2018 bilançolarında kur farkına KDV olmaması gerekir!

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Yılmaz SEZER - Güncel Group

Günümüz ticari hayatı sadece yerel para birimi olarak değil, globalleşme nedeniyle değişik ülke para birimleri ile de yapılabilmektedir. TL dışında yabancı para birimi olarak yapılan ticarette ödeme ile fatura tarihinin aynı olmaması sonucu lehte veya aleyhte kur farkı oluşabilmektedir. Ortaya çıkan kur farkı değil ama kur farkının KDV’ye tabi olup olmaması, uzun süredir tartışılan, idare ve yargı tarafından farklı yorumlanan bir konu olarak hep gündemdeydi. Birçok meslektaşımıza göre Hazine ve Maliye Bakanlığı bu konuda yasal düzenleme yaparak son noktayı koydu olarak değerlendiriliyor olsa da, bize göre konu tartışılır olmaya devam ediyor.

Danıştay Vergi Daireleri Kurulu’nun (13.12.2017 tarih ve 2017 548 esas, 2017 606 sayılı) kararı gereğince kur farkına KDV olmayacağı yargı kararı ile kesinleşmişti. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı anılan yargı kararının tersine bir yasal düzenleme yaparak kur farkının KDV’ye tabi olduğu ilan etti. Söz konusu yasal düzenleme 18.01.2019 tarihli ve 30659 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 7161 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile gerçekleştirilmiştir. Söz konusu Kanun ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 24/1- c maddesine fiyat farkı ibaresinden gelmek üzere “kur farkı” ibaresi eklenilmiştir.

Peki, şimdi ne oldu sorun çözümlendi mi?

Bize göre, alınan içtihat birleştirme kararı gereği zaten sorun kalmamıştı. Yani hem mükellef, hem idare hem de inceleme elemanları konuya nasıl yaklaşmaları gerektiğini biliyorlardı. Şimdi ne oldu? İdare, sorun olmaktan çıkmış bir konuyu yeniden sorun haline getirdi. Üstelikte geçiş dönemini ve buna bağlı olarak ilkelerini belirlemeden, yine ilgilerin ve tarafl arın kafasını karıştırdı.

Her şeyden önce Maliye Bakanlığı madem kur farkından vergi almayı kafasına koymuştu, ya da vergilendirme ilkesi olarak bunu olmazsa olmaz olarak görüyordu niçin bugüne kadar bekledi bu kanuni düzenlemeyi yapmak için? İdare istemiş ve çok önemli bir konu olarak düşünmüş olsaydı, yargı kararının ertesi günü bu düzenlemeyi çok rahat yapabilirdi. Hem de torba kanunların bu kadar yoğun olarak çıkarıldığı bir dönemde.

Acaba dövizin son dönemde hızlı yükselişi kur farkından KDV almak konusundaki idarenin bakış açısını mı değiştirdi?

Madalyonun diğer bir tarafı ise 18.01.2019 tarihinde çıkarılan ve yürürlüğe giren Kanun maddesinin 31.12.2018 bilançolarına uygulanıp uygulanmayacağı tartışması. Bilanço 31.12.2018 tarihli olarak hazırlansa da bu döneme ilişkin Geçici Vergi Beyannamesi 14 Şubat 2019 tarihinde, Kurumlar Vergisi Beyannameleri ise Nisan 2019 dönemlerinde verilecektir.

Bize göre söz konusu düzenleme 18.01.2019 tarihinde yasalaştığı için 2018 yılı işlemlerine uygulanması mümkün değildir. 2018 yılı son geçici vergi ve kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemiş olmasının hiçbir önemi bulunmamaktadır. Çünkü verilecek bu beyannameler 31.12.2018 tarihi esas alınarak geçmişte gerçekleştirilen bir işlemin beyannamelere yansıtılmasından başka bir şey değildir. Beyannamenin ileri tarihte verilmesinin bir önemi bulunmamaktadır. Ayrıca aleyhte olan kanunların geçmişe yürümeyeceği ilkesi de açıktır.

Zaten yasal düzenleme yapılırken geçici vergi dönemi sonları ile yılsonlarında yapılacak kur değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farkının KDV ye tabi olmadığı belirtilmiş, ancak döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenen işlemlerde vergiyi doğuran olay ile ödeme / tahsilat tarihi arasında doğan kur farkı KDV’ye tabi olacağı da ayrıca belirtilmiştir.

Ancak ilgililerin kafası söz konusu kanuni düzenleme ile karışmış olduğundan tarafl ar konunun bir tebliğ ile açıklanmasını bekliyor ve istiyor. Eeeeee peki bu nasıl olacak Hazine ve Maliye Bakanlığı yayınlayacağı tebliğ ile söz konusu hükmün 31.12.2018 tarihli bilançolarda uygulanmasını mı isteyecek? Tabi ki bu mümkün değil. Kanuna aykırı tebliğ de düzenlenemez.

Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı yayınlayacağı tebliğ ile kanunun çıktığı tarih itibarıyla tamamlanmamış dövizli işlemlerin nasıl yapılacağı konusunda düzenleme yapabilir diye düşünüyoruz. Yani faturası 1- 19 Ocak’ta düzenlenen ancak ödemesi 19 Ocak’tan sonra yapılan işlemlerde oluşan kur farkına KDV hesaplanacak mı, ya da tam tersi işlemlerde oluşan kur farkına KDV hesaplanacak mı sorularına cevap vermek için düzenleme yapılabilir.

Bize göre, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı Hazine ve Maliye Bakanlığı çözülmüş olan bir konuda kafaları karıştırdı. Hem de bize göre zamanlaması yanlış olarak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar