EXW/İşyerinde Teslim

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ sefik@utided.org

INCOTERMS 2010 kitapçığında açıklandığı üzere EXW/İşyerinde Teslim şekli, “İş yerinde teslim şekli terimi, satıcının, malları, kendi mahallinde veya ismen belirlenmiş başkaca bir yerde (örneğin işyerinde, fabrikada, depoda vb.)alıcının tasarrufuna bırakarak teslim etmesini ifade eder.” Piyasada yaygın olarak ifade edilen şekliyle “Ben malı hazırlarım, alıcı gelir alır.“

Bu teslim şeklinin satıcıya, en az yükümlülük getiren olduğu söylenir. Söylenir söylenmesine de satıcının (ihracatçının) malları hazırlamaktan başka yapacağı iş yok demek değildir. Siz malı hazırlayıp alıcının gelmesini beklerken, kapıda kimse görünmezse ne olacak? Paranızın tahsil garantisi tamamen veya bir nebze sağlandıysa ne ala yoksa, gelmeyecek olan alıcıyı bekleyip durabilirsiniz.

EXW/İşyerinde Teslim şeklinin bazı detaylarını atlamak, can sıkıcı ve hatta cüzdan acıtıcı durumlara neden olabiliyor. Bir ihracatçımızın başına gelenler, ufak da olsa dikkatsizliklerin sonuçlarının nereye varabileceği konusunda ilginç bir örnek oluşturuyor. İhracatçımız ile yurt dışındaki alıcısı, görüştükleri detaylar üzerinde anlaşmaya varıyorlar. İhracatçımızın isteği üzerine de ödeme şeklinin akreditif olması kararlaştırılıyor.

İhracatçımız, akreditifin gelmesi üzerine üretime başlıyor. Üretim de akreditif süresi içerisinde bitiyor ve alıcının göndereceği taşımacının gelmesi bekleniliyor. Yapılan telefon görüşmelerinde alıcı, “taşıma organizasyonunda sıkıntı yaşandığı için bu konuda biraz gecikme olabilir” diyor. Bunun üzerine, ihracatçımız da beklemeye giriyor. Alıcı, taşımacıyı gönderip malları aldırmadığı için, akreditifin de süresi doluyor, alıcı da malları aldırmayınca, ihracatçımız da elinde akreditif olmasına karşın parasını alamıyor. Bu olaydaki ince ayrıntılar, ilk aşamada akreditifin detaylarında yer alıyor. İkinci aşama ise INCOTERMS kitapçığının, EXW/İşyerinde Teslim şeklinin açıklandığı bölümdeki, “ A7/Alıcıya ihbarlar ve A8/Teslim belgesi” maddelerinde yer alıyor.

İlk önemli nokta, akreditife uygun olarak verilmesi istenilen belgeler arasında bulunan ve malların taşımacı tarafından teslim alındığını belgeleyen “konşimento.” Zira “A8/Teslim belgesi “ maddesinde “Satıcının, alıcıya karşı böyle bir yükümlülüğü yoktur” denilmektedir. Alıcı, taşımacısını göndermediği için satıcı, malları yüklemesi karşılığında alması gereken belgeyi alamıyor ve akreditife uygun belgeleri bankasına veremiyor.

İkinci önemli nokta da A7/Alıcıya ihbarlar maddesindeki “Satıcı, alıcıya malları teslim alabilmesi için gerekli tüm ihbarlarda bulunmalıdır” ifadesi. Bizim ihracatçımız, alıcıya telefon ederek konuşmuş amma yazılı ihbarda bulunmadığı için alıcı “ malların yüklemeye hazır olduğu bize bildirilmedi” diye savunma yapabiliyor. Zira uyuşmazlığa gidilmesi halinde, satıcının elinde somut bir delil olmadığı için, alıcının haklı bulunması olasılığı çok yüksek.

Sözün özü şu; “Ben malı hazırlarım, alıcı gelir alır” deyip, elimizde kaldığı takdirde, can atıcı olabilecek malları üretmek pek akıllı işi olmuyor. Ayrıntıları kaçırırsak, en iyi diye düşünülen teslim şekli bile sıkıntı yaratabiliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019