Cumhurbaşkanı’ndan bakanlara 'ev ödevi'!..

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi akşamı iftar sofrasında AK Parti yeni yönetim kadrolarına çok önemli mesajlar vererek yine kendine özgü bir farkı veya tavrı ortaya koydu.

Cumhurbaşkanı, çok yerinde bir çıkışla önce bazı tespitler yaptı ve arkasından da yeni yol haritasını çizdi. Cumhurbaşkanının tespitleri şunlardı:

■ 3 yıldır ülkede ve millette yorgunluk,
■ Parti teşkilatlarında metal eskimesi,
■ Halktan gelen şikayetler,
■ Parti teşkilatlarını yenileme ihtiyacı. Bu tespitten sonraki yol haritası ise şöyleydi:
■ Öncelikle bakanlar için 180 günlük program,
■ Sonrası 2019 seçimlerine hazırlık.

Cumhurbaşkanı’nın bakanlara yönelik 180 günlük program yapmaları tebligatı çok yerinde bir tavırdı. Gerçekten de genelde çalışmayan ve iş üretemeyen bakanların sayısı çok artmıştı. Bakanlar hizmet yarışı yerine, özellikle Anayasa Referandumu öncesinde ağırlıklı olmak üzere, “kamu spotu” yarışı içine girmişlerdi. Kamu spotları ile genel yasal düzenlemeler ve özellikle reklamlar öne çıkmıştı.

Bakanlıkların durumu ve bakanların performansı ile ilgili olarak konuların içinden gelen ve halen yakınında olan birisi sıfatıyla tespitlerimizi şöyle sıralamak isteriz:

■ Her şeyden önce bu açıklama münhasıran bakanlara dönük çok ciddi bir mesaj ve hatta uyarı niteliğinde. Bize göre de çok yerinde bir uyarı.

■ Bakanların önemli bir kısmı gününü gün etmekle, gün doldurmakla, “mış gibi” yapmakla meşgul. Memleket meselelerinden çok kendi oluşturdukları yeni bir dünya öne çıkmış durumda. Ancak, işini çok iyi yapan, vatandaşın veya iş dünyasının konularına eğilen ve icraat yapan Bakanları bu tespitlerin dışında tutmak gerek.

■ Bürokrasisine hakim olmayan ve hatta bürokrasisine teslim olan bakanlar var. Bazı tecrübeli bürokratların etki alanında kalıp iş yapamayan ve açılım sergileyemeyen bakanlar.

■ Bu arada sadece yukarılardan gelen talimatları yapmakla görevli olduğunu sanan ve edilgen konumunda sütre gerisinde kalan bakanlar da var. Yaptıkları ile aylarca adını hiç duymadığımız bakanlar bunlar. Bir bakıma ustaca kendini unutturanlar.

■ Önemli görev yapma (!) tavrı ile teşkilatlarından ve vatandaşlardan kopanlar bir başka grubu oluşturuyor. Bir bakıma da vatandaşa yakın olmaktansa yukarılara yakın olma yaklaşımı burada öne çıkıyor.

■ Hatta bazıları için bakanlık, bir görev veya hizmet yeri olmaktan çok, bir temsil ve lütuf yeri sayılıyor. Onlar da buna göre tavrını belirliyor.

Yukarıda sıraladığımız tespitler büyük ölçüde doğru. İçinde olduğumuz koşullar nedeniyle yaptığımız tespitler. Yinelemek gerekirse işini yapan bakanlara sözümüz yok.

İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da nabzı çok iyi tutan çok ve yakın takip yapan birisi olarak bu tespitlere göre yeni bir yol haritası ortaya koydu. Şimdi şu soru akla geliyor: 180 günlü program ne zaman ve nasıl devreye konulacak?...

Program, haziran ayı sonunda yani Şeker Bayramı sonrası devreye sokulacak ve bu yılın sonuna kadar devam edecek. Peki haziran ayı içerisinde ne yapılacak? Kanımızca bu süre içerisinde bakanlardan ve ilgili bürokrasisinden gündem konularını belirlemeleri istenecek. Bürokrasinin de yardımıyla oluşturulan konular Bakanlar tarafından hükümete sunulacak.

Hükümet ve özellikle parti yönetimi; bu kararları gözden geçirecek, bir kısmını kabul edecek ve özellikle kendi belirledikleri konuları da bu kararlara ekleyecek. Benimsenen kararlar, 1 Temmuz 2017 tarihi itibariyle, öteden beri alışık olduğumuz 100 günlük, 3 aylık, 1 yıllık gibi süreli başlıklarla hükümetin yol haritası haline getirilecek. Tabii bu 180 günde, bir yandan özellikle kısa vadeli sorun ve konular ele alınıp sonuçlandırılırken bir yandan da bu süreyi aşan kararlara start verilecek.

Bütün bu işler elbette yenilenen bakanlarla yapılacak. Dolayısıyla metal yıpranmaya uğrayan bakanların yerini yeni heyecan sahibi bakanlar alacak.

Ne yazık ki bu bürokrasi kalibrasyonu ile de zorluklar yaşanacak. Cumhurbaşkanı’nın bürokratik oligarşi tespiti yanında bürokratik yetersizlik de hissedilecek. Sözün özü; özlenen hamle, beklenen icraat…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar