Bir çelişki: “ekonomiye güven azalıyor, iktidara güven artıyor”

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Türkiye’de ilginç bir ayrışma yaşanıyor. Ekonomiye ve siyasete bakışta yön değişimi görülüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen Tüketici Eğilim Anketi sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi, aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0,1 oranında azalarak 65,1 olmuş. Tüketici güven endeksi 2016 ayında ise son 5 aylık hızlı düşüş sonucunda 63.4’e kadar gerilemiş.

Grafik 1 bu gelişmeyi ortaya koyuyor. Şöyle ki; 2016 yılın başında 71.6 olan endeks, özellikle 15 Temmuz darbesiyle dalgalanmış ve yılı 63.4 ile kapatmış. Buna karşın 2017 endeksi daha az dalgalı seyrederek 66.9’dan başlamış ve 65.1 ile sonlanmış.

Hatta TÜİK istatistiklerine göre; işsiz sayısı ile ilgili beklentide ve tasarruf etme ihtimali konusunda 2017 yılı karnesi kötü olmuş.

Şimdi de ekonomik güven endeksi konusuna bakalım.

İkinci grafik de ekonomik güven endeksi sonuçlarını ortaya koyuyor.

Buna göre;

- Kasım 2017 ayında 109.8 olan reel kesim güven endeksi Aralık 2017 döneminde 109.2’ye gerilemiş.

- Aynı şekilde Türkiye’nin ekonomideki başat sektörlerinden birisi olan inşaat sektörü güven endeksi 2017 Kasım ayında 82.4 iken aralık ayında 81.6 olmuş.

- Öte yandan hizmet sektörü güven endeksi de Kasım 2017 ayında 99.7 iken, izleyen Aralık 2017 ayında 96.2 olarak gerçekleşmiş.

Dolayısıyla ekonomik güven endeksi de geçen yılı 95 ile kapatırken bu yıl daha da düşüş göstermiş ve 89.5’de kalmış.

Oysa siyasette özellikle iktidara veya hükümete güvende herhangi bir olumsuzluk görülmüyor.
Çelişki gibi görünen bu gelişim aslında kendi içinde ve tüketici ya da birey davranışları yönü ile çok yanlış değil.

Dolayısıyla tüketici ya da hane halkı ve firmalar;

- Siyasette özellikle ciddi bir muhalefet ve lider göremiyor,

- Kullandığı bireysel krediler ve ticari krediler açısından düzeninin bozulmasını istemiyor, yani kısa vadede muhtemel bir hükümet değişikliğinin kendilerine zarar vereceğinden kaygı duyuyor,

- Siyasette istikrarın sonunda ekonomide de istikrarın geleceğine inanıyor,

- Bu Hükümetin hızlı ve cesur karar alma mekanizmalarını biliyor, yine umudunu bu hükümete bağlıyor.

Ancak; bu tercihin kalıcı ve uzun vadeli olduğu da düşünülmesin. Bu halkın ilginç tavırlar ortaya koyarak geçmişte ciddi feraset sergilediği ve zaman zaman da intikam aldığı unutulmasın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar