Kredi notu artışı: Ekonomi mi siyaset mi?

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

 

 

 
Biz bu kredi notu meselesine takmış vaziyetteyiz. Son gelişmeye bakılırsa pek haksız da sayılmayız. Bir süre direndikten sonra S&P de kredi notumuzu arttırdı. Yine de olaya son noktayı koymaktan kaçındı S&P. Biraz hasis davrandı.  Notu BB den BB+ düzeyine çıkarttı. Bu kapıları açacak olan "yatırım yapılabilir" not düzeyinin bir basamak altı. Ayrıca görünüm de değiştirilmedi. Yani S&P, bir anlamda, bununla idare edin, bir süre daha not artırımı falan beklemeyin demeye getirdi.
Bu kredi derecelendirme kuruluşları  içinde en  munis ve yatkın olanı Fitch.  Hatırlarsanız geçen Kasım ayında Fitch bizim kredi notumuzu yükseltmiş ve "yatırım yapılabilir" ülke olma yolumuzu  açmıştı. Fitch'in yanına bir kredi derecelendirme kuruluşu daha eklersek yolun hepten açılacağı zehabına kapıldık. Hatırlarsanız o tarihlerde tam bir "kredi notu arsızı" gibi olduk.  Öteki  iki kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody's  ile S&P üzerinde baskı kurduk.                                                 *                      *                          *
 Moody's kredi notumuzu daha yeni değiştirmiş sayılabilecek bir durumdaydı. Baskıyı S&P üzerinde yoğunlaştırdık. Aslında bizim bu S&P ile başımız biraz dertteydi. Kurum tahminimizden daha sert çıktı. Bizim not artırımı yönündeki medyatik ve siyasal baskılarımıza direndi. Hatta, biraz da alışılmışın dışına çıkarak, baskımıza karşılık bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamadan aklımda kalan iki nokta var. S&P iki zafiyetimize vurgu yapıyor ve bu nedenlerle  kredi notumuzun artırılamayacağını söylüyordu. Vurgu yapılan  zafiyetlerden birisi ünlü cari açıktı.  İkincisi ise "siyasi istikrarsızlık" olasılığının yüksek olmasıydı. 
Bunlardan ekonomik neden olarak öne sürülen dış dengesizlik, cari açık meselesi yabancısı olduğumuz  bir sorun değildi. Hangi sofraya otursak bu aş pişirilip önümüze konuluyordu.  Siyasi istikrarsızlık vurgusu ise bizim açımızdan yeni sayılırdı. Ortada çoğunluk oyu ile iktidar olmuş bir yönetim vardı. Öyle istikrarsız bir görüntü de sergilemiyordu doğrusu.  S&P'nin  Kürt sorununu ve Suriye ile sıcak çatışma olasılığını siyasi risk olarak okuduğu ve bu nedenle kredi notunda ısrarla talep ettiğimiz yükseltmeyi yapmaya yanaşmadığı anlaşıldı.    
                                               *                 *                   *                                             
Bugün  Mart'ın son günü sayılır. S&P'nin  açıklamasından bu yana yaklaşık beş ay geçmiş.  Yıllardır not arttırma sözünü bile esirgeyen  S&P şimdi ne oldu da  pat diye notu arttırıverdi diye merak etmez mi insan. 
S&P bu merakımızı giderecek birkaç noktaya işaret ediyor. Bu defa ekonomik ve siyasal değerlendirmeler daha dengeli gibi.  Ekonomiye dönük değerlendirmelerde yeni  bir şey yok. Sanki  içeride tartışılanlar S&P'nin değerlendirmelerine yansımış gibi. Örneğin olumlu bir gelişme olarak not artırımına baz alındığı anlaşılan yeniden dengelenme  süreci ve bu bağlamda cari açığın daralıp, dış finansman ihtiyacının azalmış olması bunlardan birisi. Güçlü kamu maliyesi pozisyonunu bozmadan,  büyümenin yavaşlatılıp, daha sürdürülebilir bir düzeye indirilmiş  olmasını bir başka  olumlu gelişme olarak sayıyor S&P. Bu arada Merkez Bankası'nın makro ihtiyati tedbirlerle bu süreçlere imkan vermiş olmasının da olumlu bir gelişme olarak altı çiziliyor. Bunların görece ayrıntılı analizleri de yapılmış Yeni bir şey yok.
Yeni olan gelişme siyasi değerlendirmede. S&P'nin değerlendirmesi (kaba bir çeviriyle)  şöyle;   " Kredi notunun yükseltilmesi Kürt sorununu çözme yönündeki çabalarda  ortaya çıkan ilerlemeyi de yansıtıyor. Bunun önceki çabalardan daha kalıcı olacağını umuyoruz.  Bu sağlanırsa güvenlikle bağlantılı maliyetler azalacak,  bölgesel ticaret ve sınır ticareti  imkanları genişleyecektir" 
Sanki siyasi gelişmelere yaslanarak kredi notumuz arttırılmış gibi bir duygu var içimde. Kürt sorununda siyasi çözüme doğru yol alınıyor olmasının ilk somut meyvesi yıllardır çözemediğimiz bir iktisadi sorunun çözümü olacak galiba.  
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018