İslam ülkelerinin geleceği

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Kurban bayramı bitti. Gerçi bayramlar eskisi gibi değil. Bayram tatil haline geldi. Buna rağmen ülkemizde özellikle siyasetçiler, bayram ve İslami değerler üzerine nutuklar verdiler. Aslında bu tümcelerin, sözcüklerin hiçbir değeri yok. Çünkü İslam ülkeleri topluluğu tam bir kaos içinde.

Örnekleyelim. 2022 Dünya Futbol Kupası Katar da yapılacak. Katar da bunun için 7 stadyum ve lüks oteller yapılıyor. Katar, dünya kupası için yapay bir ada inşa (deniz doldurularak) ediyor, adanın adı da eskiden o bölge de inci çıkartıldığı için “inci” koymuşlar.

Afrika'da İslam ülkeleri açlıkla pençeleşiyor

Katar da kişi başına GSYH 60 bin dolar (2017 yılı). Katar’ın zenginliği petrol ve özellikle de doğalgazdan geliyor. Ülke dünya doğalgaz rezervinin %15’ine sahip. Katar’ın nüfusu 2,5 milyon, ancak bunun 250 bini Katarlı, geriye kalan çalışmaya gelen yabancılar. Bundan dolayı Katar’a bir avuç servet sahibinin emirliği, beyliği diyebiliriz. Ülke de bir avuç servet sahibi bu kadar yüksek refah seviyesi içinde yaşarken Ortadoğu bölgesinde, Afrika da İslam ülkelerinin birçoğu açlıkla pençeleşiyor. Sudan, Somali, Yemen’de halk açlıktan kırılıyor, açlık bu ülkelerde iç çatışmalara kaynaklık ediyor.
İslam ülkeleri içinde yapay devletlerin dışında kalan ülkelerin (Katar, Kuveyt, BAE gibi) nerede ise tamamı çatışma bölgesi. Çünkü İslam ülkeleri demokrasiden nasibini almamış ülkeler. Dünya demokrasi endeksinde İslam İşbirliği Teşkilatı (OIC) Üyesi ülkeler içinde yer alan Surinam endekste 49., Malezya 52. Sırada. Bu arada Türkiye’nin endekste kendine ancak 11o. sırada yer bulabildiğini söyleyelim. Demokrasi endeksindeki en kötü 13 ülkenin 11’i İslam ülkesi.

İslam ülkeleri üretim yoksulu

İslam ülkeleri dünya nüfusunun %24’ünü oluşturmalarına karşın, dünya ekonomisi içindeki payı %10 (7.5 trilyon dolar) dolayında. Almanya, İngiltere ve Fransa’nın yarattığı GSYH toplamı (8.7 trilyon dolar) tüm İslam ülkelerinden daha fazla. Yaratılan bu katma değerin %39’unu üç ülke sağlıyor, Endonezya, Türkiye (12.9) ve S. Arabistan. İslam ülkelerinde petrol ve doğalgaz üretimi geliri dışarıda bırakıldığında, elde üretim yapan iki ülke (Endonezya ve Türkiye) kalmakta.

Demokrasi yoksa refah da yok

Bu kadar kötü iktisadi yapılanmayı sürdürmek için ülkeleri idari edenler (adları Devlet Başkanı, Başkan, Kral, Emir her ne ise) yoksulluğu, gelir eşitsizliğini gizlemek için, iktidarlarını sürdürmek için dini siyasete alet etmekte, etnik ve dinsel çatışmaları adeta beslemekteler. Bunun içinde çağdaş uygarlık düşmanlığını körüklemekteler. Birçoğu ABD ve Batı Dünyasını halka şeytan olarak gösterirken, kendileri bu ülkelerin uluslararası şirketleri ile işbirliği içinde yarattıkları oligarklarla birlikte (Ben bunlara şeytan soyguncuları diyorum. Yani iktidar, yerel oligark ve uluslararası şirketler) adeta ülkelerini soymaktalar. Bu ülkelerin birçoğunda kadınlara adeta köle muamelesi yapılırken, servet ve iktidar sahipleri dışarıda her türlü pisliğin içerisinde yer almakta. Kimi zamanda kendilerini gülünç hala sokmaktalar. Örneğin, S. Arabistan’da kadınların futbol maçına gitmelerine daha yeni izin verilirken, futbolda Süper Kupa Finalini(UEFA) bir Fransız kadın yönetti, yurtdışına 500 araba ile giden, görmemiş snop S. Arabistan Kralı acaba bundan utanmış mıdır? Sanmıyorum.

İslam ülkeleri bu yönetim biçimleri ile geleceği olmayan ülkeler topluluğudur. Bundan olsa gerek dünyada ülkelerinden kaçanların çoğu Müslüman. Demokrasi yoksa, yoksulluk var, çatışma var, refah yok.

Bayram tadınızı belki bozdum. Ama siz gene de bir düşünün bayram gerçekte ne kadar bayram.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019