Nasıl başlarsa öyle gider mi?

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

2017’nin son Dünya Gazetesi yazısında iyimserliğin devam edebileceğinden bahsederken yeni yılın beklenti üzerinde bir momentumla başlayacağını kestirememiştim. Genele yayılır biçimde hisse senetlerinin yükselişi, ABD dolarına karşı değerlenme ve risk iştahındaki artış devam ediyor.

Risk unsurları belirmedi değil. İran konusu yıl başlangıcında ‘siyah kuğu’ olmaya adaydı. Hala o niteliğini korumakla birlikte ‘kötünün kötü olarak görülmediği’ fiyatlama davranışlarının sürekliliğinden yana duruşun korunmasıyla geçiştirildi. İçeride enflasyonun 2017’yi hem manşette, hem çekirdekte, hem de ortalama hesaplamada çift hane kapatması risk iştahının rüzgarıyla göz ardı edildi. Üstelik ABD’de devam hukuk sürecinde jüri kararının ağırlığı sonrasında yerel varlıklara yönelik sınırlı-olumsuz etkileşimini beklerken tersini gözlemledik. Amerika’da Dow Jones endeksi 25000 puan seviyesini geçerken, tahvil faizlerinde net bir ivmelenme olmaması yatırımcılara imkan tanıyor.

Geride bıraktığımız yılın son günlerinde belirginleşen euro değerlenmesi her ne kadar temelde zayıf Amerikan doları temasına dayansa da hafta içerisinde açıklanan bölge PMI verileri ile iyice momentum kazanmış durumda. Öte yandan çapraz işlemlerde değer kazanımı sergilediği ABD’de momentum kaybı gözlenmiş değil. Güçlü data setinin gelmesi durumu o cephede de devam ediyor. Keza Çin’in PMI verileri de bu yönde gelişim içerisinde. Özetle, üç kıtaya yayılan ekonomik büyümenin verdiği iyimserlik yatırımcılarda risk iştahının bozulmasına engel olurken yukarı yönde hareketlenmesine de destek oluyor.

İçeride bilindik ama fiyatlanmamış bir hikayeyi hatırlamayı tercih edebiliriz. Yılın ilk yarısında, ağırlıkla ilk dört aylık dönemde baz etkisi kaynaklı enflasyon gerilemesi göreceğiz. Öyle ya da böyle hesaplamada gerileyecek olan TÜFE’nin getiri eğrisinin uzun vadelerinde faiz düşüşüne imkan tanımasını beklemeye devam ediyoruz. Türk lirasının emsallerinden ayrışma isteği içerisinde olmaması ve küresel eğilimin peşinden gitme durumu da sepet kurun gerilemesine alan açıyor. Kur işlemlerinde gösterge konumunda olan dolar/lira kurunda kısa vade için 3.79-3.80 bandı geçilmedikçe hareketin 3.70 civarına gitme isteğini konuşmaya devam edeceğiz.

Yıl başlangıcının iyi olması moral açısından da yatırımcı kesimine katkıda bulunuyor. Yerel analist ve yatırımcı kesiminin Kasım 2016’dan bu yana süregelen küresel fiyatlama ortamından ders çıkarması ve ev ödevini yapmış olması nedeniyle Perşembe günü işlemlerinde ters ayakta yakalanma durumu gerçekleşmedi. Bu durumu gelecek için de not etmekte fayda var. Dışarıdan kopmak istemeyen yatırımcı eğilimi işlemlerin terse dönme durumunda tampon etkisi görebilir. Bu da oynaklığın boyutlarını sınırlayarak kısa vadeli düzeltmelerle yola devam edilmesini sağlayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ECB hamleleri ve riskler 14 Eylül 2019
GOÜ heyecanı her yerde 07 Eylül 2019
Beklemekle oluyor mu? 17 Ağustos 2019