Euro Bölgesi’nde toparlanmayı koruma çabaları

Fatma MELEK
Fatma MELEK PİYASA GÖZÜYLE fatma.melek@akbank.com

Avrupa Komisyonu’nun açıkladığı 2013-2015 makro ekonomik beklentilere ilişkin veriler, kriz sonrasında ülkelerin aldıkları önlemlerin sonuçlarına ilişkin önemli ipuçları içeriyor.2013’ de büyümenin, Euro Bölgesi’nde -%0,4, 2014’de ise %1,1 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.  2015 yılında da Euro bölgesi büyümesi, kriz öncesi seviyesinin (2004-2008:%2) altında seyredecek. Büyüme görünümü “zayıf, kırılgan ve eşit dağılımlı değil”.

Bununla birlikte özellikle çevre ülkelerde olmak üzere olumlu düzeltmeler görüyoruz.  Bu ülkeler bütçe açıklarını azaltmış, birim emek maliyetlerini düşürerek kaybettikleri rekabetçiliği geri almış, cari işlemler açıklarını azaltmış ve hatta cari dengede pozitife geçmiş görünüyor.  Euro Bölgesi’nde 2009’da milli gelirin %6.4’ü ile zirve seviyesine ulaşan bütçe açığının 2015’de %2.4’e gerilemesi bekleniyor. Borç stokuna baktığımız zaman, stokun milli gelire oranı 2013-2015 döneminde ~%yaklaşık %95 seviyesinde yüksek seyretmeye devam edecek. Burada belirgin bir iyileşme görülmemesi 2013-2015 milli gelir büyümesinin (–ortalama büyüme %0.8 seviyesinde), -  bütçe açığının (ortalama büyüme- %2.6 seviyesinde)- altında seyrediyor olmasından kaynaklanıyor.

Yaşanan derin resesyonun maliyeti ise yüksek işsizlik:  2015 işsizlik oranı beklentisi Euro Bölgesi’nde %11,8.  Ülkeler arası işsizlik oranındaki  farklılıklar yüksek seyretmeye devam edecek (Almanya 2015: %5.1; İspanya: %25.3).  Bölgede 2004-2008 kriz öncesi işsizlik oranının %8.4 olduğu göz önüne alındığında öngörülen büyüme oranları, 2015’de işsizlik oranını kriz öncesi seviyeye getirmek için yeterli olmayacak.

Yüksek işsizlik toplam talep koşullarını ve enflasyonu baskı altında tutuyor.  Enflasyonun  2013-2015 döneminde %1.5-%1.4 seviyelerinde ve, Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) %2 hedefinin altında seyretmesi bekleniyor. Bu zayıf toparlanmayı korumak için birinci koşul, AMB’niın destekleyici para politikasının devamı. AMB, ekonomik faaliyetler ve kredi koşullarındaki zayıf seyir sonucunda oluşan uzun süreli düşük enflasyon kaygısı ile politika faizini rekor düşük seviyeye çekti (%0.25). Ayrıca 2015 ortasına kadar sınırsız likidite sağlayacak. Bu politika adımı ile, borç sorunlu bulunan ülkelerdeki sağlıklı bankaların, bankalar arası borçlanma maliyetlerinin düşürülmesi ve finansal piyasalar arasındaki fragmantasyonun azaltılması, uzun vadeli borçlanma faizlerinin baskılanması amaçlanıyor.

AMB iki parametreye bakıyor: i): Ekonomik aktivitedeki görünüm (milli gelir) ii). Kredi görünümü (bankaların bilançoları) Bu parametrelerdeki gelişmeleri fiyat istikrarı çerçevesinde değerlendiriyor. Büyüme oranları yükselse dahi orta vadede enflasyonist bir baskı beklemiyor. Bu da faizlerin uzunca süre düşük seviyelerde seyretmesini getirecek.

Zayıf toparlanmaya destek için ikinci koşul bankacılık sektörüne olan güveni sağlamlaştırmak: Bu da euro’ya geçişten sonra en önemli reformların başında olarak görülen ve nihayetinde Bankacılık Birliği’ne kadar uzanacak olan yapısal refomları, kurumsal düzenlemeleri içeriyor. 

İlk uygulama 2014 Kasım Tek Denetleyici Kurumun kurulmasına kadar olan 1 yıllık dönemde  yapılacak bankaların bilanço değerlendirmeleri olacak. Sadece aktif kalitesi  değil, bilançodaki –fonlama riskleri- dahil olmak üzere tüm riskler değerlendirilecek.

Euro Bölgesi bankaları, ABD bankalarına göre daha düşük karlılık ve daha kırılgan yatırımcı güveni ile karşı karşıya. Yatırımcılar bankaların varlık değerlemelerinin ne derece sağlıklı olduğu konusunda belirsizlik yaşıyor. Yapılacak bilanço değerlemeleri bu belirsizliği ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bu şekilde Euro bBölgesi bankalarına yatırımcı talebi artırılacak ve reel ekonomiye destek olmasının yolunu açacak.

Yatırımcı güveninin bir göstergesi de fiyat/defter değeri: Bu değer Avrupa bankaları için  0.40-0.70 aralığında, ABD bankalarından düşük.  Bankacılık Birliği süreci ile kademeli olarak bu değerin 1+  ve üstü seviyelerine taşınması beklenmeli.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
2016 Beklentiler 07 Ocak 2016