2023, savaşlar, AB...

Başlık biraz, komik adamın deyişiyle “Ortaya Karışık Bir Şeyler” kıvamında oldu galiba? Bu sohbetimizi zihnen şekillendirirken aklımdan geçenler birbirine karışınca, hiçbirinin hatırını kırmadan bir şeyler yazayım istedi.

2023 yılına koyduğumuz ihracat hedefimiz 500 milyar ABD Doları. Devlet makro tedbirler alarak bu hedefe doğru ilerlemeyi hızlandırmak ve yönlendirmek için çabalıyor, bizler de hevesliyiz. Burada yine aynı soruyu soracağım, “Kim Yapacak?” Makro tedbirlere olumsuz baktığımız yok da herkes şef olunca kim savaşacak? Bize nefer de gerek demiştik.

Dün, Türkiye Odalar Borsalar Birliği'nin (TOBB) uzunca bir zamandır sürdürdüğü Meclis Üyeleri Bilgilendirme Seminerleri çerçevesinde verdiğimiz “İhracatta 5N 1K” semineri için Ankara’da, yine Türkiye'nin çeşitli yörelerinden gelen Sanayici ve Tüccar dostlarla buluştuk. Türk ihracatçısının durumunu tartışırken sorduğumuz “Hanginiz işletmenize gelen stajyerleri sıkı bir biçimde çalıştırıyor” sorumuza olumlu cevap için el kaldıranların sayısı oldukça azdı. Bunu hiç sorun etmeden onlara teşekkür ettim. Çünkü daha önceki yıllarda bu kadar bile el kalkmazdı. Gaziantep'ten gelen dostlara ayrıca teşekkür ettim, zira geçtiğimiz yıllarda fıstıkçı dostlarımız, şehir için çok önemli olan bir sektörün geleceğini düşünerek meslek yüksek okulu bünyesinde “Kuruyemiş Üretimi ve Teknolojisi Programı” başlatmışlardı. Koç Holding, çok ciddi bir sorun olan ara eleman sorununu çözebilmek amacıyla “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” diye bir destek uygulamasını Türkiye çapında başlatmıştı. Bir çok şehrimizde de “Dış Ticaret Meslek Yüksek Okulu” var. Üstelik bunların hepsi de “Yetişmiş eleman eksikliği“ konusunda yaygın bir mutabakat ortamında yapılıyor.

Bunların hepsi çok güzel de bizler buralarda yetiştirilmeye çalışılan gençlere işletmelerimizde ne kadar yer veriyor, ne kadarını yetiştirmek için çalıştırıyoruz?

Etrafımızda savaşlar kol geziyor. Komşu pazarlar sorunlar yaşayarak daralıyor. Hiç mi açılmayacaklar? Elbette açılacaklar ve açıldıkları zaman da şimdi yaşadıkları yıkımdan daha büyük bir Pazar sunacaklar. Amma bizim o anı durup beklemeye tahammülümüz yok ki?

Şimdiki durumda Avrupa Birliği (AB) pazarında yeniden bir artış şansı olabilir mi? Bence olabilir. Her ne kadar pazar çeşitliliğini savunarak AB pazarına alternatif pazar bulunması fikrini savunsak da euronun ABD Doları karşısındaki düşük değeri, AB ihracatını oldukça olumlu etkilemesi beklentisi var. Bu da özellikle AB pazarına ara malı ihraç eden sanayicilerimiz için olumlu bir haber olsa gerek. Ayrıca artan ihracatın AB pazarına getireceği hareketliliğin de diğer ihracatçılarımızı olumlu etkilemesi de bir diğer tahminimiz. Bunun için de farklı ürünleri ihraç edebilme yeterliliği olan ihracatçılarımızın AB pazarına nasıl hitap etmeleri gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri gerektiğini düşünüyoruz. 

TOBB seminerleri bize, ülkemiz ticaret ve sanayi erbabına, normal olarak erişme olanağı bulamayacağımız kadar geniş çerçevede erişmeyi sağladı. Bu çerçevede gördüğümüz gerçek şu ki Anadolu insanı ihracat çok olumlu bakıyor. Amma işi bilen eleman, dış pazarlar ve ihracat uygulamaları hakkındaki bilgi eksikliği onları çok tedirgin ediyor.

KOBİ’ler atağa kaldırılamazsa 2023 hayali gerçek bir hayal olacak...