Kalkınma hedefleriniz yeterince sürdürülebilir mi?

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Zeynep Okuyan - EY Türkiye İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri

2015 yılında Birleşmiş Milletler (BM) üyesi 193 devlet, küresel ölçekte kabul gören 17 adet sürdürülebilir kalkınma hedefini (SDG) kabul etti. SDG'ler, ekonomik kapsayıcılık, azalan doğal kaynaklar, jeopolitik istikrarsızlık, çevresel bozulma ve iklim değişikliğinin çok yönlü etkileri gibi geniş bir alanda zorlukları kapsıyor. SDG’ler özel, akademik ve kâr amacı gütmeyen kuruluşların katkılarıyla geliştirilerek, 2030 yılına kadar kapsayıcı ekonomik büyüme gündemini tanımlıyor.
SDG'ler, küresel işbirliği ve eylemlerdeki güçlükleri, bu alandaki paydaşları bir araya getirerek proaktif olarak ele almak için evrensel ve vizyoner bir çerçeve sunuyor. Ancak karmaşık ve birbirleri ile bağlantılı olan SDG'ler; aralarındaki etkilerini, birbirlerine bağımlılıklarını ve yaratacağı fırsatları anlamaya çalışan şirketler için yıldırıcı olabilir. İş dünyası, SDG'lerin başarılmasında kritik bir rol oynayacak. Birçok şirket çevresel, sosyal ve ekonomik çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmaların önde gelenleri, faaliyetlerini pazardaki oyuncular, müşteriler, hükümetler, kâr amacı gütmeyen organizasyonlar ve toplum ile işbirliği yoluyla daha etkin hâle getirdi. Böylece kontrolü güç olan sürdürülebilirlik süreçlerine hakim olmaya başladılar. Şirketler, SDG'leri ekonomik büyüme ve istihdama katkılarla ayrıca finans, teknoloji ve inovasyon kaynağı olarak destekleyebilirler. Küresel kapsamda şirketlerin SDG'lerle ilgili eylemler adına taahhüt vermek, iletişime geçmek, yatırım yapmak, yenilik sağlamak ve işbirliği yapmak için dört önemli ticari çıkar var:

- Büyümeyi yönlendirmek

Karşılıklı bir değer yaratarak, şirketler uzun vadede sermaye ve hissedar değeri üretme yeteneğini koruyabilirler.

- Riski ele almak

Stratejik öncelikleri SDG'lere bağlayarak, şirketler yatırımcılara çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) risklerini yönetme yetenekleri konusunda bir mesaj gönderiyorlar.

- Sermaye çekmek

Şirketler iş modellerini SDG'ler ile uyumlu hâle getirerek, yeşil bonolar gibi yeni sermaye kaynaklarından faydalanabilirler.

- Hedeflenen amaç

Bir şirketin ana hedefini, stratejisinin temeli olarak tanımlamak ve etkinleştirmek uzun vadede paydaş değerini artırmaya yardımcı olabilir.

Sürdürülebilirlik için doğru ilerleme yolu nasıl bulunur?

Şirketler, kaynak yetersizliği, yerel toplumların muhalefeti, insan hakları sorunları, tedarik zinciri şeffaflığının olmaması ve şirketlere yönelik güvenin azalması gibi sürdürülebilirliğe dair sorunlarla karşı karşıya kalıyor. SDG'ler, bu zorlukları çözmesi için şirketlere paydaşları ile söz konusu hedeflere yönelik proaktif çalışmalar yapmalarına olanak sağlayan bir mercek sunuyor.

- Uzun vadede risk ve fırsatlar açısından şirket üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek SDG'leri tanımlamak.

- Toplumun SDG'lere vereceği tepkiden etkilenebilecek ilgili pazarların haritasını çıkarmak.

- Şirketin hedeflerine ulaşması yolunda sağlayacağı en önemli katkının kaynağını belirlemek.

- Kamuya açık olarak SDG'ler konusunda taahhüt vermek.

- İlgili SDG'lerle yakından ilişkili hedefler ve kilit performans göstergeleri (KPI'lar) geliştirmek

- SDG konularının yönetimini günlük iş karar verme sistemine entegre etmek için sistemler geliştirmek.

- Paydaşlar arasında ortak bir diyalog kurmaya yardımcı olmak için mümkün olduğunca raporlamalarınızın dilini SDG'lerin diliyle uyumlulaştırmak.

- İş modellerinin nasıl ayarlanabileceğini, yeni ürünlerin veya hizmetlerin geliştirilebileceğini, tedarik zincirlerinin dönüştürülebileceğini, inovasyon ve Ar-Ge'nin yeniden odaklanabileceğini ve sürdürülebilirlik stratejilerinin hem şirket hedeflerine hem de SDG'lere ulaşmak için yeniden uyumlu hâle getirilebileceğini belirlemek.

- Çevreyi korurken, yerel ekonomik gücü artırmak adına eğitim, kapasite geliştirme ve iş fırsatlarına yatırım yapmak.

- Enerji ve su verimliliği, düşük karbon ve döngüsel ekonomi fikirleri yoluyla ekonomik büyüme ile doğal kaynakların ve malzemelerin yoğun kullanımı arasındaki bağı azaltmak.

- Yararlı karşılıklı çözümler üretmeyi, iletişim ağının güçlendirilmesini, ölçeğin geliştirilmesini ve sorumluluk paylaşımını sağlayabilecek işbirliklerine katılmak.

- Kalkınma, istikrar ve ticareti teşvike yardım etmek için iş dünyasının finansal, teknolojik ve insan kaynakları imkanlarını kullanmak adına mümkün olduğunca hükümetler, şehirler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapmak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ufuk çizgisi 03 Nisan 2024