Bardağın hangi kısmı?

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Yılın başlangıcı ile birlikte bir süredir konuşulan başlıkları daha önce hiç duymamış gibi davranış göstererek fiyatlamaya çalışan küresel piyasalarda geride bıraktığımız hafta ile birlikte bardağın dolu kısmına bakma isteğinin öne çıktığını gördük. Başlıklarda herhangi bir değişiklik var mı sorusunun yanıtı da resmin daha net bir hal alıp almadığına dair kısım için de cevap vermek kolay değil. Anlatmaya çalışalım.

Esasen gelinen nokta tam olarak şu; sisin içerisinde oradan oraya koştururken soluklanma isteği, neredeyiz, hangi noktadayız anlamaya çalışma çabası. Kasım ayından bu yana beliren en önemli risk başlığı olarak “global yavaşlama” konusu kısa bir süre için göz ardı edilirken “Fed’in daha yavaş bir patikada ilerleme ihtimali”, “ABD-Çin ticaret görüşmeleri” ve “zayıf Amerikan doları” temasının bir adım öne çıktığını görüyoruz. Konuştuklarımız bir önceki hafta işlemlerinde masanın üzerinde değil miydi? Elbette vardı ancak fiyatlamalarda her zaman olduğu gibi sıranın kendisine gelme durumu söz konusu oldu.

Haftanın en önemli başlığı Aralık ayı FOMC toplantısına ait tutanaklardı. Başkan Powell’ın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği konuşmadan farklı yeni bir başlık takip edilmezken bilanço normalleşmesine beklediğimiz/beklenilen ölçekte değinilmemesini garipsiyoruz. Öte yandan katılımcılar bir müddet “bekle-gör” duruşunu öne çıkarmayı geri çevirmiyorlar. Zaten yapılmış olan sözlü yönlendirmenin tutanaklar ile desteklenmesi belirsizlik katsayısını azaltacaktır. Ek olarak belirtmek gerekiyor ki henüz Fed’in daha yavaş bir patikada ilerleyecek olmasının ABD ve dünyanın geri kalanı için nasıl bir anlama geldiğini tartıştığımızı söylemek mümkün değil. Farklı riskler görülmek isteniyor.

Şaşırmadığımız gerçeklerden birisi Aralık ayında paylaştığımız yönlendirmeye paralel dolar endeksindeki zayıflama ve ABD tahvil faizlerindeki geri çekilme durumu. Kısa vadede 94.85-95.00 aralığından dolar endeksinde yukarı yönlü tepki gelmesine şaşırmamak gerek. Ayrıca, bir müddet yatay-zayıf duruşun korunacağını da bilmek gerek. Dünya açısından gösterge niteliği taşıyan 10 yıllık ABD tahvil faizi ise yüzde 2.50-yüzde 2.80 aralığında ve evet geniş bir bantta dalgalanmaya devam edecek görüntüsü içerisinde. Risklerin yukarıdan ziyade aşağı yönlü olduğunun altını çizerek tabi ki.

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız resmin ortasında yerel varlıkların fiyatlaması maalesef farklı bir evrende gerçekleşti. ABD’nin Suriye’den çekilme kararını aldığını açıklamasının ardından devam eden ikili ve heyetler arası görüşmeler, kamuoyuna yansıyan açıklamalar ve takip edilen yorumlar yerel varlıklar üzerinde sınırlı da olsa negatif ayrışmanın belirmesine zemin hazırladı. Bizim dışımızda yer alan ve emsallerimiz olarak nitelendirdiğimiz üyeler ise Brezilya ve Arjantin varlıkları önderliğinde iyimserliklerini koruyor. Ek olarak hafta içi işlemleri ile birlikte emtia fiyatlarındaki toparlanmayla birlikte Rusya varlıklarının da cazibesi toparlanma isteği içerisinde.

Gelinen noktada düşük faiz ve zayıf Amerikan doları temasından tam anlamıyla yararlanamadığımızı belirtmek yanlış olmayacaktır. Petrol fiyatlarında risk iştahındaki toparlamaya ve OPEC beklentilerine paralel gerçekleşen yükseliş ise Hindistan varlıklarını baskılarken Türk varlıklarının da akıllara gelmesini sağlayabilir. Azalan iç talebin sağladığı en önemli avantaj düşen döviz talebi olduğundan petrol hareketinin yukarı yönlü risklerle yoluna devam etmesi bu kez sanılan kadar sıkıntı yaratmayabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ECB hamleleri ve riskler 14 Eylül 2019
GOÜ heyecanı her yerde 07 Eylül 2019
Beklemekle oluyor mu? 17 Ağustos 2019