ABD girişimci peşinde

Tamer MÜFTÜOĞLU
Tamer MÜFTÜOĞLU KOBİ'LERDEN GİRİŞİMCİLİĞE

 

Geçen haftaki yazımızı Amerika Merkez Bankası (FED) bir önceki Başkanı Prof. Dr. Ben Bernanke’nin ilginç bir değerlendirmesiyle sonlandırmıştık. Bernanke bu değerlendirmesinde dış ülkelerden ABD’ye göçen üstün nitelikli insanların sayısının olabildiğince artırılmasını öneriyordu. 

Bu kez bir gazete haberinden bu değerlendirmenin sadece Bernanke gibi bir akademisyen ve bürokrat görüşü ile sınırlı kalmadığını görüyoruz. Son yıllarda ABD’de çok büyük başarılara imza atmış, dünya çapındaki işletmelerin kurucusu birçok inovatif girişimci de aynı görüşte. Hatta bu konuda olumlu sonuçlara ulaşabilmek için lobi faaliyetleri yürüten girişimciler var. Nitekim Facebook kurucusu Mark Zuckerberg, Microsoft kurucusu Bill Gates, Google İcra Heyeti Başkanı ve CEO’su Eric Schmidt, halen Yahoo’nun CEO’luğu görevini yürütmekte olan Marissa Mayer gibi çoğu Silikon Vadisi kökenli başarılı girişimcilerin 2012 yılında kurduğu “FWD.us” bu amaçla faaliyet gösteren bir lobi kuruluşu. Misyonu, ülkenin geleneksel olarak sahip olduğu önemli bir değeri, “Amerikan Rüyası”nı, 21. yüzyılın Bilgi Toplumuna taşıyıp sürdürülebilirliğini sağlamak olarak belirlenmiş. Amaçları bir lobi kuruluşu olarak emigrasyon şartlarının kolaylaştırılması doğrultusunda reformlar yapılarak çalışma vizesi sayısının ve yeşil karta ulaşımın nitelikli yabancılar için kolaylaştırılması; ülkedeki eğitim ve öğretim programlarında bilimsel ve teknik niteliklerin yükseltilmesi ve inovatif girişimciliğin yaygınlaştırılması olarak belirleniyor. 

Bu lobinin kurucusu olan Zuckerberg, “ABD'de eğitilmiş nitelikli insanlar niçin kendi ülkelerine geri gönderiliyor?” diye soruyor. Zuckerberg, 2013 yılında The Washington Post'da yer alan bir yazısında şu değerlendirmeyi yapıyordu: “Göçmen ülkesi ABD'nin göçmen politikası oldukça garip. Bu politika günümüz dünyasına uygun değil. Yeni dünyada, bilgi toplumunun global ekonomisinde dünya lideri olarak varlığımızı sürdürebilmemiz için dünyanın en yetenekli ve en çalışkan insanlarına ihtiyacımız var. Bu insanları eğitip yetiştirmek, başka yerlerde yetişmiş olanları da ülkemize çekmemiz gerekiyor” (Dünya Gazetesi, 28 Kasım 2013).

Zuckerberg'in dile getirdiği önemli bir endişesi de ABD'de yeterli sayıda mühendis olmadığı gerçeği. Fen bilimleri ve matematik eğitiminde ABD'li gençlerin yetersizliği. Bu endişe, ABD'deki üniversitelerde mühendislik öğrenimi gören sadece Çin'li öğrencilerin sayısının Amerikalı'lardan çok olduğu dikkate alındığında daha iyi anlaşılıyor. 

Bu gerçeğin ülkenin gerek akademisyenleriyle bürokratlarının ve gerekse girişimcileriyle iş adamlarının farkında olması, hatta bu amaçla lobi faaliyetlerinin yürütülmesi konunun politik alanda da gündeme taşınmasını beraberinde getirmektedir. Nitekim ABD Senatosu 2015 yılında yabancılara verilecek “H-1B” vizesi sayısının 180 bine çıkarılmasını; ayrıca ABD'de matematik, fen ya da mühendislik dallarında master yapanlara doğrudan yeşil kart verilmesini onayladı. “H-1B” vizesi, uzmanlık isteyen konularda ABD'de çalışmak isteyenler için gerekli bir vize çeşidi. ABD'de yılda 70-75 bin “H-1B” vizesi veriliyor. Bu vizeye sahip olan kişi, çalışacağı işverenin talebi üzerine yeşil kart alabiliyor. Bu vize türünün ABD'deki eyaletler, hatta ülkeler arasında rekabet konusu olduğuna özellikle işaret ediliyor. Örnek olarak da Silikon Vadisi yolu üzerindeki bir reklam panosunda yazılı aşağıdaki davete işaret ediliyor: “H-1B” sorunu mu yaşıyorsunuz? Kanada sizi bekliyor!”

Esasen şimdiye kadarki gelişmeler de göçmenlerin ABD ekonomisinde taşıdıkları önemi açık bir şekilde ortaya koyuyor. ABD'nin bu konudaki geçmiş performansı oldukça başarılı. 

Silikon Vadisi'ndeki girişimcilerin yarıdan çoğunun ABD doğumlu olmadığı ifade ediliyor. 

Bunlardan bazılarını örnekleyelim: Google kurucularından Sergey Brin Moskova doğumlu, Stanford Üniversitesi mezunu bir göçmen. Yine e-Bay'in kurucusu Pierre Omidyar İran kökenli ve Paris doğumlu Tufts Üniversitesi mezunu. Sun Microsystems kurucusu Vinod Khosla Delhi doğumlu ve Stanford Üniversitesi mezunu bir yabancı. Tesla Motor'un kurucusu Elon Musk da Güney Afrika doğumlu Pensilvanya Üniversitesi mezunu. Yahoo kurucularından Jerry Young da Tayvan doğumlu Stanford Üniversitesi mezunu. Hepsi de ABD doğumlu olmayan başarılı girişimciler. 

Onlardan bazıları da kendi işlerini kurup geliştirmek yerine dünyanın en büyüklerinden bazı ABD şirketlerinin tepe yönetiminde başarılarını sürdürüyorlar. Hemen akla geliveren iki örnek Coca Cola'nın CEO'su Muhtar Kent ile bu firmanın bir numaralı rakibi Pepsi Cola'nın CEO'su Hint kökenli İndra Nooyi. Her ikisi de yıllardır bu iki dünya devinde en üst yönetim kademesindeler. 

Girişimcilik konusunda göçmenler özellikle önem taşıyor. Nitekim 1980'li yıllara kadar türkiye'de başarılı olmuş iş adamlarının önemli bir kısmı Balkan göçmenlerinden çıkmıştır. 

Ülkemizde azınlıklar da önemli bir girişimcilik kaynağı oluşturmuştur. 

Yine 1930'lu yıllarda Nazi rejiminden kaçarak Türkiye'ye iltica eden çok sayıda bilim insanı ülkemizin akademik seviyesinin yükseltilmesinde önemli katkı sağlamışlardır. 

Geçmiş geride kaldı. Önemli olan geleceğimiz. Şimdi kendimizin geçmiş tecrübelerini ve dünya tecrübesini dikkate alarak geleceğimizi oluşturma durumundayız. Bu bağlamda girişimcilik alanındaki fakirliğimizi önce kabul etmemiz gerekiyor. Bu iş öyle girişimcilik ruhumuza övgüler düzerek halledilemiyor. Bizim girişimcilik ruhuna değil, etiyle kemiğiyle girişimci insanlara ihtiyacımız var. Girişimciliğin bir meslek olarak kabul edilmesi; girişimcilik niteliklerine sahip insanlarımıza gerekli imkanların sağlanması gerekiyor. 
İşverenlerimiz nitelikli işgören arıyor. “Ülkemizde işsizlik yok, nitelikli işçi eksikliği var” diyorlar. Ama unutmayalım, işgörenlerimiz de nitelikli girişimci arıyor. Serdar Turgut'un bir köşe yazısında dile getirdiği aşağıdaki anısı bu konuda ders alınması gerekir nitelikte: “1980'li yıllarda Halamın kırtasiyeci dükkanında tezgahtar olarak çalışan bir genç vardı. Bir gün maaşının yetersizliğinden yakındı. Ben de, dükkanın yeterince para kazanamadığını, bir satış elemanına ancak bu kadar ücret ödeyebileceğini söyleyince 30 yıldır unutamadığım bir cevap verdi bana: “Patron, siz para kazanmayı bilmiyorsunuz diye ben bu maaşla yetinecek değilim” (Hürriyet İK Eki, 8 Şubat 2015). 

Evet, nitelikli girişimciler yetmiyor. Onların hayallerini ve vizyonlarını eyleme dönüştürebilecekleri nitelikli ustalara ve mühendislere, Ar-Ge'ci ve tasarımcılara, finansçılara ve pazarlamacılara, İK uzmanlarına da ihtiyaç var. Onları ülkesinde tutmanın yolu başkalarının sağladığı maddi ve manevi imkanları, sosyal ve kültürel ortamları sağlamaktan geçiyor.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Bir deneme 09 Kasım 2018
Geleceğin tarihini yazmak 01 Aralık 2017
Bayramlaşma köprüsü 23 Haziran 2017