Çin üzerine

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

 

 

Çin Halk Cumhuriyeti dünya medyasının gündeminden hiç düşmüyor. 2012 yılının son aylarında da,  Çin özellikle geçmiş yıllara göre daha düşük oranlı büyüdüğü için özellikle ekonomi medyasının gündeminde. Son günlerde ise, Çin bu defa yönetim değişikliği ile gündemde.

8 Kasım'da toplanacak olan XVIII. Çin Komünist Partisi Kongresinde on yıl için (5+5) yeni başkan belirlenecek. Son anda bir değişiklik olmaz ise Xi Jinping Çin Halk Cumhuriyeti'nin yeni Başkanı olacak. Çin'de muhalefet partisi olmadığı için de, ülkenin iktisadi ve siyasi yönünü belirlemede her daim iktidarda olan Komünist Partisi ile Devlet Başkanı yine etkin rol oynayacak. Batı dünyası yeni başkandan değişim beklemekte. Yeni başkan neyi değiştirecek? Önce medyatik beklentileri sıralayalım:
- Daha fazla ifade özgürlüğü.
- Çok partili sisteme geçiş.
- Etnik ve dinsel kimliklere saygı ve bunlara özgürce kendilerini ifade etme hakkı verilmesi.

Batı dünyası bu beklentileri daha çok görüntüyü kurtarmak için dillendiriyor. Fakat şunu da söylemeliyiz; özellikle orta sınıf Çinlilerin beklentileri de bu yönde. Batı ülkelerinin asıl beklentileri ekonomi odaklı. Bu beklentileri sıralamadan önce Çin ekonomisinin son durumuna ilişkin birkaç saptamamı sizinle paylaşmak isterim:
Çin ekonomisi üst üste yedinci çeyrekte de yavaşladı ve yılın üçüncü çeyreğinde büyüme oranı yüzde 7.4'e geriledi. Yani Çin'de büyüme devam ediyor fakat azalan oranda. Çin'de büyüme oranındaki yavaşlamanın ana nedeni büyüme oranının ihracata olan bağımlılığı. Kriz nedeni ile AB ve ABD'nin Çin mallara yönelik talebini azalması, Çin ihracatını dolayısıyla da büyüme oranını olumsuz yönde etkiliyor. Avrupa ve ABD'deki ekonomik büyümenin düşmesi, Çin mallarına yönelik talebi azalmasına neden olmakta.

Bu yavaşlamaya karşın sanayi üretimi, perakende satışlar ve sabit varlık yatırımlarında yıllık artış oranları, eylül ayında ekonomideki gelişme eğiliminin artmaya başladığını işaret etmekte. Nitekim eylül ayında sanayi üretimi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.2, perakende satışlar yüzde 14.2 arttı. Bir başka olumlu gelişme de eylül ayında ihracatın 2011 yılının eylülüne göre  yüzde 9.9 artması oldu. Bu gelişmeler önümüzdeki dönem iç ve dış talep açısından olumlu gelişmeler.
Çin Merkez Bankası, bankaların daha fazla kredi plase edebilmelerini sağlamaya yönelik olarak kanuni karşılık oranlarını düşürmeye devam ediyor. Yine parasal genişlemeyi desteklemek için Çin Merkez Bankası faiz oranlarını son beş ay da 2 defa düşürdü. 
Son olarak iç talebi desteklemek için 150 milyar dolarlık altyapı projelerine onay verildi.

Çin ekonomisi hem rakibi hem de ortağı olan AB ve ABD'nin yeni dönemde Çin ekonomisine yönelik beklentileri;
- Rekabetin artırılması
- Devletin ekonomiye müdahalesinin azaltılması
- Sosyal dampinge neden sosyal politika alanında değişime gidilmesi
- Dış ticaretin serbestliğini engelleyen unsurların ortadan kaldırılması olarak özetlenebilir.

Çin'in bu beklentileri hemen karşılaması pek mümkün değil. Çünkü Çin şu anda ekonomik kalkınma (özellikle kalkınma diyorum) için farklı bir model uygulamaktadır. Örneğin Çin halkının yüzde 95'i sağlık sigortası kapsamına aldı.
Tüm olumsuzluklara ve ülke içinde çalışanlara yönelik hak ihlallerine rağmen büyüme oranını yine de yüksek oranda tutarak, işsizlik oranında dramatik artışların önünü almaya çalıştı (ki bunu başarmak zorunda). Çünkü işgücü piyasasına her yıl 10 milyonun üzerinde insan girmekte.

Tüm bu hedefler kalkınma için zorunlu gözükmekte ise de, Çin'de çalışanların sorunları artmakta ve önümüzdeki dönem büyümenin beşeri sermaye kaynağı daha problemli hale gelebilir. Yapılan son çalışmalara göre aşırı çalışma ve yorgunluk yüzünde her yıl 600 bin kişi ölmekte. Diğer yandan çalışmak amacıyla Batı ve Kuzey Çin'den Doğu Çin'e göç edenler sosyal yaşam koşullarındaki bozulma nedeni ile ciddi zorluklar içinde girmekteler. Bundan dolayı Çin'de intiharlar bu bölgelerde hızla artmakta. Geçen hafta BBC'nin verdiği bir habere göre; sanayiciler işçilerin pencerelerden atlayıp ölmelerini engellemek için fabrikaların etrafına ağ germeye başladılar.

Bu tablo Çin'in orta sınıf tuzağına yakalandığını ya da yakalanmak üzere olduğunu göstermekte.  Aslında bu gelişim olumlu da olabilir. Belki de Çin artık  sanayi devrimi süreci sonrasında Batı Avrupa ülkelerinin yaşadığı döneme benzer bir dönemi yaşama zamanı geldi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019