Emtiaların verdiği sinyaller

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS amurat@etu.edu.tr

Emtia fiyatlarında son haftalarda yaşanan yükselişler, ‘‘Piyasaların algılaması değişti mi’’ sorusunu akla getiriyor. Bazı emtiaların fiyatlarında agresif yükselişler görülüyor. Amerikan ham petrol fiyatı 17 günde yüzde 47, brent petrol fiyatı 34 günde yüzde 52 yükseldi. OPEC üyelerinin açıklamalarından sonra hareket iyice hızlandı. Birkaç gündür, ‘‘OPEC üyeleri 50 doların bir çekim merkezi olmasını istiyor. Önümüzdeki günlerde bu seviyeyi işaret edecekler’’ spekülasyonu yapılıyor. Geçtiğimiz haftalarda da yazdığım gibi, petrol fiyatında en kötünün geride kaldığına daha fazla inanıyorum. Fakat temel faktörler güçlü sinyaller vermiyor. 

Brent petrol tarafında, İran üretimini artırmaya devam edecek. İran’ın bu tavrı sürerken, Suudi Arabistan üretimini düşürmez. Diğer yandan, ABD’de haftalık petrol üretimi düşmesine rağmen, kritik bölgelerdeki depolama seviyeleri hala yüksek. Tabii ABD’de depolama seviyelerinin yüksek olması yatırımcılar açısından yeni bir bilgi değil. Yatırımcılar için taze bilgiler; Amerika’nın petrol üretiminin birkaç haftadır düşmesi ve OPEC’ten gelen üretim sabitlemesi açıklamasıdır. Yatırımcılar yeni bilgilere daha fazla odaklanıyor. Ek olarak, emtia piyasalarındaki düşüş piyasası uzun süredir devam ettiği için spekülatörlerin büyük kısmı psikolojik açıdan yoruldu. Yeni bir boğa piyasası isteniyor. Bunun için grafiksel açıdan biraz daha iyileşme gerekebilir. Hedge fonlar, petrol vadeli işlem kontratlarındaki satış pozisyonlarını kapatmak için alım yapıyorlar. Bu fonlar yeni alım pozisyonları pek açmıyorlar. Brent petrolde 42 dolar bölgesi, Amerikan ham petrolde 38.50 dolar bölgesi, spekülatörlerin alım pozisyonlarının artırması açısından kritik olabilir. Petrol fiyatı yükselirken, borsa endekslerinin çökeceğine dair tahminler yersizdir. Petrol tüm piyasaları yönlendiriyor. Enerji sektörü hisselerindeki düşüş bittiyse, endekslerin üzerindeki baskı azalır.

Endüstriyel metallerin fiyatları, Çin’den gelen haberlerle moral buldu. Çin Ulusal Halk Kongresi’nin geçen hafta sonu yaptığı yıllık toplantısından sonra demir cevheri fiyatı pazartesi günü yüzde 20 yükseldi. Platin, bakır gibi metallerin fiyatlarında da önemli artışlar oldu. Çin devleti arz yanlı reformlar uygulayacağını belirtiyor. Çelik ve kömür gibi sektörlerdeki fazla kapasitenin azalacağı vurgulanıyor. Devlet yeteri kadar üretim tesisini kapatırsa, ayakta kalan oyuncuların piyasa paylarının ve karlarının artacağı öngörülüyor. Bu beklentiyle artan çelik fiyatı, demir cevheri fiyatını etkiliyor. İyimserlik diğer emtialara da yansıyor. Bu fiyat yükselişlerinin Çin reel ekonomisiyle ilgisi tartışılır. Çin Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde zorunlu karşılık oranlarını düşürünce, çelik spekülatörlerine gün doğdu. Riskli pozisyonlarını artırdılar. Çin reel ekonomisindeki çelik talebi artmıyor. Çelik talebinin yüzde 70’i inşaat sektöründen geliyor. Çelik fiyatı hızla artarken, inşaatlarda kullanılan diğer önemli ham madde çimentonun fiyatı kıpırdamıyor. Özetle, Çin’in arz yanlı reform söylemi çelik ve demir cevheri fiyatlarına pozitif yansıdı. Endüstriyel metal fiyatları da yükseldi. Ancak reel ekonomide nihai talep artmadan bu hareketlerin kalıcılığı sorgulanabilir.

Global piyasalarda risk alma iştahı yüksek olmasına rağmen, altın fiyatları güçlü kalıyor. Altın güvenli liman özelliği nedeniyle farklı yerde konumlanıyor. Batılı yatırımcıların fiziki alımları genel olarak devam ediyor. Madencilik hisselerinin iyi performansları da altın fiyatını destekliyor. Bu iki faktör sağlam durdukça, altın fiyatındaki her geri çekilme yeni alım fırsatı yaratır. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019