Amerika'da haftalık dergiler eriyor : Tiraj ve gelir düşüyor, sayfa

Garbis KEŞİŞOĞLU
Garbis KEŞİŞOĞLU DÜNYA'DA MEDYA garbis.kesisoglu@dunya.com

Krizin neresinde olduğumuz tartışmalarına bir de medya penceresinden bakalım. Bir zamanların "Time" ile birlikte en önemli iki haftalık dergilerinden biri olan 76 yıllık "Newsweek"te, günlük gazeteler gibi, tiraj ve reklam gelirlerindeki düşüşü durduramıyor.

Kan kaybına karşı son olarak derginin dizaynı, baştan aşağı yenilenip modern bir hale getirildi. Aktüel haberleri dergicilik diline aktarıp yansıtmak yerine, olayların perde arkasına ve yorumlara önem verildi. Artık hiçbir okuyucu, zaten bildiği haberleri hafta başında dergide biraz farklılaştırılmış şekliyle de olsa bir kez daha okuma heveslisi değildi. Dergilerin de, olayları görünen yönleriyle aktarma ağırlıklı eski tip gazetecilikten kurtulmaları gerekiyordu.

Washington Post Grubu'na dahil Newsweek'in tirajı son yıllarda 2 milyon 600 binden 1.5 milyona düştü. Eriyen derginin giderlerini kontrol almayı sağlayıp tasarrufa gitmek için, geçtiğimiz temmuz ayında tek bir "çift sayı" yayınlamakla yekinildi, yani haftalık derginin iki sayısı bir arada verildi. Bu ay içinse sadece iki "çift" sayının yayınlanması kararlaştırıldı. Noel döneminde de çift sayı yayınlamakla yetinilecek. Böylelikle dergi 2009 yılında 4 hafta yayınlanmamış olacak, fakat buna karşılık abone ücretlerinde bir indirim uygulanmayacak. Reklam sayfalarında büyük bir düşüş yaşandığından oldukça ince bir hale gelen derginin, ekonomik durum düzelmedikçe başarılı olması, okuyucu kazanması mümkün görülmüyor.

Business Week, 1 dolara satılık

Amerika'daki diğer dergilerin de başı dertte... 2007'nin ilk altı aylık dönemiyle 2009'un ilk altı ayını kapsayan dönem arasında, Time-Warner Grubu tarafından iki haftada bir yayınlanan ekonomi dergisi "Fortune", yüzde 37.4 oranında reklam sayfası kaybetti. Bu oran aynı süre içinde "Time"da yüzde 39.5, "Newsweek"te yüzde 44,9, "Forbes"te yüzde 39,1 ve haftalık "Business Week"te ise yüzde 46,2 oldu.

Bu yüzden 1929'dan beri yayınlanan Business Week, reyting firması Standart&Poors'un da sahibi olan McGraw-Hill Grubu tarafından satışa çıkarıldı. Haftalık 930 bin tiraja rağmen bu yıl 75 milyon dolara ulaşan zarar nedeniyle yayınevi, kaliteli gazetecilik yapılamayacağını belirterek, gerektiğinde derginin sembolik fiyatla 1 dolara satılabileceğini açıkladı.

 Daha önce, unlu "Vogue"un da mensup olduğu "Conde Nast" grubu tarafından çıkarılan ve iş dünyasına hitap eden "Portfolio" dergisi, reklamların ani düşüşü üzerine derhal kapatılmıştı. Vogue'un durumu da ilan yönünden pek parlak değil. Bazı yayınevleri, "zararın neresinden dönsek kârdır" düşüncesiyle, daha büyük kan kaybının önüne geçebilmek için yayını durdurma kararı alıyor. Geçen sonbaharda Macrovision Solutions Grubu, haftalık televizyon programları dergisi "TV Guide"i         1 dolara başından atmıştı. Bu arada, yıllarca Amerikan muhafazakarlarının tercih ettiği haftalık siyasi dergi "US News & World Report" da sahibi Mortimer Zuckermann'in (aynı zamanda tabloid New York Daily News'in sahibi) ani kararıyla haftalıktan aylığa dönüştürüldü.

Geçen ay Fransız "Hachette Filipacchi Media" Amerika'da satın almış olduğu dergilerin bir kısmını, Avrupa'nın en büyük medya gruplarından biri haline gelen İsveç "Bonnier" grubuna satmak mecburiyetinde kaldı.

87 yıldır Amerikan halkının vazgeçilmez dergisi olan "Reader's Digest" de borç içinde yüzüyor. 2007'de bir grup yatırımcı tarafından 2 milyar 800 milyon dolara satın alınan derginin tirajı 8 milyondan 5,5 milyona düşünce, borçlar da arttı...

1970'lerde 17 milyon satan, bugün 2 milyar 100 milyon dolarlık bir borç batağında çırpınan Reader's Digest'i kurtarmak için yeni bir strateji saptanmaya çalışılıyor.

İngilizler, Amerikalılar'a ders veriyor

Bütün bu olumsuz gelişmelere karşılık, haftalık bir dergi ile nasıl para kazanılacağı konusunda İngilizler, Amerikalılar'a adeta ders veriyor:

Aslında büyük kısmı Londra'da hazırlanan "Economist" Amerikan pazarında önemli bir başarıya ulaşmış durumda. Economist şimdi bu başarıyı İngiltere pazarında da tekrarlamak amacıyla geniş bir kampanyaya yeşil ışık yakmış durumda. Amerika'da tirajını devamlı artıran Economist'in bu ülkede pazarlanan edisyondu genellikle yaş ortalaması 39 olan ve "dijital çağ"ı tüm boyutlarıyla yasayan genç iş çevrelerine hitap ediyor. Dergide çalışan 120 gazeteciden 80'inin Londra'da yaşamasına rağmen, İngiltere'deki satışlar toplam tirajın sadece yüzde 13'ünü buluyor.

Economist'in Amerika ve Kanada'daki tirajı yüzde 9 oranında artış göstererek 790 bini buldu. İngiltere'de ise sadece yüzde 3 oranındaki bir artışla 187 bine ulaşıldı. Economist'i taklit etmek isteyenler çok, fakat bugüne kadar bu konsepti başaran yok gibi...

Economist haberle yetinme yerine olayların yorumunu yapıyor, geleceğe dönük analizler yayınlayarak okurlarına yol gösteriyor, fayda sağlıyor. Çok iyi araştırmalar sonucunda, çok iyi anlaşılmış dille yazılmış bu yorumlar, bilgilendirici grafik ve haritalarla destekleniyor.

Derinlemesine bilgi sağlayarak geleceğe ışık tutan ve sürekli atak halinde olunmasını savunan bu dinamik konsept, genç iş adamlarıyla finans çevrelerinde çok müsibet karşılanıyor.

Economist, Financial Times'ı yayınlayan İngiltere'deki "Pearson" grubuna kısmen dahil olmakla birlikte, yazı işleri konusunda "tam" bir özerkliğe sahip. Pearson, yazı işlerine kesinlikle karışma hakkına sahip değil. Sadece, bu maksatla kurulmuş bir vakfın yöneticileri, zaman zaman genel yayın müdürü ile buluşuyor ve yayın politikasında bir ayarlamanın gerekli olup olmadığını saptıyorlar.

"Prentice Hall" ve "Penguen" yayınevlerinin de sahibi olan Pearson Grubu, "Financial Times" gazetesinde, "Economist"teki başarısını gösteremiyor. Gazetenin reklam gelirlerindeki düşüş, kârın büyük bir kısmını alıp götürdü. Financial Times'ın halihazırdaki dünya tirajı 422 bin civarında ve reklamlardaki erime nedeniyle gazete sayfa sayısını yüzde 40 civarında azaltmış durumda.

"Time-Warner" grubunun 15 günde bir yayınlanan ekonomi dergisi  "Fortune"da, bu yılın ilk yarısında yüzde 29 oranında reklam geliri kaybetti. Dergi kan kaybından kurtulmak amacıyla bastan aşağı yenilenme ve dizaynını değiştirme kararı aldı. Fortune yeni şekliyle Amerika'da önümüzdeki 17 Ağustos günü okurlarının karşısına çıkacak.

Amerikan gazeteleri de çok sıkıntılı

Amerikan gazeteleri, içinde bulundukları darboğazdan kısmen olsun kurtulabilmek için, çok sıkı tasarruf tedbirlerine başvurdu. Ülkenin en büyük gazete grubu olan ve geçtiğimiz aralık ayında binlerce çalışanını kapının önüne koyan "Gannett", işten çıkarmaları sürdürüyor. Gruba dahil "The Arizona Republic" gazetesi, işten çıkartmalarda ilginç bir yola başvurdu. Sendikalı çalışanların çok az olduğu grupta, işten çıkarılanlara verilen toplu paraların yerine, alacakları işsizlik parasına ilaveten, çalıştıkları yıllara göre bir miktar ek ödeme yapma kararı alındı. Buna göre, gazeteci ve basın işçilerine, çalıştıkları her yıla karşılık bir haftalık ek ödeme yapılıyor. Yani on yıl çalışmış olan, ancak on hafta ek ödeme alabiliyor. Amerika'da işsizlik parasının süresi 26 haftadan 36 haftaya çıkarılmış olduğundan, 26 yıl çalışmış birine Gannett'in 36 hafta ek ödeme yapması gerekiyor. Sadece temmuz ayı içinde bu grupta 1400 kişinin işine son verildi. Buna karşılık günümüz koşullarında gazeteci ve matbaa işçilerinin Amerika'da iş bulmaları imkansız gibi...

Diğer gazetelerde de işten çıkartmalar devam ettiğinden, basın kolu çok sıkıntılı günler yaşıyor. 15 veya 20 senedir aynı müessesede çalışmış olanlar bile, bir anda kendilerini kapının önünde bulabiliyor.

Amerikan gazetelerinin 2005'te sağladıkları 49,4 milyar dolarlık reklam geliri, rekor olmuştu. Bu yılın sonunda 30 milyar dolara ulaşılırsa, 4 yıl içinde yüzde 40 oranında bir düşüş kaydedilmiş olacak. 2008'in sonunda ilan gelirleri, yüzde 16,6 oranındaki düşüş ile 38 milyar seviyesine inmişti.

The New York Times'da neler oluyor?

İlk ekonomik şeffaflık örneği

Amerikan basınında işveren ile çalışanlar arasında ekonomik şeffaflık açısından ilgi çekici bir "ilk" yaşandı: The New York Times gazetesinin sahibi ile CEO'su, grubun mali durumunu ilk kez en ince detaylarına kadar personele bildirdiler. Gazetenin kontrolünü aile adına elinde tutan Arthur Sulzberger ile CEO Janet Robinson tarafından "Arthur ve Janet" olarak imzalanan bildiride, gazetenin içinde bulunduğu darboğaz ve borçlar hakkında bilgi verildi. Açıklamaya göre, 2008 sonunda grubun toplam borcu 1 milyar 100 milyon dolar civarındaydı. Bu borcun 400 milyonunun geçtiğimiz mayıs sonunda bankalara geri ödenmesi gerekiyordu.

Bu maksatla Lübnan asıllı Meksikalı milyarder Carlos Selim'den yüzde 14 gibi bir yüksek faizle 250 milyon dolar borç alındı. Buna ilaveten şirketin yeni merkez binasının New York Times'a ait kısmı, 250 milyon dolara satıldıktan sonra gazete tarafından kiralandı. Bu sözleşmeye göre New York Times'a 10 yıl sonra satın alma opsiyonu tanındı.

Ayrıca New York'takı radyo istasyonu da 45 milyon dolara satıldı. Bunun ardından, Boston Red Sox beyzbol takımının hisseleri ile zararda olan

"Boston Globe" gazetesinin satışı için düğmeye basıldı.

Bu arada işten çıkartmalarla birlikte, bazı personelin maaşlarında "indirime" gidildi. CEO Janet Robinson, 2009'un sonuna kadar giderlerde 450 milyon dolarlık tasarruf sağlanacağını belirtti. Ayrıca, web sitesindeki haber ve yorumların okuyuculara ödemeli olarak sunulmasına ve ücretlerin nasıl tahsil edileceğine dair formüller üretildiğini belirtti.

Her pazar gazete ile birlikte verilen "The New York Times Magazine" dergisinin ebadı küçültülerek, kağıttan tasarruf sağlandı.

Reklam gelirlerindeki düşüşe rağmen, çok sıkı tasarruf tedbirleri ve gazetenin satış fiyatındaki artış (Pazar günleri 6 dolar, sair günler 2 dolar) sonucu, bu yılın ikinci üç ayı itibariyle The New York Times, şimdilik kırmızı rakkaslardan kurtulmuş görünüyor. Bu haber, Amerikan gazeteleri için moral oldu.

Obama'nın ekonomiyi canlandırma paketinin etkilerinin, yıl sonuna doğru görülmeye başlamasıyla, reklam gelirlerinde bir artış bekleniyor. Bu arada yeni otomobil alınırken, eskilerine verilecek 4500 dolarlık prim, otomobil piyasasına geçici de olsa bir canlılık getirerek, ilanları artırdı.

Amerikan gazetelerinin gelirlerinin yüzde 75'i bugüne kadar reklamdan sağlanıyordu. Fakat ekonominin darboğaza girmesiyle reklam gelirlerinin düşmesi sonucu, reklam ve satış gelirleri neredeyse yüzde 50-50 başa baş gelmeye başladı. Bu yüzden Amerikan gazete gruplarının çoğu, New York Times gibi bir taraftan çok sıkı tasarruf tedbirlerine başvurup, personel çıkartmaya devam ederken, diğer taraftan da ekonominin 2010'dan itibaren kısmen düzelmesini umuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar