Asgari ücrete yapılacak artış popolizim mi?

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ ozcankadioglu@hotmail.com

7 Haziran ve 1 Kasım’da yapılan seçimlerin en önemli konusu kuşkusuz asgari ücretin ne olacağı üzerine idi. Farklı rakamlar tabiri caizse resmen açık artırmaya çıktı.7 Haziran seçimlerinde partilerin asgari ücret vaatleri; MHP: 1.400 TL, CHP 1.500 TL, HDP 1.800 TL, BTP 5.000 TL olarak açıklandı. Bu rakamlara hükümet kanadından çok ciddi tepkiler geldi. Vaatlerin olup olmayacağı konusunda Cumhurbaşkanı da devreye girdi ve bunun popülizm olduğunu mitinglerde söyledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi çok ilginç bir çıkışla "Asgari ücreti bin 500 lira yapacaklara haddini bildirin" diye iş adamlarına seslendi.

Haziran seçim sonuçlarından sonra iktidar partisinin tek başına iktidarı kaybetmesiyle 1 Kasım da yapılacak yeni seçimde bu sefer iktidar partisi de Cumhurbaşkanı'nın tanımıyla açık artırma kervanına katıldı. Bu vaadin seçim sonuçlarında çok etkili olduğunu düşünüyorum. Oysa esas konuşulması gereken konu olan verimliğin ve yenilikçiliğin tartışılması gerekirken sadece asgari ücreti konuşmaya başladık. Şark kültüründen ne kadar etkilendiğimizi ortaya koymak için pazarlık anlayışıyla hareket ederek ürünün gerçek fiyatını tartışmamız gerekirken ben onlar ne verirse bir fazlasını vereceğim anlayışı tekrar ortaya çıktı.

İşsizlik ve asgari ücreti doğru orantılı iki değişken olarak ta bakabiliriz. Özel sektör tarafından belirlenmesi gereken ücretlerin kamu yoluyla artırılması işverene getireceği yükten dolayı ürün fiyatlarına yansıyacak eğer piyasa bu değer artışını karşılayamadığı takdirde işten çıkarmalar başlayacak, işsizlik ve kayıt dışı istihdam artacaktır.

Oysa büyüme performansına göre üretime dönük yatırımlar artarsa ortaya çıkacak iş gücü ihtiyacına göre ücretler doğal olarak yükselecektir. Büyüme istenilen seviyelerde gerçekleşmez ise doğal olarak insan gücü maliyeti yükselecektir.

2014 yılı Temmuz ayına göre Türkiye’de yaklaşık olarak 12 milyon 287 bin işçi bulunmaktadır. Bunların 5.6 milyonu toplam işçi sayısının %46'sı asgari ücretle çalıştığı resmi verilerde gözükmekte. Kabaca hesaplayacak olursak sadece asgari ücretle çalışanların işverene ilave maliyeti 300 TL maaş ve 192 TL prim artışı olacaktır.

Asgari ücretle çalışan bir işçinin eline yaklaşık 1000 TL geçerken işveren bunun üzerine 496 TL ilave sigorta ve vergi primi yatırmaktadır.

Yaklaşık olarak net 1.300 TL geçtiği zaman işverene ilave maliyeti kişi başına 492 TL olacaktır.

Sadece asgari ücretten çalışan 5 milyon 600 bin işçi için yıllık maliyetini hesaplayacak olursak yaklaşık olarak 33 milyar TL yapmaktadır. Bu artışı diğer maaşlara da ekleyecek olursak işveren için maliyet en az ikiye katlanacaktır.

Son sekiz yılda asgari ücrette meydana gelen artış miktarını dolar olarak hesap edecek olursak.

Burada da görüldüğü gibi asgari ücretle çalışan kişilerin alım gücünde artma yerine azalma olduğu gözükmektedir. Bu artışın işverenlerin maliyetlerini artırmayacak şekilde yapılması gerekmektedir.2015 yılında ortalama asgari ücret aylık 388.5 dolar iken Brezilya da 205, Çin de 317, Arjantin de 580, Romanya’da 251, Bulgaristan’da 209 dır.

Bu tür vaatler verilirken işveren kuruluşları olan TÜSİAD, TOBB başkanları ve Ankara Ticaret Odası gibi kuruluşların görüşlerinin alınması daha faydalı olurdu.

’Kısaca sözün özü işsiz sayısı artıyor, karın tokluğuna çalışan insan sayısı artıyor.’’

111111-g.jpg


 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar