”Yolsuzluk bir an önce netleştirilmeli”
MHP'li Şandır, Başbakan'a "şantaj kokan, iftira kokan" bir takım itham ve iddialarda bulunmasının yakışmadığını belirtti
ANKARA - MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Deniz Feneri veya bir başka yolsuzluk, itham ve iddiaların bir an önce araştırılıp netleştirilmesini istedi.
Mehmet Şandır, Mersin Milletvekilleri Behiç Çelik, Kadir Ural ve Akif Akkuş ile birlikte TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Mersinli çiftçilerin sorunlarını gündeme taşıdı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Şandır, gündemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin bir soruya, "MHP olarak Türkiye'nin bu süreçte yolsuzluklar üzerinden tartışıp ayrışmasını Türk halkına saygısızlık olarak değerlendiriyoruz. Türkiye'ye yakışmıyor. Ama anlaşılıyor ki Sayın Başbakan'ın, Türk halkının gündemine getireceği umudu artırıcı, güzellikleri geliştirici bir konusu bulunmamaktadır. Zannediyorum içinde bulunduğu ortamın etkisi altında sürekli yolsuzluklar üzerinden tartışmaktadır. Bana göre, Başbakanlar karnından konuşmamalıdır. Devletin tüm kaynakları, tüm kayıtları ellerindedir. Nerede bir yolsuzluk varsa nerede bir yolsuzluk iddiası varsa bunları ortaya çıkartıp ilgililerini yargıya teslim etmekle sorumludurlar" dedi.
Başbakan'a televizyon ekranlarından ve parti kongrelerinde, "şantaj kokan, iftira kokan" bir takım itham ve iddialarda bulunmasının yakışmadığını belirten Şandır, "Türkiye'nin çok önemli sorunları bulunmaktadır. Türk halkı ekmek ve aş açlığı içindedir. Bu sorunların çözümünün sorumlusu AKP iktidarıdır, Sayın Başbakandır. Sayın Başbakan bunlara çözüm bulacağına bir takım iddia ve ithamların üzerinde herkesle tartışmasını bir suçluluk psikolojisi olarak görüyoruz. Türk halkına Türkiye'ye yakışmadığını, Türk halkına ve Türkiye'ye hakaret olduğunu düşünüyoruz" ifadesini kullandı.
"Bunun sorumlusu Başbakandır"
Şandır, Deniz Feneri veya bir başka tüm yolsuzluk itham ve iddialarının bir an önce araştırılıp netleştirilmesini ve yargıya intikal ettirilmesini istedi. Şandır, şöyle devam etti:
"Başbakan'a hatırlatıyorum... Bunun sorumlusu Başbakandır. Şikayet etmek konumunda değil, sorunları çözmek mecburiyetindedir. Dolayısıyla biz Sayın Başbakan'ın bir medya patronuyla parti kongrelerinde bu üslupla tartışmasının ne kendisine ne Türkiye'ye bir faydasının olmayacağını, yakışmayacağını, sorunların içinde kıvranan Türk halkına karşı da haksızlık ve saygısızlık olduğunu düşünüyoruz.
Bundan sonra ne olur? Anlaşılıyor ki Sayın Başbakan öfkeyi, kini, kavgayı, toplumun cepheleşip çatışmasını bir siyasi üslup olarak devam ettirmek kararındadır. Buna hakkı yoktur. Bu herkesten önce kendisine zarar verecektir. Keskin sirke küpüne zarar verecektir. Sayın başbakanı ve Sayın Başbakanı yönlendiren danışmanlarını bu atasözünü hatırlamaya davet eriyorum." Şandır; milletin birliği ve dirliği yönünde ülke sorunlarının çözümüne katkı vermeye ve herkesi sorumluk ahlakı içinde sağduyulu davranmaya davet ettiklerini ifade etti.
"MHP'yi suçlamaya kimsenin hakkı ve haddi yoktur"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mir Dengir Fırat'ın "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de şıracı ile bozacının dolmuşuna bindiği" şeklindeki açıklamalarına ilişkin ise Şandır, açıklamaları esefle karşıladığını ve kendisine iade ettiğini söyledi. Şandır, MHP'nin sorumlu, sağduyulu, sorunları çözen, çözüme katkı veren, uzlaşmacı, hoşgörülü, diyaloğa açık bir muhalefet siyaseti takip ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ama yaşanan bu gerginliklerden de çok ciddi rahatsızdır. Biz bu horoz dövüşünün tarafı olmayacağız. Sayın Başbakan ve iktidar partisi sözcüleri kiminle dövüşmek istiyorsa yolları açıktır. Ama MHP'yi kendi kısır politikalarına alet edemeyeceklerdir. MHP'yi suçlamaya kimsenin hakkı ve haddi yoktur. Tüm kayıtlar ve kaynaklar ellerindedir. MHP ve Sayın Genel başkanıyla ilgili bugün de bir sayın iktidar partisi sözcüsü haddini aşan laflar etmiştir, kendisini ispata davet ediyoruz. Ellerinde ne bilgi varsa en kısa sürede ortaya koymalılar. MHP'yi suçlamak onların hakkı ve haddi değildir."
"Meclis gündemine getireceğiz"
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Mersin'in yaş meyve ve sebze ihracatında çok önemli bir yere sahip olduğunu ancak, uygulanan yanlış tarım politikalarının Mersinli çiftçilere büyük zarar verdiğini söyledi.
Mersin çiftçisinin "Kürşat Tüzmen zulmü" yaşadığını iddia eden Şandır, Türkiye ve Türk çiftçisinin zararlarının kim tarafından karşılanacağını sordu. Şandır, Meclis açılır açılmaz iç tüzüğün verdiği bütün imkanlarını kullanarak çiftçinin sıkıntılarını dile getireceklerini ve sorumlulardan hesap sorulmasını isteyeceklerini kaydetti.
Milletvekili Behiç Çelik; Mersin Çiftçisinin can çekiştiğini, Kadir Ural da çiftçinin "ölsek daha iyi" dediğini ifade etti. Akif Akkuş ise üreticinin emeğinin karşılığını alamadığını belirterek, maliyetlerin karşılanamaz hale geldiğini ifade etti.