Gazetelerimiz para kazanmak içindir

Garbis KEŞİŞOĞLU
Garbis KEŞİŞOĞLU DÜNYA'DA MEDYA garbis.kesisoglu@dunya.com

İki kurt yatırımcı Buffett ve Murdoch: Gazetelerimiz para kazanmak içindir

Basın dünyasında dijital devrim giderek belirleyici olurken Amerikan basınında satış ve reklam gelirlerindeki kayıplar büyüyerek devam ediyor. Bu gelişmelerden ivedilikle dersler çıkarmak, kuşkusuz ki bizim medyamız açısından da yaşamsal önem taşıyor. Geçen yazımızda, gazeteler para kazanma yolunun günümüz koşullarında dijital medya ile bütünleşik bir ekonomiden geçtiğini Avrupa'dan örneklerle göstermiştik. Bugün de Amerikan basınının koridorlarında bir gözlem turuna çıkacağız. Ve geleneksel gazete tutkunları üzüntüyle tanıklık edecekler ki, o koridorlarda mürekkep kokusu giderek azalıyor! Amerika'nın en ciddi ulusal gazetesi The New York Times bir taraftan dijital medya ile entegrasyonu gerçekleştirirken, diğer taraftan elindeki bölgesel gazeteleri teker teker satıyor.

NYT'nin İngiltere'deki BBC'den gelen yeni CEO'su Mark Thompson, tirajı yarı yarıya düşmüş ve devamlı zarar eden ünlü bölge gazetesi The Boston Globe'u da satışa çıkarttı.

Boston Globe 1993 'de 1 milyar 100 milyon dolara satın alınmıştı. Bugün ise 150 milyon dolara bile alıcı bulması zor bir olasılık. NYT geçen yıl bir kısmı Florida'da bulunan 16 bölge gazetesini zorlukla 143 milyon dolara satabilmişti. İşte, yazılı basındaki değer kaybının çok çarpıcı/dramatik bir örneği.

Yalnız güçlü olan ayakta kalacak

Yeni CEO yıllardan beri Paris'te yayınlanmakta olan International Herald Tribune'ün ismini International New York Times olarak değiştirdi ve bu gazeteyi NYT'in küresel edisyonu haline getirmek için kolları sıvadı. Son tercihe göre basılı gazetenin mizanpajı ile web portal tamamen değiştirilecek, içeriğe her gün Hong Kong, Paris ve Londra'da hazırlanacak bölgesel haberler ilave edilecek. Umulan o ki, böylelikle tipik bir Amerikan gazetesi, dünyanın 1 numaralı haber yayıncısı haline gelecek. NYT , "yalnız güçlü olanlar ayakta kalacak" felsefesinden hareketle, 125 yıllık Herald Tribune'ü güçlendirerek dijital abone sayısını ve özellikle Uzakdoğu piyasasından reklamları artırmak istiyor.

NYT 'in özellikle tablet ve akıllı cep telefonu edisyonlarına abone olanların sayısında artış var. Bu gazete de, İngiliz Financial Times gibi, her ay belirli miktarda makalenin ücretsiz olarak görülmesini sağlıyor.
 
Gazete - kahve zinciri dayanışması

Buna ilaveten, Amerika'da "Starbucks Nesli" olarak adlandırılan gençlerle diyalog kurabilmek amacıyla, bu kahve zinciri ile yeni bir anlaşmaya vardı. Buna göre, Starbucks müşterileri kahvelerini içerken WiFi'den yararlanarak NYT sitesine girip her gün 5 ayrı konuda üçer haberi veya makaleyi ücretsiz olarak okuyabilecekler. NYT da geleceği doğru okuyabilen gazeteler gibi dijital yayıncılığa yoğunlaşıp önümüzdeki yılların gelişmelerine hazırlıklı olmak arzusunda. Geleneksel gazetecilikte ısrar etmiş ve dijital yayıncılık konusunda treni kaçırmış olanların durumu ise parlak değil. Amerika'nın büyük yayın grupları arasında bulunan ve "Vogue "gibi önemli dergileri yayınlayan "Newhouse Group" bölgesel gazetelerini haftanın sadece üç gününde basıp abonelerine dağıtmaya başladı. Diğer günlerde aboneler haberlerini online olarak gazetelerin web partallarından alabilecekler. New Orleans'daki "Times-Picayune", New York eyaletindeki Syracuse'da taa 1829'da kurulmuş "The Post Standard" ile Michigan ve Alabama eyaletlerindeki bölge gazeteleri, haftada üç günlük baskı sistemi kervanına katılmış durumdalar. Amerika'nın birçok bölgesel gazetesi, baskı giderlerini azaltmak amacıyla bu sisteme yöneliyor. Böylelikle gençleri de hiç olmazsa dijital edisyonlarına okuyucu olarak katmak istiyorlar.

Warren Buffett krizde kurtarıcı oldu

Güç durumdaki Amerikan bölge gazeteleri, gecen yıl ülkenin en zengin ikinci siması, Berkshire Hathaway yatırım grubunun başkanı Warren Buffett'i kurtarıcı olarak beklediler. Kurt yatırımcı Buffett, 2011 'in Kasım ayında bölge gazeteleri saatin almaya başladı. Warren Buffett'in, çocukluğunda -Amerika'da adet olduğu gibi - sabahları evlere abone gazeteleri dağıtmış olduğundan, günlük gazetelere ayrı bir zaafı var. Daha önce de New York eyaletindeki The Buffalo News'i ve Washington Post'un hisselerini almıştı. Daha sonra grup merkezinin bulunduğu Omaha şehrindeki The Omaha World-Herald gazetesini 200 milyon dolara portföyüne katmıştı. Birkaç ay önce de merkezi Richmond/Virginia'da bulunan Media General Grubu'nun 63 adet günlük ve haftalık gazetelerini satın almış, buna karşılık reklam gelirlerini beğenmediği grubun sancak gemisi The Tampa Tribune'ü almayı reddetmişti. Warren Buffett, yerel haberlerin halen ilgi çekici olduğuna inanıyor ve dolayısıyla bölge gazetelerinin reklam potansiyelini arttırmanın mümkün olduğunu hesaplıyor; o nedenle de yazılı basının şu zor döneminde saatin almalarına tam gaz devam ediyor. Çünkü gazetelerden para kazanacağına inanıyor. En son olarak da, iflas etmiş Tribune grubunun, Pennsylvania'nin Allentown şehrindeki "The Morning Call " gazetesine pey sürmeye hazırlanıyor. Buffett, gazetelerin içeriklerini internet ortamında ücretsiz sunmalarını çok büyük bir yanlış olarak görüyor. Bu ünlü yatırımcı, haberleri ve makaleleri ücretsiz okuma imkân varken, tüketicinin para vererek gazete almasının mantıksız olacağını her fırsatta belirtiyor. Gazeteleri çok seven Buffett, güç durumdaki Amerikan metropol gazeteleri için ümit ışığı haline gelmiş durumda.

Murdoch kaliteli içerikle dijitale yöneldi

İngiltere'de hala başı dertte olan Rupert Murdoch'un Amerika'daki News Corp. grubu, tamamen yenileniyor ve ikiye ayrılıyor. Grubun CEO'su bu yılsonunda Amerika'daki Wall Street Journal, The New York Post, İngiltere'deki Sun ve The Times, Avustralya'daki The Australian, Amerika'daki kitap yayınevi Harper Collins ile Avustralya'daki kablolu televizyon kanallarını bir çatı altına toplayacak.

Murdoch bu yeni kurmak istediği gazete yayın grubunu güçlendirerek oluşturacağı sinerji sayesinde giderleri azaltmak amacıyla, konkordato ilan etmiş olan "Tribune" grubunun sancak gemileri The Los Angeles Times ile Chicago Tribune'ü satın almak arzusunda.

Murdoch'ın bir yıl önce işbaşına getirdiği CEO'su Lex Fenwick, The Wall Street Journal'in dijital abonelerine değişik fiyatlar uyguladığı sistemini basit bir hale getirdi. Yeni sisteme göre, WSJ'in online aboneliği ayda 22 dolar, gazete ve online aboneliği ise 26 dolar olarak belirlendi. Bu uygulamayla abone sayısı hızla arttı ve gazete artı online 2 milyon 300 bine yükseldi. Yine de Murdoch içeriğin pazarlanma seklinden pek memnun değil. Müşteri ilişkilerine daha fazla önem verilmesi, abonelerin sorularına anında cevap verilmesi ve değişen abone taleplerinin sürekli araştırmalarla tespit edilmesini istiyor. Murdoch için iki önemli şey var: Gazeteciliğin kalitesinin yükseltilmesi ve ağırlık merkezinin dijital yayıncılığa verilmesi. Bunun için WSJ ile Dow Jones'un haber merkezleri tam anlamıyla entegre edilecek. Bloomberg grubunun Dow Jones ile kıyasıya mücadele etmesi nedeniyle de önemli haberler iki dakika önce Dow Jones'a yüklenecek. Böylelikle dijital yayıncılığa verilen önem vurgulanmış olacak.

Gazetecilik heyecanını hiç kaybetmeyen Murdoch, bütün çalışanlarına, "Bizim isimiz haber üretmek ve bunu en iyi şekilde pazarlayıp paraya tahvil etmektir" düsturunu adeta ezberletiyor. Murdoch'a göre, "gazeteler para kazanmak için yayınlanır, kaybetmek için değil!"
 
Dergi dünyasının umudu tablette

Gazetelerde durum böyle de, ya Amerikan dergileri ne halde? Özetle söylersek, onlar da benzer problemlerle karşı karşıyalar ve tablet yayıncılığı ile kısmen de olsa tiraj açıklarını kapatmaya çalışıyorlar. Dünyadaki önemli medya gruplarından biri olan Time Warner, 2012'deki 29 milyar dolarlık cirosunun ancak 3 milyar 400 milyonunu ünlü" Time "dergi grubundan elde etmişti. Dergilerde yer alan reklamların azalması, reklam verenlere tanınan tiraj garantileri nedeniyle, aylık veya haftalık abone bedellerinin devamlı indirilmesi, buna karşılık giderlerin büyümesi, Time Warner grubunu dergilerin büyük bir kısmını satmaya veya ayırmaya yöneltti. Time grubu önceleri sadece 1922 'de Henry Luce tarafından kurulmuş olan Time, Fortune ve Sports Illustrated dışındaki InStyle, People, Real Simple gibi lifestyle (yaşam tarzı) dergilerini merkezi Iowa eyaletinin Des Moines şehrinde bulunan Meredith firmasına satmak üzere görüşmelere başladı. Bu aslında, "cüce" Meredith'in Time Warner gibi bir devden değerli bir parçayı koparması olacaktı.

Meredith'i kuran Edwin Meredith, Amerika'da birçok eve giren 7 milyon tirajlı Better Homes dergisi ile büyük basari kazanmıştı. Daha çok orta sınıfa, kadınlara hitap eden dergiler yayınlayan bu grup daha önce de Alman Gruner und Jahr grubunun Amerika'da yayınladığı basarisiz dergilerin tümünü 2005'de 350 milyon dolara satın almıştı. Meredith in Des Moines' deki merkezinde çalışanlar, Time'dekilerin aksine gösterişten uzak bir mekana sahipler. Meredith'in CEO'su, Time'deki üst düzey yöneticilerin aksine özel uçak yerine normal yolcu gibi ekonomide uçuyor. InStyle gibi Time grubunun dergilerinin, moda çekimlerinin her biri için on binlerce dolar harcamaları, Meredith yöneticilerinin dudaklarını uçuklatıyor. Sonuçta Meredith krizde yatırıma devam ederken, Time yöneticileri ise kriz ortamında bile lüks yaşantılarını sürdürmekte sakınca görmediler ve pazarlama, dijital gibi konulara gerekli önemi vermeden editöryel kontrolü elden bırakmamak stratejisiyle yetindiler... Sanki biraz, karınca ile cırcır böceğinin hikayesini hatırlatıyor!
 
Warner'de 23 yıl sonra ayrılık kararı

Time Warner, geçtiğimiz günlerde yine karar değiştirdi ve Time Inc. Grubunu müstakil bir yayın grubuna dönüştürerek New York Borsa'sında işlem görür hale getirmeyi planladı. Böylelikle Time ile Warner'in 1990'da birleşmesinden 23 yıl sonra bir ayrılık gerçekleşecek, sonuçta TV kanalları, film ve TV prodüksiyon grupları ile yayın grupları Murdoch'ın yaptığı gibi birbirinden ayrılmış olacak. Bu da demek oluyor ki, Time grubunda artık "lüks hayat" dönemi kapanmış olacak. Time'in önemli rakipleri "Newsweek" ve "US News&World Report"un kapanmaları, aslında çoktan bir alarm etkisi yaratmalıydı ama bu tarafta pek üzerine alınan olmadı... Sonuç ortada!
"Acı söyleyen dostlar" diyorlar ki, dijital dönemde basili bir haftalık politik derginin uzun vadeli yasam şansının ne olacağının iyice araştırılması gerekir. Reklamcılara tiraj garantisi vermiş olduğundan, Time yıllık abone fiyatlarını çok düşük tutmakta... Bu formülün ne kadar geçerli olacağını ise zaman gösterecek. Time'in geçen yılın başında ise başlayan CEO'su Bayan Laura Long, bu yakınlarda ayrılmak istediğini belirtti, o nedenle de yeni yapılanma için yeni bir CEO arayışına başlandı. Diğer taraftan, ciddi reyting problemleri olan CNN' in yeni başkanı Jeff Zucker de Time dergisi ile işbirliği olanaklarını araştırıyor.

Kıssadan hisse çıkaracaksak...

Bir tarafta, sosyal medyada yayıncılık yapan yüzbinler, milyonlar... Ve basılı şeylere adeta alerji duyan bir dijital nesil... Öte yanda, dijital devrim karşısında yaşam savaşı veren gazete ve dergiler... Yazılı basının işinin önümüzdeki yıllarda daha da zorlaşacağı, hayli açık değil mi? Yel değirmenlerine Don Kişot gibi saldırmaya kalkmak yerine onlardan bir an önce yararlanmaya bakmak, daha akıllıca olmalı. Dijital devrim, böyle yapacaklara yeni olanaklar sunmaya hazır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar