”Yumruk devletin çarpık zihniyetine atıldı”
BDP Genel Başkanı Demirtaş, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'e yönelik saldırıyı değerlendirdi
ANKARA - BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'e yönelik saldırıyı değerlendirdi ve "Samsun'da atılan yumruk, Sayın Ahmet Türk'e değil, devletin çarpık zihniyetine atılan yumruktur" dedi.
Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Muş'un Bulanık ilçesindeki olayla ilgili davanın, güvenlik gerekçesiyle Samsun'a nakledildiğini anımsatarak, partisinin milletvekilleri, yöneticileri, avukatlar, mağdurların aileleri ve yakınlarının, duruşmayı takip etmek üzere Samsun'a gittiğini söyledi. Davanın Samsun'a alınmasının nedeninin, olayın örtbas edilmek istenmesinden kaynaklandığını iddia eden Demirtaş, duruşmayı takip etmekteki diğer amaçlarının bu konudaki duyarlılıklarını ortaya koymak olduğunu ifade etti.
Duruşmayı takip etmek isteyenlerin bir gün öncesinde Samsun'a gittiğini ve burada bir otele yerleştiklerini anlatan Demirtaş, kent halkının kendilerine son derece misafirperver ve dostane bir tutum sergilediklerini söyledi. Demirtaş, Samsun halkına, gösterdikleri ilgi, dayanışma ve misafirperverlikten dolayı teşekkür etti.
Davanın Samsun'a alınmasının nedeninin, yargılanan korucuları korumak olduğunu ileri süren Demirtaş, şunları söyledi:
"Devlet, halkın üzerine otomatik silahlarla ateş açan köy korucularını koruyabiliyor ama hayatı demokrasi ve özgürlük mücadelesinde bedellerle geçmiş bir siyasi partinin genel başkanını korumuyor. Samsun'da atılan yumruk, Sayın Ahmet Türk'e değil, devletin çarpık zihniyetine atılan yumruktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir katili korumayı, Sayın Ahmet Türk'ü korumaya yeğlemiştir. Hiç kimse Sayın Türk'e yapılan saldırıyı bireysel, münferit olarak değerlendirmemelidir.
Saldırının organize olduğu, saldırganın güvenlik mensuplarından cesaret aldığı son derece açık ve ortada. Olayın gerçekleştiği ilk dakikalarda, Sayın İçişleri Bakanı ile yaptığımız telefon görüşmesinde, arkadaşlarımızın orada halen güvenliğinin sağlanmadığını söyledik. Sayın Bakan, Sayın Vali'nin olaya müdahale ettiğini ve olayın münferit olduğunu belirtmiştir. Kamu otoriteleri bu tür olaylarda sıcağı sıcağına konuyla ilgili soruşturmanın özüne ilişkin açıklama yapıyorsa bu, olayın örtbas edileceği anlamına gelir. Bir Vali, böylesi vahim bir olayda, Sayın İçişleri Bakanı'na bilgi verirken, 'bu olay bireysel bir olaydır' diyebiliyorsa, bu, oradaki kamu otoritelerinin bu işi örtmeye meyilli olduğunun işaretidir. Biz de bu konunun ciddiyetinin anlaşılması için tepkimizi ortaya koyduk. Vali'nin derhal açığa alınması lazım. Olayın birinci derecede sorumlusu Samsun Valisi ve Emniyet Müdürüdür."
"Anlamlı birliktelik gösterildi"
Demirtaş, Türk'e yapılan saldırının yalnızca Türk'ün kişiliğine yönelik bir saldırı olmadığını, saldıranın da saldırtanın da iyi bilindiğini söyledi.
Demirtaş, olayla ilgili iki polis yetkilisinin açığa alınmasının olumlu bir gelişme olduğunu, ancak, olayın arkasındaki karanlık siyasi güçlerin, amaçların, emellerin ortaya çıkarılmasının önemli olduğunu kaydetti.
Olayın Samsun'da gerçekleştirilmesinin manidar olduğunu iddia eden Demirtaş, "Karadeniz halkıyla, Kürtleri, Türkleri birbirine düşürecek bir provokasyon hesaplanmışsa, herşeyden önce, halklarımız bu provokasyonu boşa çıkarmalıdır. Yapacağımız her etkinlik ve eylemin temel sloganı, yine halkların kardeşliği olmalıdır. Hiç bir ırkçı saldırı, halklarımızın arasına düşmanlık tohumu ekilmesine ve etnik bir çatışmaya doğru götürmesine fırsat yaratamayacaktır" diye konuştu.
Demirtaş, saldırı hakkında duyarlılık gösteren siyasi çevrelere de teşekkür ettiğini belirterek, Türkiye'nin böylesi bir saldırı karşısında anlamlı bir birliktelik gösterdiğini ve tepki ortaya koyduğunu ifade etti.
Selahattin Demirtaş, olayda Samsunluların günahının olmadığını, ancak provokasyona zemin olacak bir mekanda artık bu duruşmanın yapılamayacağını, duruşmanın başka bir kente, Ankara'ya alınabileceğini söyledi.