi kullanımını teşvik ederek ekonomiyi canlandırmak ve deflasyonla mücadele etmek konusunda kararlı gözükmekle beraber, piyasa 18 ülkenin farklı ekonomik görünümlerinin ve Almanya’nın ECB üzerindeki ağırlığının Fed tarafından gerçekleştirilen parasal genişleme sürecinin benzerinin tekrarlanmasını zorlaştırdığı görüşünde. İçeriye döndüğümüzde, üç ay içerisinde kaydedilen artış ile Borsa İstanbul, şirket değerlemelerinin işaret ettiği 12 aylık hedef seviyelere yaklaştı, dolayısıyla potansiyel getiri azaldı. Teknik analiz ile yapılan değerlendirmelerde de 77.500 seviyesi altına sarkma ile yorulma sinyalleri gelmekte. TCMB faiz indirimlerinin piyasalarda büyük ölçüde satın alınmış olması, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri, yabancı yatırımcının kısmi kar realizasyonuna yönelmesi gibi çeşitli faktörlerle beraber düşünüldüğünde endekste olası kar satışlarına karşı temkinli olunmalı. Döviz ve faiz tarafında ise küresel olarak devam eden getiri arayışının etkisiyle daha sakin bir seyir beklenebilir.