Eninde sonunda ortalamaya dönen enflasyon 2014’te ne yapar?

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU dunyaweb@dunya.com

Dün kasım ayı enflasyonu açıklandı. Tüketici enflasyonu yüzde 7.3, Merkez Bankası’nın özellikle dikkate aldığı temel enflasyon (I endeksindeki fiyat artışı) ise yüzde 7.2 oldu.Aşağıdaki yorumun daha iyi anlaşılabilmesi için üç tane grafik veriyorum.

Grafik 1’de yıllık tüketici enflasyonu ve ortalaması yer alıyor. İlk olgu şu: 2009’dan bu yana tüketici enflasyonu yüzde 7.6 olan ortalaması etrafında dalgalanıyor. Ne aşağıya ne de yukarıya doğru bir eğilim gösteriyor. Bir süre ortalamanın üzerinde bir süre de altında kalıyor. Ama mutlaka ortalamaya dönüyor. Aslında bu durum, ortalama enflasyon biraz daha yüksek olmakla birlikte, 2006’dan bu yana böyle.

Bu olgunun, enflasyonun gelecek yıl alacağı değeri tahmin etmek açısından büyük önemi var: Önümüzdeki dönemde enflasyonda belirgin bir değişiklik oluşturacak ekonomi politikaları ya da dışsal gelişmeler yaşanmazsa, 2014 enflasyonu da üç aşağı beş yukarı bu ortalama etrafında gerçekleşecek anlamına geliyor. Peki, gelecek yıl enflasyonda değişiklik yaratacak bir gelişme bekleniyor mu?

Bu çerçevede Grafik 2’ye bakmak yararlı olacak. Temel enflasyon, adı üstünde, tüketici enflasyonunun temel dinamiğini belirliyor diye düşünülüyor. Temel enflasyonun 2009’dan buyana ortalaması yüzde 5.5. Uzunca bir süredir ortalamasının üzerinde seyrediyor. Özellikle döviz kurunun sıçradığı ve ulaştığı yüksek düzeyde bir süre seyrettiği dönemlere dikkat: 2011’in ikinci yarısı ve 2012’nin başları ile 2013’ün mayıs sonlarından bu yana durum böyle. Bu dönemde temel enflasyon da yüksek. Enflasyona ilişkin ikinci olgumuz bu.

Mayıs sonlarından bu yana döviz kurundaki sıçramanın temel nedeni artık malum: Amerika Merkez Bankası (FED), 2012’nin son aylarında başlattığı üçüncü parasal genişleme programını kademeli olarak sonlandırmayı düşündüğünü açıkladı ve kurlar sıçradı. Henüz eyleme geçmese de, bu yılsonunda ya da 2014’ün ilk yarısında eyleme geçmesi bekleniyor.Türkçesi: Günlük dalgalanmalar bir tarafa, döviz kuruna yukarıya doğru baskı olacak. Bu durumda, 2014 yılında, başka unsurlarda aksi yönde bir gelişme olmadıkça temel enflasyonun ortalamasının üzerinde kalması beklenir.

Başka unsurlarda temel enflasyonu düşürücü gelişme olur mu? Enerji fiyatları temel enflasyona girmiyor. Ancak elbette dolaylı etkileri var. IMF, hampetrol fiyatlarında 2013’e kıyasla yüzde 3 düşüş bekliyor. Bu elbette ‘kaba’ bir tahmin. Bu düzeyde bir düşüşün temel enflasyona belirgin bir etkisi olmaz. Maliye politikası ise zaten disiplinli; değişiklik beklememek gerekiyor. Merkez Bankası ise faizi bir miktar yükseltti. Ancak mevcut enflasyon ve önümüzdeki dönem için yukarıda değindiğim olası kur gelişmesi dikkate alındığında, bu sıkılaştırma oldukça yetersiz. Üstelik para politikası sadece enflasyona odaklanmıyor. Bu çerçevede, ekonomi politikasından enflasyonu belirgin biçimde düşürecek bir katkı beklememek gerekiyor.

Temel enflasyon ile asıl ilgilendiğimiz tüketici enflasyonunun ilişkisini kurmak açısından Grafik 3’e bakmanın sırası geldi. Üçüncü olgu şu: Tüketici enflasyonu neredeyse her ay temel enflasyonun üzerinde seyretmiş. 2006’dan bu yana aralarındaki ortalama fark 2 puan. Aslında iyi bir temel enflasyon göstergesi ile tüketici enflasyonu arasındaki farkın ‘sıfır’ etrafında dalgalanması beklenir. Öyle olmamış. ‘İyi bir temel enflasyon göstergesi’ olup olmadığı tartışması bir tarafa, önemli bir mesaj veriyor bu grafik: Temel enflasyonun düzeyi, tüketici enflasyonun düşebileceği alt sınırı belirliyor. Üstelik alt sınır, temel enflasyonun üzerinde bir yerde oluşuyor.

Bu nedenlerle, 2014 enflasyonunun 2013’ten düşük olmasını beklemiyorum. Dikkat: Aralık aylarındaki enflasyondan söz etmiyorum. Grafik 1’de açıkça belirlendiği gibi tüketici enflasyonunun ‘ortalamaya dönme’ gibi bir karakteri var. Bu nedenle, verdiğim tahmin ortalama enflasyon için.   

1-002.png

2-002.png

3-002.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Havuz problemi 01 Ağustos 2018
Elbette zor ama mümkün 20 Haziran 2018
Bazı basit gerçekler 06 Haziran 2018