OECD’den iyi haberler
Uzun bir zamandır gelişmiş ülke ekonomilerine ilişkin iyi haber duymuyorduk. Duyduklarımızda çoğu zaman ABD ile sınırlı oluyordu. Ancak Kasım ayında açıklanan veriler, sanki yeni bir dönemin başladığını işaret ediyor. Çünkü OECD ülkeleri 2013 yılının üçüncü çeyreğinde, ikinci çeyreğe göre %0,5, 2012 yılının üçüncü çeyreğine göre %1,4 oranında büyüdü. OECD’deki bu gelişmeye bir destekte AB ve Euro Alanı (EA17) ülkelerinden geldi. Euro alanı ülkeleri üçüncü çeyrekte, ikinci çeyreğe göre %0,1, Avrupa Birliği (EU28) %0,2 oranında GSYH’lerini artırmayı başardılar. Bu ülkeler geçen yılın aynı çeyreğine göre ise farklı eğilim gösterdiler. Euro alanı %0,4 oranında küçüldü, AB ise %0,1 büyüdü. Bu oranlar size küçük gelebilir, fakat gidişatın tersine dönmesi açısından önemli bir gelişmeyi ifade etmektedir.
Üstelik OECD üyesi ülkelerin bir kısmı bu oranın çok üzerinde büyüdü. 2013 yılının üçüncü çeyreğinde, 2012 yılının üçüncü çeyreğine göre GSYH Japonya’da %2,6; İngiltere’de %1,5 ve ABD %1,6 oranında yükseldi. Gelişimin bu yönlü olma olasılığının yüksek olduğunu daha önce bu köşede yazmıştık. Dayanağımız da OECD Bileşik Öncü Gösterge Endeksinin Mayıs ayından bu yana artması idi. Nitekim Eylül ayında Bileşik Öncü Gösterge Endeksi geçen yılın Eylül ayına göre %0,97 oranında yükselmişti.
Büyümenin de etkisi ile OECD üyesi ülkelerin işsizlik ortalaması Eylül ayında Ağustos ayına göre değişmedi ve %7,9’da kaldı. Böylece son üç ay OECD’de işsizlik oranı artmamış oldu.OECD’nin yedi büyük ekonomisinin işsizlik oranı da %7,1 düzeyinde gerçekleşti, bu oran Ağustos ayı gerçekleşmesinin (%7,2) altında kaldı.
OECD’deki bu olumlu havanın altında yatan ana neden özel tüketim ve yatırım harcamalarının, yılın üçüncü çeyreğinde yukarı doğru kıpırdamaya başlamasıdır. Özel tüketim ve yatırım harcamaları yılın ikinci çeyreğine göre %0,2 oranında yükseldi. Başta OECD ile birlikte Avrupa Birliği üyesi Euro Alanı ülkeleri olmak üzere özel tüketim harcamalarının artmasını, bunun etkisi ile enflasyon oranının da armasını dört gözle bekliyorlardı. Nitekim Kasım ayında AB’de fiyatlar genel düzeyinin, geçen yılın Kasım ayına göre yıllık bazda %0,9, Ekim 2013’e göre %0,7 oranında artmasını bu ülkeler sevinçle karşılandı.
OECD ve AB’nin bu sevinçlerini görünce yine J.M. Keynes’i anımsadım. (Keynes’e karşı bir sevgim olduğunu, bunu da belli ettiğimi geçen hafta bir dostum yüzüme söyledi. Ben de ona sevgiden bir zarar gelmeyeceğini söyledim). Bunu kimin için yazıyorum, devletin ekonomiye hiçbir zaman karışmaması gerektiğini söyleyenlere için. Devlet ekonomiye gerektiğinde müdahale eder, yeter ki bu müdahaleler doğru zamanda yapsın, rant yaratmak için yapmasın. Biraz Keynes okusalar, tabularını yıkacaklar.
Son cümle, OECD özel tüketim harcamalardaki artışa sevinirken, biz kısmak için yeni düzenlemeler yapıyoruz. Neden acaba?