İki merkez bankası, iki karar

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU dunyaweb@dunya.com

 

Dün Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu toplantısı vardı. Ayrıca ABD Merkez Bankası’nın (FED) tüm uluslararası finansal piyasaların odaklandığı toplantısı dün başladı, bugün de devam ediyor.

Önce FED toplantısından başlayayım. Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde daha toplantı başlamamıştı. Genel kanı FED’in mayıs ayında sinyalini verdiği işi artık başlatacağı yönünde. Şu: FED, sonbahara doğru, işsizlik oranındaki gelişmelere bağlı olarak, geçen yılın sonlarında başlattığı üçüncü parasal genişleme programı çerçevesinde piyasaya her ay sunduğu 85 milyar doları kademeli olarak azaltacağını söyledi. Bu indirime 10-15 milyar dolar gibi bir rakamla ve bu toplantıdan sonra başlaması bekleniyor. Zaten mayıs ayının sonlarından bu yana yükselen piyasa ekonomilerini olumsuz yönde etkileyen finansal gerginliğin nedeni de buydu.

Genel kanı bu yönde olsa da bazı uzmanlar FED’in birkaç ay daha bekleyebileceğini düşünüyor. Zira işsizlik oranı FED’in istediği doğrultuda düşmeye devam etti. Ama işgücüne katılım oranı da düşüyor. Bu ikincisi FED’in istediği bir gelişme değil.

Toplantıda FED’den beklenen adım gelirse, kur ve faizde daha önce gördüğümüz tepkinin daha sertini beklememek gerekiyor. Belki birkaç gündür yaşanan göreli rahatlama ortadan kalkabilir, o kadar. Beklenin dışında bir hareket elbette etkisini gösterir. Mesela erteleme, şu andaki rahatlamayı artırır. 10-15 milyarın oldukça üzerinde bir azaltma ise havayı bozar; kur ve faizde yeni bir artış süreci başlar.

Bundan sonra FED politikasına ilişkin iki ana tartışma konusu olacak. Birinci konu, üçüncü parasal genişlemenin tümüyle ne zaman sona ereceği. Şimdilik yaz ayları gibi bir tarih var. Ama haziran mı, ağustos mu, yoksa daha önce mi? İkinci konu ise politika faizine ilişkin. 2015’in ilk aylarından itibaren FED’in daha yüksek faiz sürecini başlatması bekleniyor. Muhtemelen bir yıla kalmaz, bunun ne zaman başlayacağı belirsizliği finansal piyasaları germeye başlar.

Bu ikinci adımın gecikebileceği umudu pazartesi günü finansal piyasalarda yeşerdi. Zira daha sıkı bir para politikasından yana olduğu düşünülen başkan adayı Summers adaylıktan çekildi. Pazartesi günü döviz kurunda ve faizde belirgin bir düşüş yaşanmasının önemli nedenlerinden bir buydu.

Bize dönünce… Pazartesi günü piyasaların sınırlı bir ölçüde rahatlamasından önce Merkez Bankası’ndan bir faiz değişikliği kararı beklenmiyordu. Buna karşılık, döviz piyasasında döviz arzını bir ölçüde de olsa çoğaltacak bazı kararlar alma olasılığı olduğu düşünülüyordu. Bu çerçevede, döviz cinsi mevduat karşılığında bankaların Merkez Bankası’nda tutmak zorunda oldukları zorunlu karşılık oranlarının düşürülebileceği ve/veya rezerv opsiyon katsayısının indirilebileceği konuşuluyordu. Hem Summers’ın adaylıktan çekilmesi hem de Rusya’nın ABD ile anlaşarak Suriye’ye kimyasal silah kullanımı nedeniyle ABD’nin yapacağı sınırlı bir saldırıyı (şimdilik) önlemiş olmasının finansal gerginliği bir miktar azaltmasıyla, bu adımları atma olasılığı düşüştü Merkez Bankası’nın.

Merkez Bankası beklendiği gibi ne politika faizinde ne de koridorun üst ve alt sınırında bir değişiklik yaptı. Biraz daha fazla olasılık atfedilen döviz arzını artırıcı bir karar da almadı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Havuz problemi 01 Ağustos 2018
Elbette zor ama mümkün 20 Haziran 2018
Bazı basit gerçekler 06 Haziran 2018