Yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelmek için fırsat kolluyor

QNB Genel Müdürü Ömür Tan, Türkiye ekonomisinde normalleşme süreci için 2 yıl gerektiğini anlatarak “Geldiğimiz dönem kadar bir süre, geri dönüş hikayesi için gerekli” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

Fas’ın Marakeş şehrinde yapılan Dünya Bankası – IMF toplantılarına katılan QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, “Yabancı yatırımcı Türkiye’ye girmek için fırsat kolluyor ama hangi üründe, nerede ve ne zaman girecekleri konusuna bakıyor” dedi. QNB Finansbank’ın UNICEF İş Birliği ile "Depremden etkilenen bölgedeki 100 okulun renove edilmesi" projesi kapsamında bir grup gazeteciyle bir araya gelen QNB Genel Müdürü Ömür Tan ile gündemdeki gelişmeleri de konuştuk.

Dünya Bankası – IMF toplantılarından geldiklerini anlatan Tan’a izlenimlerinin sorulması üzerine, “Bu yıl toplantılara Türkiye damga vurdu diyebilirim” dedi. Tan, “Hem Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek hem de Merkez Bankası Başkanımız Hafize Gaye Erkan’ın yaptığı sunumlar çok beğenildi.

Türk ekonomi yönetiminin konuşmacı olduğu bir bankanın yatırımcı toplantısında salon yetmedi ve salon değiştirildi. Talepten dolayı... Yatırımcılara çok net cevaplar verildi. Bu toplantılara katılan CEO’larla 30 yıldır bir aradayız. Hepsi pozitifti. Bu önemli. Biz sonuçta bu yatırımcıların paralarını ülkemize çekmek istiyoruz. Bir güven oluşturuldu. Yeni ekonomi yönetimi ile beraber hayatımızda çok şey değişti. Zor bir görevi devraldılar.

Sorunların farkındalar. Bu sorunların parasal bir sıkılaşma ile beraber belli bir süreç içerisinde belli bir mekanizma ve adımlarla giderilmesi gerektiğini biliyorlar. Bir günde bu enflasyonist ortama, bu cari açığa, bu kura gelmedik. Dolayısıyla geldiğimiz dönem kadar bir süre, geri dönüş hikayesi için gerekli. Bunun da farkındalar ve açık iletişim kuruyorlar” açıklamasını yaptı.

İhtiyacı olan kredi kullanıyor

Bugün piyasada ticari kredi faizleri yüzde 40-45, bireysel kredi faizleri yüzde 60’lar seviyesinde hareket ederken bankaların dönüşüm hedeflerine göre mevduat faizleri yüzde 35-45 arasında seyrediyor. QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan’a kredi ve mevduat pazarındaki gelişmelerle tahsili gecikmiş alacaklara ilişkin öngörülerini de sorduk.

Tan öncelikle kredi faizlerinin rasyonel piyasa seviyelerine geldiğini ve mevduatın da beklenen enflasyon seviyelerine göre reel getiri sağladığı tespitini yaparak “Bu ülkede son yıllarda yaşanan sorun talep tarafında yaratılan enflasyondu. O da inanılmaz derecede kredi kartı ve bireysel kredilerin artmasıydı bugün onlar normalize oldu.

Piyasanın gerçeklerinde, gerçekten ihtiyacı olan varsa kredi kullanıyor” tespitini yaptı. Kredi büyümesinin devam edeceğini ama daha rasyonel bir tabloyla karşı karşıya kalacağımızı anlatan Ömür Tan, banka bilançolarının da birkaç çeyrek sonra toparlayacağını kaydetti.

Kredi faizi reel olarak negatif

Tan’a şirketler kesimindeki gelişmeleri sorduğumuzda ise şu açıklamayı yaptı: “Enflasyon yüzde 75-80’lerdeyken yüzde 20-25 ile kredi faizi kullanmaya alışan bir kesim oluştu.

Bugün yıl sonu için Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi yüzde 65. Krediyi yüzde 45 ile verdiğimiz zaman 'çok yüksek faiz' deniyor ama bu psikolojik bir taraf. Bugün hala reel olarak negatif faiz. Etkiledi mi? Etkiledi. Benim gördüğüm şirketlerin çoğu işletme sermayesi ihtiyaçlarını azaltmaya çalışıyorlar.

Vadeleri kapatmaya çalışıyorlar. Büyük firmalar tedarikçilerine vadeleri daha fazla açıyorlar. Banka limitleri hala doğru yerlerde olan ve bu dönemde sermaye akümüle etmiş şirketler daha sağlıklı olacaktır. Ama şirket bilançolarında bozulmaya neden olacak mı? Olacak. İhracatta potansiyel de çok sorun da çok. Türkiye’nin ihracatının çoğu Avrupa’ya. Avrupa’da talepte ciddi sorunlar var.

Kur belli yere geldi ama içeride elektrik, işçilik anlamında maliyetler yükseldi. Dolayısıyla sektörden sektöre farklılık göstermekle beraber geçtiğimiz 2 yılda sermaye biriktiren, karlılığı işine yansıtabilenler daha iyi durumda. Bu dönemde de birikim yapamayanlar zorlanabilir.”

Kredi ödemelerinde sorun olmaz

Alınan kredinin spekülatif amaçlı bir yatırım için kullanılmadığı takdirde bireysel kredi ödemelerinde hiçbir sorun beklemediğinin de altını çizen Ömür Tan, “Bireyselde de kredi kartları geçtiğimiz dönemde yüzde 100’ün üzerinde büyüdü. Kredi kartlarından nakit avanslar inanılmaz büyüdü. Tüketici kredileri çok arttı ama hepsinin faizleri reel olarak negatif. Bugün hala işine devam edebiliyorsa o bireyler, kredi ödemelerinde hiçbir sorun olmaz. Enflasyon oranında mutlaka zam alacak” açıklamasını yaptı.

Sabit faizli kredi kendi akışında ödenir

Ömür Tan, batık kredilerde artış eğilimi olsa da bireysel tarafta istihdam piyasasında aşırı bir bozulma olmadığı sürece büyük sorunlar beklemediğini anlatırken de “Bu enflasyonist ortamda sabit faizli TL krediler kendi akışın de 2014-2020 döneminde sorunlu kredi oranı bugünün iki katıydı.

2-3 seneden beri tahsilatlarımız batığımızdan daha fazlaydı” açıklamasını yaptı. Tan, sorular üzerine tahsili gecikmiş alacak oranlarının tarihi zirvelere gelmeyeceği öngörüsünde de bulundu ve şu yorumu yaptı: “Türkiye’de toplam sorunlu kredi oranı tarihi en düşük seviyelerde.

Pandemiden bugüne… Enflasyonist bir ortamda aslında son 2 yıldır kredileri enflasyon ödedi. Siz bugün sabit faizli bir TL kredi kullandığınız noktada, enflasyonun da yüzde 70-80 olduğu bir ortamda, zaten yavaş yavaş ödeniyordu. Onun içindir ki bilançolarda sorunlu kredi oranı tarihi düşük oranlarda. Şimdi bu artacak ama nereye gidecek. Bence geçtiğimiz yıllardaki maksimum seviyelerine bile ulaşmayacak. 2020’lerde yüzde 5’lerdeydi. Şimdi 2.2 gibi. Yükselir ama zirvelere çıkacağından emin değilim.”

Tan, normalizasyon sürecine ilişkin sorular üzerine de “Döviz de spekülatif yatırım aracı olmaktan çıktı” dedi ve “Her şey bir günde düzelmeyecek” vurgusu yaptı. Tan, önümüzdeki dönemde jeopolitik, ya da enerji gibi tüm girdi maliyetlerini etkileyecek majör bir olay çıkmadığı bir senaryo altında 2026’da normalizasyon sürecinin tamamlanmasını bekliyor.

Depremzede çocuklar için 50 milyon TL’lik fon oluşturuldu

Depremlerin, bölgede yaşayan yaklaşık 4 milyon çocuğun eğitimini kesintiye uğrattığını dikkate alan QNB Finansbank eğitim alanında öncelikli ihtiyaçlardan biri olan işlevsel öğrenme alanlarına katkıda bulunma kararı aldı. Çocukların normal eğitim koşullarına dönmeleri yönündeki çalışmalara katkı vermek üzere QNB Finansbank – UNICEF İş Birliği ile "Depremden etkilenen bölgedeki 100 okulun renove edilmesi" projesi hayata geçirildi.

Depremzede çocukların eğitimine destek vermek üzere mart ayında 50 milyon TL’lik fon ayırarak hızla ilgili kurum ve sivil toplum kuruluşları, vakıflarla işbirliği yapan banka; öncelikle ailelerini, evlerini kaybeden çocukların diğer şehirlerde veya barındıkları yerlerde yeniden eğitimlerine dönmeleri için 36 milyon liralık fon ayrılarak TEV ve TED ile Minik Eller Büyük Hayaller Eğitim Bursu’nu hayata geçirdi. 2 bin 400 adet burs desteği ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite olmak üzere her eğitim kademesinden çocuğun tüm eğitim hayatı boyunca verilecek.

Proje ile deprem bölgesindeki çocukların eğitime daha iyi şartlarla hızla dönerek, hem psikolojik hem de öğrenim açısından desteklenmesi hedeflendi. Proje çerçevesinde 2023- 2024 eğitim ve öğretim dönemine hazır olabilecek okulların yenilenmesi için 10 milyon TL fon ayrıldı ve 100 okulun hızla normale dönerek yenilenmesini sağlamak üzere harekete geçildi. Bu çerçevede 7 anaokulu, 58 ilkokul ve 35 ortaokulun yenilenmesi ve öğrenim malzemeleriyle desteklenmesi çalışmaları ağustos ayında başladı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın koordinasyonunda yapılan çalışmalar ile 100 okul, yeni akademik yıl için düzenlenen zamanlamaya uygun olarak eylül ayında açıldı. Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya olmak üzere 5 kentteki 100 okulda, toplamda yaklaşık 30 binin üzerinde öğrenci öğrenim görüyor. Bu proje QNB Finansbank tarafından, bankanın Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında “Çocukların eğitimine katkı sağlayarak, Cumhuriyeti gelecek yüzyıllara taşıyacak çocukları desteklemek üzere 100. Yıl Projesi” olarak belirlendi.

QNB Finansbank ayrıca; 2022 yılından bu yana TEGV ile sürdürdüğü “İklim Koruyucuları Yetişiyor” projesini deprem sonrası bölgedeki çocukların psikolojik destek almaları için farklı bir projeye dönüştürdü. Deprem bölgesinde sahada aktif çalışan STK'lardan biri olan TEGV ile “Sosyal ve Duygusal Temelli Afet Sonrası Etkinlikler” adı ile bölgede çocuklara psiko-sosyal destek projesi başlatıldı. Halen süren proje kapsamında Ekim 2023 dönemine kadar 1.750 çocuğa ulaşıldı.

GES yatırımı 2025’te tamamlanır

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, Türkiye çapında genel müdürlük ve Anadolu’daki şubelerinde kullanılmak üzere 27 mw’lık güneş enerjisi santrali kurma çalışmalarının sürdüğünü belirterek santralin kurulumunun 2025 yılında tamamlanmasının hedeflendiğini söyledi.

İlk ‘Yeşil Mevduat’ yapıldı

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, banka olarak yatırımların sürdürülebilir kaynaklara yönlendirilmesini teşvik etmek amacıyla Yeşil Mevduat ürününü hayata geçirdiklerini belirterek “ 90 günden başlayarak 360 gün vadeye kadar sunulan bu ürün, vadeli mevduat yatırımları ile müşterilere çevre etkisi yüksek projeleri destekleme imkanı sunuyor” bilgisini paylaştı. Toplantıda verilen bilgiye göre kurumsal müşteriler tarafından tercih edilen üründe vade 3 ay ile 1 yıl arasında değişiyor.

Ankara’da ‘yedek’ merkez kuruyor

Deprem gerçeğinden hareketle yıllar içinde pek çok önlemi hayata geçirdiklerini aktaran Ömür Tan, olası İstanbul depremine karşı önlem olarak Ankara’da ‘back-up (yedek)’ bir genel müdürlük binası oluşturmak için çalıştıklarını anlattı. Ömür Tan'ın verdiği bilgiye göre Ankara’da da İstanbul genel müdürlük binasında yer alan tüm birimlerin birebir temsilcileri olacak böylece banka, kesintisiz çalışabilecek.