Önemli ve anlamlı bir sivil toplum kuruluşu: UND

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Kara nakliyecilerinin tek ve en önemli temsilcisi Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) genel kurulu geçtiğimiz cumartesi ve pazar günü İstanbul’da yapıldı. Eski görevlerim nedeniyle ilişkili olduğum ve şimdi de üniversitedeki kürsüm dolayısıyla içinde bulunduğum lojistik sektörünün temsilcisi UND’nin Başkanı Çetin Nuhoğlu’nun davetiyle genel kurula katıldım. 17 yıldan beri yakından izlediğim ve zaman zaman yolumuzun kesiştiği UND hakkında bazı düşüncelerimi paylaşmak, UND’nin hem önemli ve hem de anlamlı olduğunu bir şekilde ortaya koymak istedim.

Bu genel kurul niçin önemliydi?...

Bunu bazı nicel ve nitel yönleriyle ortaya koymak gerekiyor. UND, 43 yılını geride bırakan ve neredeyse yarım asra yakın geçmişi olan bir STK. Dernek olarak 39. genel kurulunu tamamlayan bir yapı. Eskilerin sürekli olarak kullandığı ve bundan rahatsız olmadığı kamyoncu esnafının kurduğu bir dernek. Artık son yıllarda “lojistik” kavramıyla kendilerini ifade eden bir dünya.

Kamyoncu deyip geçmeyin…

Bunların hem patronları ve hem de direksiyon başındaki şoför esnafı adeta birer dünya insanı. Her biri Anadolu’nun bir köşesinden gelen ve tüm dünyayı dolaşan kesim. Her biri kendini tüm dünyada dolandırabilecek bir veya birkaç yabancı dile sahip hale gelmiş. İşin başında henüz yabancı dili olmayanların bile dünyanın her yerinde her türlü engeli aştığı bir öz güven oluşmuş.

Bu şoför esnafının önemli bir kısmı şair, ressam, fotografçı. Bunların özelliklerini ve zenginliklerini ortaya çıkaran ve kalıcı kılan duyarlı bir dernek yönetimi. Bunlar aynı zamanda siyasete ve sosyal konulara da duyarlı bir kesim. Örneğin; 15 Temmuz darbe girişimini kendi inisiyatifleriyle tüm dünya yollarında duyuran ve sergileyen insanlar.

Anlayacağınız çok çeşitliliği ve zenginliği ile ülkenin gurur kaynağı bir kesit. Öyle ki seçimli genel kurulu bile fırsat bilerek kendi teknik konularını gündeme taşımayı bilen bir dinamik yapı. Nitekim bu vesileyle toplantının ilk gününde iki önemli panel yapıldı. Bunlardan özellikle DTÖ’nün henüz çok yeni kabul ettiği “Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması” üzerinde konunun uzmanları çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Türk kamuoyunun ve ilgili kesimlerinin bile daha bilmediği Türkiye için çok önemli bir konu masaya yatırıldı.

16 Nisan Anayasa Referandumu’na rağmen, hükümeti temsilen iki bakan ve ilgili en üst düzey bürokratlar bu genel kurula katıldı.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi; başlangıçta teknik konulara ve çok önemli müjdelere yer verdiği konuşmasını nefis bir şekilde referandum desteğine yöneltti.

Aynı şekilde daha 1.5 yıl öncesine kadar başarılı bir bürokrat olan Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Aslan, ekonominin olmazsa olmazının ulaştırma alt yapısının geliştirilmesi olduğunu belirterek daha hızlı ve fakat güvenli ilerleme için bürokratik oligarşinin yıkılması gereğini vurguladı.

Zaten UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, 40 yıllık sektör uzmanlığı ve geniş vizyonu ile muhteşem bir çerçeve ortaya koydu. Lojistik sektöründe hız ve maliyetlerin önemini vurgulayarak Münih Üniversitesinin bir çalışmasıyla Ankara-Münih hattındaki 20 dakikalık gecikmenin maliyetlerini özetledi.

Peki bu yapı ve işleyiş neden anlamlı?...

Bir yapı düşünün;

• Çok sayıda ve katılımcı bir anlayışla oluşturulmuş yönetim var,

• Kendi deyimleriyle kamyoncunun günümüz ifadesiyle lojistikçinin yer aldığı bir yapı söz konusu,

• İrili ufaklı tüm kamyoncu esnafını içinde bulunduran ve bunu çelişki yerine zenginliğe dönüştüren bir işleyiş hakim,

• Sürekli çalışan komisyonların yer aldığı, geçici ve belirli konularda çalışma gruplarının bulunduğu bir düzen var,

• Bürokrasi ile düzenli ve sürekli bir işbirliği devam ettiriliyor,

• Kamyoncu dünyasının onlarca yıl süreyle yönetimde tuttuğu rahmetli Saffet Ulusoy ve kısa bir ara dışında 2000 yılından beri bırakmadığı Çetin Nuhoğlu gibi varlıklı iş adamlarından yararlanma becerisi gün gibi ortada,

• Bu kişilerin ve yönetimindeki çok sayıda varlıklı iş adamlarının da bunların diline ve dünyasına hakim olarak diyaloğu sürdürme arzusu ortada,

• Adeta zıtlıkların ve hatta çelişkilerin kaybolduğu ve sinerjiye dönüştüğü bir yapı var, - …
Söyler misiniz Türkiye’de böyle işleyen kaç tane STK var? Türkiye koşullarında yazılan ve sürdürülen bu başarı hikayesini önemsiz görmek mümkün mü? Başarılarını teslim etmek ve cesaretlendirmek adına; güven tazeleyen Çetin Nuhoğlu kaptanlığında UND yönetimini kutlayalım ve “yolunuz açık, kazancınız bol olsun” diyelim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar