4 yıl sonra ilk kez

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Merkez Bankası tarafından para politikasına dair kararların alındığı Para Politikası Kurulu (PPK) Ocak 2014’ten bu yana ilk kez daha önceden kamuoyuna ilan edilen takviminin dışında 23 Mayıs akşamı toplandı. Bir süredir bu yönde beklentilerin gerek yerel gerekse yabancı yatırımcı nezdinde yoğunlaşması söz konusuydu. Mevcut çerçevenin dışına çıkılmadı; parasal sıkılaştırmanın boyutu Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme faiz oranı üzerinden yapılan 300 baz puanlık artışla güçlendirildi.

PPK üyelerinin önünde iki seçenek vardı. Nisan ayına ait toplantı özetinin 27.maddesinde ve Başkan Çetinkaya’nın Enflasyon Raporu sunumunda yaptığı yönlendirmeye istinaden ya “sadeleşme” hamlesini de ara toplantının gündemine alıp faiz artırımı ile birlikte daha güçlü bir politika tepkisi vereceklerdi ya da uygulamada olan seti bozmadan hamleyi bunun üzerinden yapıp beklentiyi Haziran toplantısına yönlendireceklerdi. Her ikisi de tercihtir. İlk seçenek yürürlüğe konmuş olsa “sürpriz etkisi” dediğimiz durum devreye alınmış ve iletişim kanalı ile birlikte daha güçlü bir şekilde süreç yönetilmiş olacaktı. İkincisinde ise bu beklenti Haziran ayına ötelenmesine rağmen yine piyasa işlemcilerine “gerektiği durumda buradayız” mesajı verilmiş oldu. Değerlendirmelerimize göre aradaki fark etkinin şiddetini değiştiriyor.

Zamanlama olarak geç kalındığına yönelik tartışmalar bir yana Nisan-Mayıs döneminde toplamda 375 baz puan faiz artışına gitmiş bir merkez bankasından bahsediyoruz. Oynaklık artışı, bozulan algı yönetimi, enflasyon beklentilerindeki sapma gibi faktörleri dikkate aldığımızda alınan aksiyon için “hiç etkisi olmaz” yorumu yapmanın sağlıklı olmadığı düşüncesindeyiz. Ancak, kısa vadede dengelenme süreci zaman alacaktır ki bunu da kabul etmek gerek. Zira, varlık fiyatlamalarındaki erozyon Mart ayından bu yana süregelirken, Nisan ayı itibarıyla ivmesini artırmış durumda. Öngörülebilirliğin ciddi anlamda azalmış olması denge fiyatlarının oluşma sürecini de maalesef ki uzatacaktır.

Faiz artırımına gelinen süreçte TCMB’nin klasikleşmiş hamle hafızasının geriden ve gecikmeli bir şekilde geldiğini gördük. Swap ve vadeli uzlaşma ihalelerine dair revizyonlar artış öncesinde olurken, reeskont kredilerinin TL şeklinde ödenmesi ise sonrasında geldi.

Önümüzdeki dönem içerisinde parasal sıkılaştırmadaki güçlenme durumunun devam etmesini bekliyoruz. Artık bu noktadan sonra sadeleşme hamlesinin Haziran sonrasına da ötelenmesi durumunda zaten bozulmuş olan algı yönetiminin daha da kötüleştiğini görebiliriz. Bu kapsamda GLP’nin artırımı ile birlikte gecelik borç verme kanalının da yeniden çalıştırılacağını düşünüyoruz. Tüm bu hamlelerin pozitif yansımaları bir kez daha belirtmek gerekirse zaman alacak. Zira dış koşullardaki bozulmayı da göz ardı etmemek gerek. Getiri eğrisinin kısa tarafında yükseliş, uzun vadelerinde ise geri çekilme olabileceğini değerlendiriyoruz. Ek olarak, işler yoluna girecek olursa sepet kurun 4.8-5.0 aralığına gerilemesini bekleriz. İhtiyacımız olan doğru işler yapmak ve sabırlı olmak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ECB hamleleri ve riskler 14 Eylül 2019
GOÜ heyecanı her yerde 07 Eylül 2019
Beklemekle oluyor mu? 17 Ağustos 2019