İş dünyası huzur bekliyor…

Ömer Faruk ÇİFTÇİ
Ömer Faruk ÇİFTÇİ BURSA'dan omer.faruk@dunya.com

Bugünlerde hangi firmaya gitsek, kiminle konuşsak sorular hep karşıdan geliyor. İlk soru piyasalarda durum nasıl? Ardından referandum sonrası ne olacak? Cevabını bilen de soruyor, bilmeyen de. Öncelikle soruların cevabını verelim. Piyasalarda tedirginlik hakim. Bekle gör taktiği uygulanıyor. Vadeler uzatılmış durumda. Yatırımlar için referandum sonrası bekleniyor. Önünü görmeden kimse risk almak istemiyor. Referandum sonrası ne olacağı sorusunun cevabına gelince her iki durumda da yani evet ya da hayır çıkması durumunda da ufukta bir erken seçim olasılığı yüksek. Genel beklenti bu yönde.

Gelelim iş dünyasına. Bir endişe hakim. Çok net görülüyor. Yeni yatırım, yeni işten ziyade mevcudu koruma telaşı var. Haksızlar mı? Asla. Dört yanımız ateş altında. Üstüne bir de en fazla ihracat yaptığımız AB ülkelerinin anlaşılmaz tavır ve tutumları eklenince haliyle endişe artıyor. İş insanları kaybedeceklerinin hesabını yapar olmuş.

Hemen ilave edelim işler kötü mü? Hayır. Fabrika kapatan var mı? Yok. İşçi çıkaran var mı? Yok. Aksine Bursa iş dünyası istihdam seferberliğine 17 bin ilave istihdamla katkı koydu. BTSO kayıtlarına göre 3 ayda bin yeni şirket kuruldu. Son 4 yılda 800 yeni ihracatçı kazanıldı.

Ama bunlar yeterli değil. İş dünyası sisli havayı sevmez. Önünü görmek ister. Kavgalardan yorulmuş. Bir dinginlik arıyor. Tekstilcilerle konuşuyorum. Geçen yıl havaalanı saldırısı sonrası Türkiye’ye gelmekten çekinen yabancı alıcılar gelmeye başladı mı? Cevap Hayır. Gelen yok. İstanbul ofisleri o gün bugün kapalı. Alım heyetleri Türkiye’yi riskli görüyor. O zaman dümeni güvenli gördüğü limanlara kırıyor. Sistem denetleyemediğin ürünü almayacaksın üzerine kurulu olduğu için alımlar gidebildikleri ülkelerden oluyor.

Peki böyle oldu diye işin ucunu bıraktık mı? Hayır. Ne yapıyoruz? Onlar gelemiyorsa biz onlara gidiyoruz. AB ülkelerindeki alıcıların ayağına gidiyoruz. Ticaret merkezleri kurma telaşındayız. Ama tüm bunlar sanayiciyi yoruyor. Hemen tamamının isteği yaşanan kavga ve didişmenin biran önce bitmesi. Genel kanı ne Avrupa Türkiye’den vazgeçer, ne de Türkiye Avrupa’dan. Durum bu kadar netken bu didişme niye?

Otomotiv sektöründe de durum farklı değil. Sektör Türkiye’nin lokomotifi oldu. Üretim ve ihracatta rekorlar kırılıyor. Burada da bazı endişeler hakim. Uluslararası OEM’ler ve büyük yan sanayi kuruluşları Türkiye’yi riskli gördüğü için bazı stratejik ürünleri ihaleye çıkarken orta Avrupa ülkelerinde (Romanya, Polonya, Macaristan vb.) üretme şartına bağlıyor. Buna karşılık vererek üretimlerinin bir bölümünü bu ülkelere kaydıran firmalar var. Gazetemizin önceki gün ki manşetinde de bu konu işlendi. Özellikle otomotiv ve tekstilde önemli yatırımlar bu bölgelere yapılıyor.

Sonuç itibariyle iş dünyası ticaretin siyasete kurban edilmemesini istiyor. Gündemimiz yeniden ekonomi, üretim, istihdam olmalı. Referanduma 15 günlük bir süre kaldı. İş dünyası referandumdan çıkacak sonuçtan çok biran önce gerçek gündeme odaklanmayı bekliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar