FED’e tutsaklık sürüyor

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Dünya ekonomisinin (ve ulusal ekonomilerin) Amerikan Merkez Bankası’na (FED) tutsaklığı devam ediyor. Malum, bu tutsaklığın iki aşamalı olduğunu düşünüyorum. Birinci aşamayı krizden çıkmakta zorlanan ABD ekonomisini canlandırmak için FED’in başvurduğu (çok) gevşek para politikası ve (çok) düşük faiz uygulaması ile tanımlıyorum. Dünya ekonomisinin (ve ulusal ekonomilerin) böyle bir para seline kapılarak FED’in gevşek para politikasının tutsağı haline geldiğini düşünüyorum. 

İçinde bulunduğumuz ikinci aşama bu bol bulamaç para akışından çıkışın ilan edilmesiyle başlıyor. Gevşek para politikasından çıkış küresel likiditenin daraltılacağı anlamına geliyor. Bu faizin yükselmesiyle sonuçlanacak bir süreç. İlk aşamada bol para-düşük faiz tutsağı haline gelmiş olan dünya ekonomisinin (ve ulusal ekonomilerin ) ikinci aşamada bu kez likiditenin daraltılması, faizin yükselmesi beklentisinin tutsağı durumuna düştüğünü düşünüyorum. 

FED bu beklenti tutsaklığının çok acılı olmasını engellemek için likiditeyi nasıl daraltacağını açıklığa kavuşturdu. Bütün sürecin bir takvim uyarınca ve belli bir süreye yayılmış biçimde yapılacağı ilan edilerek başlangıçtaki tedirginliğin azalması, risk algısındaki bozulmanın kontrol altına alınması hedefl endi. Bunda başarılı olduğu da söylenebilir. Tedirginlik azaldı, risk algısı düzeldi, risk iştahı arttı. Bu günlerde bu süreci yaşıyoruz. 

Ancak likidite artışının yavaşlatılmasının sonuna yaklaştıkça yeni bir bekleyiş sürecine girildiği gözleniyor. Bu bekleyiş sürecinin ana değişkeni artık likidite artışının yavaşlatılması (tapering) değil. FED geçenlerde likidite yavaşlatılması aşamasının bu yılın Ekim ayında sonlanacağı açıkladı. Bundan sonra sıra toplam likiditenin fiilen azaltılmasına ve bu süreçte faizin yükselmesine gelecek. Bunun ne zaman yapılacağı, nasıl bir takvimle yönetileceği henüz bilinmiyor. Ama yeni bir beklenti hummasının doğmak üzere olduğu gözleniyor. 

Yeni bekleyiş sürecinin ana değişkeni FED’in faiz arttırması. Şimdiye kadar FED’in parayı bollaştırıp, faizi düşürme politikasının tutsağı olan dünya ekonomisinin (ve ulusal ekonomilerin) yeni dönemde FED’in parayı kısıp, faizi yükseltme politikasının tutsağı haline gelecekleri anlaşılıyor. Herkes bunun ne zaman başlayacağını kestirmeye çalışıyor. 

Faiz kökenli yeni bir beklenti biçimleniyor olmasına rağmen bu henüz fiyatlanmaya başlamadı. Tersine, bir süredir ulusal ekonomilerde ve piyasalarda iyimser bir iklimin ürünü olduğu izlenimi veren gelişmeler var. Büyük ölçüde ABD finansal piyasalarındaki düzelme görüntüsü sürüklüyor bu iyimserliği. Piyasalardaki oynaşma (volatilite) oldukça düşük düzeylere indi. Risk algısında da ciddi gerileme var. Risk iştahı da dikkati çekecek ölçüde yükselmiş durumda. Bu ortam fiyatlandığı için finansal fiyatlarda yükselmeler var. Üstelik bütün bunlar sadece ABD ile sınırlı değil. Öteki ülkelere de yayılan bir iyimserlik furyası gelişmiş durumda. 

Likidite daraltılması-faiz yükselmesi riski söz konusu iken piyasalarda böyle bir havanın hüküm sürüyor olması farklı düşünce ve beklentilerin gelişmesine neden oluyor. Finansal fiyatlardaki gelişmelerin neredeyse balonlaşma ölçeğine vardığını, faiz yükselmesinin bu balonları patlatacağını ve önümüzdeki dönemin yeni bir krize neden olduğunu düşünenler var. Böyle düşünmeyenler de var kuşkusuz. Örneğin FED Başkanı Yellen bunlardan birisi. Yellen önümüzdeki dönemde bir kriz olasılığı görmüyor. Büyümenin rayına oturmak üzere olduğunu, ekonomide hala bir çıktı açığı bulunduğunu bu nedenle enfl asyon olasılığının hâlâ düşük düzeyde kaldığını düşünüyor. Reel ekonomi toparlanırken beklentilerin düzelmesinin, finansal fiyatların yükselmesinin olağan sayılması gerektiğini olası aşırılık durumlarının da piyasalar tarafından törpüleneceğini ileri sürüyor Yellen. Fiili likidite daraltılmasının da önümüzdeki yılın ikinci yarısında başlayabileceğini ima eden FED başkanı için şu sıralarda önemli bir sorun yok anlayacağınız. 

Bu çekişmeyi benim kafamdaki tutsaklık şemasına göre açıklarsak durum şöyle görünüyor. Yeni dönemde dünyanın (ve ulusal ekonomilerin) FED’in sıkı para- yüksek faiz uygulamasına tutsaklığının büyük bir gürültüyle gelecek çöküşle daha da derinleşeceğini savunanlar var. Karşıtları da yeni tutsaklık konumuna yumuşak bir geçişle adım atılacağını savunuyorlar. Yani, olayın özünde (tutsaklık) bir değişme beklenmiyor, ayrıntının farklı olma olasılığı tartışılıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018