Değişimin farkında olmak

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Değişen zaman gibi fiyatlama ortamının da akışını yakalamak kritik önemde bulunuyor. Dün, kabul ettiğimiz gerçekler, ilelebet korunmakta güçlük çekebiliyor. Fiyatlama eğilimlerine de bu eksende yaklaşmak gerekli. Küresel faizlerin sessiz ama kendine has yol haritasında yükselişe geçtiği bir dönemin içerisinde olma ihtimalimiz oldukça yüksek.

2017’de yatırım stratejisi oluştururken sıklıkla yer verdiğimiz düşüncelerin başında “ABD 10 yıllık tahvil faizindeki yükselişin yüzde 2.5 üzerindeki hareketi Amerikan dolarını değer anlamında desteklerken, risk iştahını da olumsuz etkileme potansiyeline sahip” ifadesi yer almaktaydı. 2018’in başlangıcından bu yana ise tersi durumun geçerli olduğunu görmekteyiz. “Risk iştahı” dediğimiz kavramın geçerliliğini bir önceki yılın da ötesine taşıyarak devam etmesi, kimi risklerin gözden kaçmasına zemin hazırlıyor. Manşette gerçekleşen enflasyonların küresel çapta momentum açısından yetkilileri tatmin etmemesine rağmen, beklentilerdeki toparlanmalar, tahvil faizlerinin de yavaş ama kendine has yol haritasını izlemesine izin veriyor.

Geleneksel olmayan para politikalarından topyekûn çıkış noktasında olmasak da belirli düzeltme isteklerinin dile getirildiğini görmekteyiz. Yatırımcıları paniğe sevk etmeden, “risk algısı” kavramını terse çevirmeden ve güven ortamını bozmadan “bebek adımı” vari düzeltmeler kimseyi rahatsız etmiyor. Fed’in açtığı yoldan, yine Fed benzeri ilerleyen ikinci bir isim olmasa da, beklentilerin fiyatlamalara yön vermesi söz konusu. ECB kaynaklı algının, Euro Bölgesi tahvil faizlerini yükseltmesi ve ortak para birimini değerli kılması da bu kapsamda okunabilir.

Küresel ekonomideki ivmelenmenin IMF ve Dünya Bankası tahminlerinde kendisine yer bulduğu, revizyonların yukarı yönde gerçekleştiği ortamda, mevcut yatırımcı algısının bozulması da kolay olmuyor. Şirketlere yönelik beklentiler hisse senedi piyasalarını desteklerken, finansal koşulların hali hazırda gevşek kalmaya devam etmesi nedeniyle tahvil faizlerindeki yükseliş de göz ardı edilebiliyor. Bugün, ABD tahvil faizlerinin getiri eğrisinde yaptığı ayarlama, eğrinin yataylaşması ve uzun vadede yer alan kıymetlerin hareketi, geç ve yavaş da olsa yakalaması yukarıda anlatmaya çalıştıklarımızı açıklar nitelikte. Tam da bu sebeple, “trendin tersine” yön almaktansa, risklerin farkında olarak belirli şerhleri düşmek gayet mantıklı.

Bugün göz ardı edilen gerçeklerden olan tahvil faizlerindeki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki toparlanma, yarın en olmadık sebepte risk iştahının bozulmasını sağlayabilir. Yılın ilk yarısında ABD’de yükselmesi beklenen enflasyonun –ağırlık baz etkisi kaynaklı olsa da düşük momentumla toparlanma söz konusu- ilk çeyrek sonuna doğru Fed’in de yönlendirmesi ile yatırımcı radarına girdiğini görmemiz muhtemel. Başkan Trump’a yönelik ABD’de yürütülen soruşturma ise tamamen algısal olarak kaybolmuş izleniminde. Şimdilik.

Bugün gelişmekte olan ülke varlıklarına giriş yapan likiditenin özünde finansal koşulların gevşek kalmaya devam etmesi gerçeği var. Faizlerin yükseldiği ortamda bu gerçeğin sürdürülebilir olması, herhangi bir mantıklı açıklama ile mümkün değil. Düzeltmenin er ya da geç kapıyı çalacağını bilerek portföy dağılımını gerçekleştirmek doğru olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ECB hamleleri ve riskler 14 Eylül 2019
GOÜ heyecanı her yerde 07 Eylül 2019
Beklemekle oluyor mu? 17 Ağustos 2019