KOBİ yöneticileri “başarısızlıklarını” da anlatabilmeli...

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

“Marifet iltifata tabidir” diyen halkın akıl birikiminin içi boş bir anlatım olmadığını biliyorum. “Övgüye kabız, sövgüye amel tavrın” üretken olmadığının farkındayım.

“Bardağın boş yanı kadar dolu yanıyla” ilgili olmanın, teknik olduğu kadar ahlâki bir tutum olduğu düşüncesine katılırım.

Hata ve hatırlatma kültüründe olgunlaşmanın, insandaki gelişmenin göstergelerinden biri olduğuna bütün içtenliğimle inanırım.

Olumlu gelişmeler yaratmanın gerek şartının, içimize dönük sorgulamadan ve kendimize ayna tutma becerisinden beslendiğinin sayısız örneğine tanıklık ederim.

Ama bir başka tanıklığımı da paylaşmak isterim: “Başarısızlıklarla yüzleşme kültürü, başarı öyküleri anlatımından daha öğretici, aydınlatıcı ve verimlidir.”

Siyasette ve ekonomide, sporda genel, kategorik ve üretken olmayan eleştiriler dışında, bireysel ve kurumsal anlamda eksikleri söylemeyenlerdenseniz... Yanlışların üzerine gitmeyen, malumatfuruş kolaycılığa ve “ağabey konumlanmasına” yatırım yapanlardansanız... Yaptıklarınızın toplumsal akılda yarattığı sapmaların bu ülkeye büyük bedeller ödettiğini, vasatlığın ve sığlığın besleyici kaynağı haline geldiğini de göz önünde tutun.Toplumda karşılık bulabilirsiniz, kitlelerin aklı sizin ayrıntıdaki etkinizi henüz gözlemeyememiş olabilir. Böylesi bir  tutumun beslemesi nedeniyle 30 yılı aşkın bir zamandır yakından izlediğim KOBİ'lerle ilgili söylenenlerin, yazılanların ve alınan kararların bir çıkmaz sokağa doğru süreklendiğinden endişe ediyorum.

Ünlü kurumlardan, büyük sivil toplum örgütlerinin yöneticilerine kadar koro halinde, KOBİ'lerin günlük sorunlarına abanarak, yakın gelecekte karşılaşacaklar sorunları arka plana iten eğilimin seline kapılmayı, ciddi bir tehlike olarak değerlendiriyorum. 

Güne saplanıyoruz

KOBİ'lerle ilgili çok sık söylenen, günümüz koşullarını yansıtan sorunları başlıklar halinde bir kez daha yineleyelim: 

- Küresel ölçekli rekabetin yoğunlaşması kâr marjlarını düşürüyor.

- Dış ve iç ekonomide sıkıntılar nedeniyle tüketici talebindeki olumsuzluklar artırıyor.

- Fiyat-odaklı rekabet giderek kızışıyor; ticareti kurallar içinde yapanların, kayıt tutanların işi zorlaşıyor.

- Bir yandan bilimsel-teknolojik gelişmelerin artması, öte yandan değişim ve dönüşümleri uyum için sürekli mevzuat yenilemesi, ciddi uyum sorunları yaratıyor.

- Finansal erişebilirlik ve finansal yönetimde banka sisteminin boşlukları ve diğer destek kurumların yetersizliği gelişmenin önünü tıkıyor.

- Ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik altyapıları yeterli olmayan büyük coğrafi alana sahip ülkelerde lojistik maliyetleri işletmeleri ciddi biçimde zorluyor.

- Komşularla ve yakın çevre ile sorunsuz dış ilişkiler yaratılamayınca, belirsizlikler artıyor; eskiden kurulan bağlantıların ve oluşturulan eşleşmelerin sürdürülebilirliği olanaksız hale geliyor.

- Ortaklık ve işbirliği yapmanın kültürel kısıtlarına sahip ve ekonomik fazla açısından yetersiz kalan gelişmekte olan ülkelerde maliyetleri istenen düzeye çekmek zorlaşıyor.

- Özellikle kasaba kültürünün yaygınlaşmasıyla birlikte, ödemelerde güven konusun giderek zayıflaması, sözün, çekin ve senetlerin anlamsız hale gelmesi işletme yöneticilerinin kabusu haline geliyor.

- Tedarik zincirindeki hızlı değişmeler, ölçek erişebilirliği ile küçük ve orta ölçek yapının hız ve esnekliğini koordine eden avantajlı konumun yaratılmasını zorluyor.

- Asgari ücret tabanının yükseltilmesi, ucuz-emek odaklı olan KOBİ'lerimizin yüzde 80'inden fazlasını  kayıt dışılığa iterek çıkmaz sokakların artmasına yol açıyor.

Üretim sistemi değişiyor

Söylenenlerin hepsi doğrudur; hepsi bugünkü sistemimizin yarattığı sorunlardır. Tartışma enerjimizin yarasını bu alana harcıyorsak, öteki yarasını da  üretim sistemindeki değişmelerin KOBİ'leri nasıl etkileyeceğine harcamalıyız. Geleceği planlamanın “bilinçli davranışın temel bileşenlerinden biri” olduğunu unutmamalıyız: Dünyayı sezecek, anlayacak ve açıklayacaksın, kendi olanak ve kısıtlarını net olarak bileceksin ve gelecekle ilgili bir plana sahip olacak; kaynakları o plan çerçevesinde yönlendireceksin...

En çok 10 yıl içinde KOBİ'leri alabildiğine zorlayacak gelişmeleri tartışalım.Özellikle de  başarısızlıklarla yüzleşmenin, başarı öykülerinden daha öğretici, eğitici ve verimli olduğunu anımsayarak, dalkavukluk yapmadan çıkar ilişkisi kurmadan düşünce geliştirelim, anlatalım ve yazalım, diyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar