FED herkese kıyak yaptı

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

FED’in mart ayı toplantısı tamamlandı. Faiz yükseltilmesi konusunda FED’in pas geçeceği bekleniyordu. Aynen böyle yaptı. Dahası da vardı. Öyle ki, toplantıda ve sonrasında yapılan  açıklamada FED’in benimsediği ton aşırı bir güvercin olarak nitelendi. Güvercin olmak genelde piyasa dostu olmakla eş tutuluyor. Bu defa piyasa dostu olmayı seçen FED gerçekten de piyasalara bir rahatlama ve gevşeme getirdi. Kısacası, herkes alınan kararlardan memnun oldu. 

FED’in faiz kararında öteden beri takıldığı iki nokta var. Bunlardan bir tanesi kendi ekonomisinin performansı ile ilgili. İkincisi ise alacağı faiz kararının küresel piyasalarda yaratması olası etkilerle bağlantılı. FED kendi ekonomisinin performansını büyüme hızı, işsizlik boyutu, enflasyon oranı, gelir artışlarının düzeyi vb gibi temel değişkenler yardımıyla izliyor. Son dönemlerde bunlarda olumlu gelişmeler var. Ancak özellikle enflasyon ve büyümede performans istenen düzeyde değil. Enflasyon istenen düzeyin altında kalmaya devam ediyor. Büyüme ise hala kırılgan bir görüntü veriyor. Bunların ikisi de faizin yükseltilmesi ve paranın sıkılaştırılması tercihine destek veren gelişmeler değil. Görece yüksek faizin zaten kırılgan bir sınırda duran büyümeyi yavaşlatacağı öngörülüyor. Faizin yükseltilmesinin enflasyonu daha da yavaşlatmasından korkuluyor. 

ABD’de içten içe hissedilen ekonominin yeniden resesyona kayması korkusu bu. 2008 krizinin ardından resesyona giren ekonominin  tarihte görülmemiş bir parasal genişlemeye rağmen resesyondan çıkmakta zorlanıyor. FED’i ihtiyatlı olmaya itiyor bu durum. Üstelik bu ihtiyatlı tutum ileriye de taşınıyor. FED bu yıl içinde dört kez yapacağını duyurduğu faiz artırımı sayısını bu son toplantıda ikiye indiriyor. Böyle olunca bu yıl sonunda faizin gelmesi muhtemel olan düzey de 1.375 den 0.875 e inmiş oluyor. Dikkat ederseniz, son toplantıda aldığı kararlarla FED Amerikalı aktörlere ciddi bir kıyak yapmış oluyor.

FED’in son kararı sadece ABD’lilere değil Avrupalılara da kıyak anlamı taşıyor. Malum Avrupa Merkez Bankası (AMB) bir süredir parasal genişleme ile durağan olan ekonomiyi canlandırmak istiyor. Gelinen noktada bunda pek de başarılı olduğunu söylemek güç. Avrupa ekonomisi adeta canlanmaya direniyor. AMB son toplantısında bu canlandırma çabasını en uç noktaya taşıdı. Politika faizi 10 baz puan indirildi. Aylık tahvil alımı boyutu artırıldı. Tahvil alıp para vereceği operasyonda kullanacağı tahvillere özel sektör kağıtlarını da ekledi. TLTRO imkanını da genişletti. Uzun lafın kısası Draghi elinde mevcut olan her şeyi masanın üstüne koydu ve kapsamlı bir canlanma enjeksiyonu yaptı ekonomiye. AMB faizi indirirken FED’in faiz yükseltmesi  Avrupa operasyonunun olası etkisini geriletebilirdi. FED bunu yapmadı. Kendi faizini ve küresel likiditeyi olduğu yerde tuttu. Avrupa Merkez Bankası’na avans verdi adeta. FED’in Avrupa’ya, özellikle de Draghi’ye, kıyak yaptığını düşünüyorum. 

Aslında FED en büyük kıyağı gelişmekte olan ülkelere yaptı. FED’in faiz yükseltmesi olasılığı uzun süredir gelişmekte olan ülkelerin korkulu rüyası. Faiz yükselmesi sonucunda bu ülkelere yönelik sermaye akışının hızla azaldığı biliniyor. Böyle bir gelişme bu ülkelerde  kaynak daralmasına, faiz artışına ve ulusal paraların değer kaybetmesine ve sonuçta büyüme ivmesinin yitirilmesine neden oluyor. FED’in yarattığı olumsuzluk bununla sınırlı kalmıyor. Bütün bu gelişmeler, özellikle de döviz kurundaki değişmeler bu ülkelerde volatilitenin artması ve istikrarsızlık görüntüsünün güçlenmesi sonucunu doğuruyor. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerin hemen tamamı FED toplantılarını korkulu bir tedirginlik içinde bekliyor. Her turda faiz değişmeyince hayat sanki yeniden başlıyor. FED’in olası kararlarına bu basit çerçeveden bakınca faizin yükseltilmediği her toplantıyı gelişmekte olan ülkelere yapılan bir kıyak olarak nitelemek mümkün. Bu son toplantı da böyle. Üstelik bu toplantıda olası faiz yükseltme takviminin de yumuşatılmış olması daha da büyük bir rahatlama sağlamış gibi. Bu durumda  sadece kısa vadede değil orta vadede de gelişmekte olan ülkelere önemli bir kıyak yapılmış, bir imkan sağlanmış oluyor. 

FED’in mart ayı toplantısının adeta kıyak dağıtma seansı gibi geçtiği anlaşılıyor. Önceki yıllarda  FED’in yarattığı yükün boyutunu ve süresini göz önüne alırsak, bu seansta sağlanan imkanları tamamen hak edilmiş kıyaklar olarak nitelememiz gerekir diye düşünüyorum. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018