İhracatta koalisyon nasıl olur?

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ sefik@utided.org

Gündem siyasetle kızışmış, seçim sonuçları ve koalisyon tartışmaları ile ısınmışken, biz de konumuzu gündeme yakın seçelim diye düşündük. Diyeceksiniz ki “İhracatta koalisyon nasıl olur?” Pekala da olur ve hatta, firmaların yeterliliklerine göre, bizim sıklıkla salık verdiğimiz bir çalışma şeklidir. 

Öncelikle, koalisyon sözcüğünün anlamına Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünden bir bakalım. Sözlükte, Fransızca kökenli olduğu belirtilen bu sözcük “Çeşitli güçlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan birlik, ortak yönetim” şeklinde tanımlanmaktadır. Buradan hareketle siyasette, iktidarı tek başına oluşturmaya gücü yetmeyen partilerin bir araya gelerek devleti yönetmeye kalışmalarına koalisyon diyoruz. Buna benzer bir şekilde de ihracat çalışması yapma yeterlilikleri olmayan veya bazı ihraç pazarlarında çalışma yapmak için gerekli yeterliliklere sahip olmayan işletmelerin bir araya gelerek, ihracat için güç birliği yaparak birlikte çalışmalarına neden “İhracat Koalisyonu” demeyelim? Sizlere, gerçek hayattan örnekler vererek, bu koalisyonun nasıl çalıştığını anlatmaya çalışalım. 
Anadolu üreticilerinden birisi, ürünlerini dış pazara açmaya çalışıyor ancak mevcut elemanlarının yabancı dil konusundaki yetersizlikleri, ihracat uygulamalarındaki eksik bilgilerine ilave olarak, pazar araştırması, pazarlarla iletişim, ihracat yönetimi vb. konularında oldukça eksik olduklarını görüyorlar. Bunun üzerine temasa geçtikleri bir kaç danışman ile yaptıkları görüşmeler sonucunda, uzmanlığına kanaat getirdikleri bir danışman ile çalışmaya karar veriyorlar. 

İlk yapılan iş, “İşbirliği ve Gizlilik Anlaşması” Bunun, her iki taraf için de ne kadar önemli olduğunu vurgulamak isteriz. Zira, özellikle üretici firmanın önemli firma içi bilgileri ile ihracat pazarı bilgilerine erişim sağlayan danışmanın, bunları kendisi veya üçüncü şahısların menfaatine kullanmayacağını garanti etmesi gerekir. Bu tür anlaşmaların temel koşullarını internette bulmak mümkündür. Şu anda etkin bir şekilde yürüdüğünü bildiğimiz bu anlaşmanın sonucunda üretici firma, iki yıl içerisinde beş ülkeye ihracat yapar bir duruma gelmiştir.

Vermek istediğimiz bir başka örnek de özellikle hedef pazar temelinde eksikliğini duyduğumuz bazı yeterliliklerin giderilmesi için koalisyon yapmak. Eski Sovyetler Birliği ülkelerine açılmak isteyen bir işletme, özellikle bu ülkelerle iletişimde karşılaştığı zorluğu aşmak için, bu ülkelerde genellikle bilinen Rus dilini konuşan ve okur yazar olan birisi ile işbirliği yapıyor. Burada da ilk yapılan iş, sözünü ettiğimiz diğer işletme gibi bir anlaşma yapmak oluyor. Ancak ikinci hareket biraz farklı. Bu ülkelerle temas kurup, iletişimi yönetecek kişiyi fabrikada eğitime alıyorlar. Zira bu kişi, üreticinin pazarlama elemanı gibi çalışacağı için, üreticiyi ve ürünleri tam anlamıyla tanımak ve bilmek zorunda. Bu kişinin yapacağı iletişime ek olarak, iş seyahatlerine ve fuarlara, işletmenin yetkilileri ile birlikte katılıp katılmayacağı da yapılan işbirliği anlaşmasının detayları arasına konuluyor.

Burada önemli olan nokta, işbirliği yapılacak kişiye veya kuruma itimat etmek. Ancak itimat yeterli olmadığı için açık, net ve anlaşılır bir anlaşma yapmak gerek. Zira bu kişiler bizim elemanımız değiller ve onların, bize karşı yasal durumları farklı.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019