Ekonomi yönetimi için ithalat yapmayalım!

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS amurat@etu.edu.tr


Seçim sonrasında ekonomi yönetiminin kimlerden oluşacağı konuşuluyor. Londra’dan bir yatırım bankacısının, ABD’nin önemli üniversitelerinden birinde görev alan bir Türk iktisatçısının adı da geçiyor. İki sene önce Merkez Bankası başkanı açıklanmadan önce de benzer bir dedikodu ortamı vardı. Bazı profesörler yakın oldukları gazeteciler ve moderatörler üzerinden halkla ilişkilerini yaptırıyorlardı. Moderatörler, ‘‘Falanca hocamızın adı da Merkez Bankası başkanlığı için geçiyor’’ diye destek veriyorlardı. Hocaların namı yürüsün.

Cumhurbaşkanının o kadar danışmanı varken kalkıp İngiltere’den ve Amerika’dan finansçı ve iktisatçı ithal edelim. Belki tersine beyin göçü başlar. Adı geçen insanları tanımam. Politik görüşleri beni ilgilendirmiyor. Zaten finansçı ve iktisatçı yorumlarında apolitik olamıyorsa sorun vardır. Eminim idealist insanlardır. Ama bizde dışarıdan gelenlerin ‘‘konformist’’ olması, yani sorgulamadan itaat etmesi istenir. Rahmetli hocam Prof. Dr. Salih Neftçi kanımca Türkiye’nin yetiştirdiği en nitelikli finansçıydı. Doktora tezimi onunla yazmanın ayrıcalığını yaşadım. Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde yaşanan 1994 krizinde hazine bonosu faizleri yüzde 400’lere yükselmişti. Enflasyon yüzde 120 idi. Çiller, New York’ta yaşayan Prof. Neftçi’yi ekonomi yönetiminin başına geçmesi için Türkiye’ye davet etti. Hoca ilk iş olarak bir acil eylem planı hazırladı. Siyasetçilere sundu. Önerilerinin hiçbiri kabul edilmedi. Hazırladığı rapordaki her maddenin üzeri çizildi. Politikacılar, ‘‘Bunu yaparsak denge bozulur. Bu önlemler bazı çevreleri rahatsız eder’’ gibi ifadeler kullandılar. Hoca arkasına bile bakmadan New York’a döndü. Kısacası Türkiye’de 90’larda ekonomide bir ‘‘müesses nizam’’ vardı. Bu kurulu düzen 2000’lerde de sürüyor. İkbal düşkünü değilse; bir akademisyenin veya piyasa profesyonelinin ‘‘bir şeyleri değiştireceğim’’ diyerek ekonomi yönetimine girmesi abesle iştigal etmektir. Gelip kendilerini yıpratmasınlar. Mevcut bakanların ve ekonomi bürokratlarının yeni kabinede görev almaları Türkiye açısından en doğrusudur. Bu insanlar en azından sistemi ve ekonomik sorunları iyi biliyorlar.

Dün bir kez daha görüldü. Türkiye’nin en önemli iktisadi problemi enflasyondur. Bunu çözmek için dışarıdan birisini getirmeye gerek yok. Döviz kurlarının daha fazla yükselmemesi için sakin bir ortam yaratılsın. Merkez bankasının işine karışılmasın. Son dönemde sıkça vurguladığım gibi, finansal piyasalar ve reel ekonomi daha fazla baskıyı kaldıramaz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019