Noel haftasında faiz kararı

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Yeni yıla pek bir şey kalmadı. Bu hafta ortasından başlamak üzere önce Hristiyan alemi Noel’i kutlayacak, daha onun rehaveti aşılmadan tüm dünyada yeni yıl kutlanacak, bunun rehaveti için de bir iki gün geçirilecek ve yeniden etkin olarak işbaşına dönmemiz için yeni yılın ilk haftasını devirmemiz gerekecek. Noel haftası ile başlayan yavaşlamayı en yoğun yaşayan alanlardan birisi de finansal piyasalardır. Daha bu haftaya gelmeden pozisyonlar gözden geçirilmeye, uzun süre için riskli görünen pozisyonlar kapatılmaya, karlar realize edilmeye başlanır. Noel haftası gelmeden bu işler tamamlanır. Büyükler tatile gider. Şirketlerin, büroların, ofislerin, sığ bir işlem limiti talimatıyla, kurumun görece çaylak personeline bırakılması anlamına gelir bu. Pek fazla işlem olmaz. 

Noel nedeniyle çarşamba gününden itibaren büyük finansal merkezlerde piyasalar kapalı olacak. Biz Yeni yılı kutlayacağız. Ona de henüz bir haftadan fazla zaman var. Yani biz işlem yapmaya devam edeceğiz. Üstelik tam Noel haftasında biz de bir de önemli bir toplantı yapılacak. Çarşamba günü Merkez Bankasının Para Politikası Kurulu (PPK) toplanacak. Koşullar gözden geçirilecek ama en önemlisi faiz ile ilgili karar verilecek. Genel beklenti TCMB’nin bu toplantıda faizleri değiştirmeyeceği yönünde. Tersini düşünenler de var tabii. Ben her ikisinin de yapılabilir olduğunu düşünüyorum. Faizin düşürülmesini de olduğu düzeyde bırakılmasını da doğrulayacak koşullar var. Kendi tercihim ise bu toplantıda faizlerin değiştirilmemesi yönünde. 

Faiz kararında önemli rol oynayan değişkenlerden birisi enflasyon hızı. Enflasyonun yavaşlaması faizin düşürülmesi için en ikna edici değişme olarak kabul ediliyor. Son aylarda bizde enflasyonun hızlandığını biliyoruz. Bu faizin yükseltilmesini caydıran bir durum. Ancak önümüzdeki dönem de enflasyonun hızla gerileyeceği işareti veren gelişmeler var. Bu bağlamda bir kaç olası gelişmeyi saymak mümkün. Bunlardan birisi Aralık ayı enflasyonunda sınırlı da olsa bir düşme olması ihtimalidir. Çift haneye erişen enflasyonun Aralık ayıyla birlikte yüzde dokuzun altına çekilmesi bekleniyor. Yeni yılın ilk aylarında devreye girecek olan baz etkisinin bu hareketi daha da hızlandıracağı düşünülüyor. Dahası bu yıl içinde fiilen düşük kalacak fiyatlar da söz konusu olacak. 
Malum enflasyon bu dönemin fiyatlar ortalamasının önceki dönemin fiyat ortalamasına göre değişme oranı olarak hesaplanıyor. Yani, önceki yılın aynı tarihindeki fiyat ortalaması baz olarak alınıyor. Baz büyükse hesaplanan enflasyon salt bu nedenle görece daha düşük hesaplanıyor. Baz etkisi dediğimiz şey bu. Bitmekte olan 2014 yılının ilk aylarındaki fiyat ortalamaları gelen yılın ilk aylarındaki enflasyon hızlarının hesaplanmasına baz olacak. 2014’ün ilk aylarında görece yüksek olan fiyat ortalamalarına göre hesaplanacak bu yılın hızları haliyle düşük kalacak. 

Baz etkisinin ötesinde yeni yılda enflasyonu fiilen düşürecek fiyat hareketleri de olacak gibi görünüyor. Bunların başında petrol fiyatları geliyor. Hızla düşen petrol fiyatı hem nihai ürün olarak hem de en önemli ara girdiler aracılığı ile enflasyonu yavaşlatacak bir gelişme. Aynı yönde hareket eden emtia fiyatları da benzer bir etki yaratacaktır. Nihayet, geçen yılın kuraklığının bu sene tekrarlamayacağını gösteren işaretler var. Bu da gıda fiyatlarının enflasyonu hızlandıran temel etken olmaktan çıkacağı anlamına geliyor. 

Bütün bu olasılıkları bir araya getirince, 2015 yılında enflasyonun hareket yönünün aşağıya doğru olacağı anlaşılıyor. Bunun faizin düşürülmesini makul kılan temel bir gelişme olduğunu düşünüyorum. 

Öte yandan, faizin aynı düzeyde tutulmasını doğrulayacak bir dizi neden de sayılabilir. Belirsizlik ve risk bunların başında geliyor. Küresel ortamın henüz tam anlamıyla sakinleştiğini söylemek yanlış olur. Piyasalardaki yüksek volümlü oynaklık bunu gösteriyor. Oynaklığın yüksek olması belirsizlikleri canlı tutup, besliyor. Belirsizlik risk demektir. Risklerin yükselme potansiyeli taşıdığı bir piyasa ortamında faiz oranlarını düşürmek iktisadi mantıkla tutarlı bir girişim olmaz. 

Kaldı ki, enflasyondaki gerilemenin aniden devreye giremeyeceği de açık. Bunun için bir zaman profiline gerek var. Yani, enflasyon düştü haydi faizi de indirelim diye telaşlanmak gereksiz. Kısacası, faiz kararında acele edilmeyebilir. En azından piyasaların biraz daha sakinleşmesini, belirsizliklerin azalmasını, risklerin gerilemesini beklemek mümkün. Üstelik, herkesin keyfinin yerinde olduğu Noel tatilinde sürpriz yapmanın da alemi yok doğrusu. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018