Fiyatlamalara ‘soluklanma’ arası

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Yılın ilk işlem haftasında risk iştahının kazandığı momentum global büyümedeki gidişatta değişiklik olmadığını gösterir verilerin de yardımıyla iyice desteklenmişti. Yeni hafta işlemlerinde ise soluklanma ihtiyacının öne çıktığını görüyoruz. Temelde merkez bankalarına ait başlıklar ağırlıkta. Euronun hikayesi ise yine kendine has.

Henüz trend dönüşünden bahsedeceğimiz noktada olduğumuz kanaatinde değiliz. Kısa vadeli düzeltme ihtiyacı genele yayılır bir şekilde yakından hissediliyor. İki sene önce sıklıkla konuştuğumuz Çin Merkez Bankası (PBoC) ve yuanın günlük orta noktasını hesaplama metodolojisini bir kez daha tartışmaya başladık. Yapılan açıklamaya göre, 2017’de tercih modelden vazgeçiliyor. Anlamı en kısa hali ile şu; daha dalgalı, değer kaybetmeye müsait bir yuan görmeye hazırlıklı olmak gerekiyor. Bu da risk iştahını doğrudan etkiliyor. Etkisi ne kadar olabilir sorusunun yanıtı net değil. Fiyatlama ortamındaki koşullar, değer kaybetme süresi ve yatırımcı tepkisi gibi etkenler verilecek şiddeti de belirleyecektir.

Asya’dan gelen haber akışının bir sonraki durağı Japonya. BoJ’un tahvil alımlarında 28 Aralık tarihindeki seviyenin 10 milyar yen kadar gerisine düşmesi sonrasında Japon yeninde gerçekleşen değerlenme gelişmiş ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin tamamına karşı olurken, TL gibi risk iştahına paralel seyreden üyelerde de zayıflama etkisi yarattı. Çin ve Japonya’nın akışı ABD tahvil faizlerinde yükselişi tetikleyen ana faktör konumunda.

Euro cephesinde ise kendine has bir hikayenin fiyatlamasını konuşuyoruz. Aralık ayı sonunda 4 Mart tarihinde ülkenin genel seçime gideceğinin belli olmasının ardından yıl başlangıcında fiyatlaması yapılmayan ‘politik risk’ başlığı bu kez ‘kötünün kötü olarak görülmek istendiği’ ortamda etkili oluyor. Gerek CFTC’nin gösterdiği spekülatif pozisyonların euro lehine zirveye gelmiş olması ve yeni girişlere imkan tanımaması, gerekse İtalya riski ile birlikte euro/dolar paritesi 1.20 seviyesinin aşağısında işlem görüyor. Destek olarak izlenen 1.1970 seviyesi bugünlerin yukarı hareket için önemli bir direnci konumuna geçti.

Esasen ABD veri akışının cuma gününe dek zayıf olması nedeniyle euro pozitif, temelde ise ‘zayıf ABD doları teması devam eder’ fikri ile başladığımız haftada yatırımcı kesimi için ters ayakta yakalanma durumu söz konusu. Elde kalanlara baktığımız zaman, faizlerdeki yukarı hareketlenme isteğinin sınırlı kalması ve hisse senedi piyasalarının düşüşe karşı direnme çabası öne çıkıyor. Bu da bizleri düzeltmenin kısa vadeli olabileceği düşüncesine sevk ediyor.

Nette fiyatlamalar terse döndü demek için henüz erken. Yükselişlerin tatil etkisini henüz atlatamamışken ivmelenmesi, yatırımcıların risk iştahında azalış olmadığını gösterir en önemli kanıt. Sürpriz ise dönem dönem tartışılsa da görülmek istenmeyen merkez bankalarına dair akış. BoJ ve PBoC örneklerini not etmekte fayda var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ECB hamleleri ve riskler 14 Eylül 2019
GOÜ heyecanı her yerde 07 Eylül 2019
Beklemekle oluyor mu? 17 Ağustos 2019