Nasıl oluyor da böyle oluyor?

Orkun GÖDEK
Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Yazının başlığı ilgi çekici. Dünya ailesinin bana tanıdığı oyun alanı sayesinde hafta ortasındaki yazıları daha geniş tutma şansım oluyor. Bu durumu da kendi lehime kullanmak adına konuları olabildiğince incelemeye çalışıyorum. Gelin birlikte TCMB’nin politika faizlerinde ayarlama yapma sürecinde ilerleyişi sırasında serinin en yükseğindeki çekirdek enflasyona rağmen tahvil faizlerinin gerilemesini ve TL’nin değerlenmesini konuşmaya çalışalım.

Hafta başlangıcı yerel varlıklar nezdinde çoğu insan için tam piyasa lügatı ile ‘ters köşe’ etkisi yarattı. Genelleme olmasın derseniz de benim açımdan tam anlamı ile öyleydi. Enflasyonun yukarı yönde sürpriz yapması genele yayılan bir beklentiydi ancak hem enflasyon görünümündeki bozulmanın artarak devam etmesi, hem çekirdek göstergelerin ciddi ölçekte yükselişi, kur, maliyet ve talep kanallarının bir arada çalışması gibi farklı realitelerin olduğu ortamda TL değerlenirken, gösterge faizler de aşağı yönde hareketlilik içerisine girdi. Genelde böyle olur mu? Çok net, olmaz. Peki, genelde böyle olur dediğimiz işlerin genelde böyle tepki verdiği dönemlerden mi geçiyoruz? Çok net, hayır.

Hafta başlangıcı hareketini anlamlandırmak güç. Daha önce de farklı bir yazıda kendi kendime uyarıda bulunmuştum; belki de anlam aramamak lazım diye. Gerçekleri bilerek hikayeden çok fazla uzaklaşmamakta fayda var. Geçtiğimiz hafta değinmiştim; beklenti kanalı çalışıyor, çalıştığında ne nasıl oluyor görüyoruz diye. Bir önceki hafta tahvil faizlerindeki seyri, TL’nin değer kaybında bir noktadan sonra sınırlama isteği ile açıklamak mümkündü. Ancak kabul edelim ki Pazartesi hareketi aşırıydı.

Konuyu biraz genişletelim hatta farklılaştıralım ki sıkıcı bir hal almasın. Adım adım TCMB’nin politika tepkisi vereceği bir süreç içerisinde ilerliyoruz. Salı günü 2018 yılına ait para ve kur politikasını içerir metin kamuoyu ile paylaşıldı. Bir önceki yıldan farklı ne var diye incelediğimizde ben yeni bir başlık bulamadım. Basın toplantısı ile de sunumu gerçekleşmedi. Belki de mevcut piyasa tepkisi-algısını bozabilecek bir etkide bulunulabileceği ihtimali gözetildi. Bilemiyorum. Belki de öyle değildir. Çok daha önceden bir tarihte bu kararlar alınıyordur. Konuya vakıf değilim. Ancak sözlü yönlendirme için böylesi bir dönemde şansın değerlendirilmesini kendi adıma isterdim. Piyasa fiyatlamalarının rüzgarı TCMB’nin arkasına daha kolay alınabilirdi.

TCMB neden politika tepkisi verir? Sabit bir cevabı var mıdır? Bence yok. Herkesin durduğu noktaya, bakış açısına, para politikası eğilimine göre konu değişir. Zaten merkez bankacılığı da geniş pencereden geleceğe bakarak karar alma mekanizmasını işletmektir. Biz neyi kaçırıyorsak onlar kaçırmazlar. Neden bunları söylüyorum? Yukarıda hafta başlangıcındaki piyasa fiyatlamalarının tepkisine dair yazdıklarımı hatırlıyor musunuz? Türk lirasının ABD doları karşısında 3-4 kuruş değer kazanımının ardından TCMB’nin olası politika tepkisinde azalış olabileceğine dair yorumlarla karşılaştım. Hikayeye böyle bakmak bence sağlıklı değil. Resimde bütüne odaklanmak gerçekten elzem. Çıkış noktamız kur piyasası gelişmelerinin günlük tepkileri olmamalı. Serbest kur rejimi neden var? Buradan hiçbir zaman tepki gösterilmesin gibi bir sonuca da ulaşılmasın. Orası ayrı.

Türk lirası reel olarak değer kaybetmeye devam ediyor. Kasım ayı reel efektif döviz kuru endeksi (TÜFE bazlı, REDK) bu eğilimi teyit ediyor. 2003 bazlı serinin 84.73 değeri ile en düşüğüne gelmiş durumdayız. Anlamı şu; ‘hesaplanmaya başlandığı dönem içerisinde TL daha önce hiç bu kadar ucuzlamamıştı’. Bir önceki rekor düşük seviye 87.55 ile Ocak 2017’de görülmüştü. 12 Ocak ile başlayan süreçte TCMB’nin politika tepkisini yakından izlemiştik. Sonrasında da fonlama maliyeti yüzde 8.3’lü seviyelerden yüzde 12.25’e dek yükseltildi.

Gelişmeler karşısında günlük düşüncelere girmemiz doğru değil. Orta-uzun vade trende bakmak mantıklı olan. REDK 2016’nın son çeyreğinden bu yana ortalamada değer kaybediyor. Bu süre zarfında sadece 2017’nin ikinci çeyreğinde yüzde 3 yükseldi. Orada da TCMB hamleleri ve genel konjonktür etkili oldu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ECB hamleleri ve riskler 14 Eylül 2019
GOÜ heyecanı her yerde 07 Eylül 2019
Beklemekle oluyor mu? 17 Ağustos 2019