Perakende “reform” anlayışı, toptan “deform” getiriyor

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Yazının başlığını bilerek attık. “Perakende reform anlayışı, toptan deform getiriyor” dedik. 

Peki bununla ne demek istiyoruz?...

İki şeyi demek istiyoruz. Birincisi, çok perakendeci anlayışla çok sayıda düzenlemelere gidiyoruz. Bütüncül bir anlayışı ve stratejiyi ortaya koymuyoruz. İkincisi de her konuyu reform diye sunuyoruz.

Aslında Türkiye’nin uzun yıllar yaşadığı koalisyon dönemlerinin zorlu koşullarından sonra iktidara gelen AK Parti’nin reformcu yaklaşımı çok önemli bir ivme oldu. Pek çok konu ele alındı, düzenlemeleri yapıldı, sonuçları alındı.

Nitekim Hükümet de bunun sonuçlarını aldı ve almaya devam ediyor. Son 14 yıldan beri iktidarını güçlendirerek sürdürüyor.

Fakat son yıllarda bu reform çabalarının anlayışında, yaklaşımında, sunumunda, uygulamalarında eski durum görülmüyor. Özellikle Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014 Ağustos ayında Cumhurbaşkanı olmasından sonra bu farklılık daha net olarak ortaya çıkıyor.

Ne demek istediğimizi şöyle bir özetleyelim.

Başbakan Davutoğlu dönemi:

İsmi unutulmaya yüz tutmuş ve siyasi ömrünü tamamlamış görünen kısa süreli Başbakan Ahmet Davutoğlu döneminde “ekonomide dönüşüm programları” hazırlandı.

2014 Kasım'ından sonra 2015 Şubat'ına kadar 3 ayrı paket sunuldu. Bu 3 pakette toplam 25 programa ve 1200 eylem planına yer verildi.

Dilerseniz hatırlamak adına bu 25 programdan bazılarını sıralayalım.

- İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması
- Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programı
- Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme ve Yerli Üretim
- Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı
- Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı:
- Tarımda Su Kullanımının Etkinleştirilmesi Programı
- Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı:
- Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programı
- Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı
İş Gücü Piyasasının Etkinleştirilmesi    
- Temel ve Mesleki Becerilerin Geliştirilmesi
- Nitelikli Gücü İçin Çekim
- Sağlıklı Yaşam ve Hareketlilk
- Yerelde Kurumsal kapasitenin Güçlendirilmesi
- Rekabetçi ve Sosyal Uyumu geliştiren Kentsel Dönüşüm
- Kalkınma İçin Uluslararası Altyapısının Geliştirilmesi Programı
- Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması
-

Bu 25 programdan hangisi uygulandı, sonuçları alındı? Ya da hangisi akıllarda kaldı? Ne yazık ki sadece arşivlerde kaldı.

Başbakan Yıldırım Dönemi:

Davutoğlu’nun kısa ömürlü başbakanlık döneminden sonra direksiyona geçen ve heyecan uyandıran Binali Yıldırım döneminde de bu reformlar (!) paketlerine devam edildi.

Bu döneme damgasını vuran 15 Temmuz 2016 darbe girişimi, Davutoğlu döneminden devren gelen Rusya ile sıkıntılar, Suriye’deki gelişmeler, terörle mücadele gibi konular ya bu reformlara yön verdi ya da bu reformların çok hızlı bir şekilde uygulamaya konulmasına neden oldu.

Dolayısıyla bu dönemde öncelikle ve özellikle vatandaşın sıkıntılarını giderici vergi ve sigorta gibi alanlarda aflara ve yeniden yapılandırmalara, ayrıca istihdam, yatırım ve ihracatın artırılması gibi teşviklere yer verildi.

İşte bu dönemden de bazı reform başlıkları…

- Sayısı unutulacak kadar getirilen sosyal güvenlik teşvikleri
- Vergi ve sosyal güvenlik ile diğer kamu alacaklarında yeniden yapılandırmalar
- Bunların kısa aralıklarla tekrarı
- Varlık barışı
- Cazibe merkezleri oluşturma
- Bölgesel teşvikler
- KGF gibi etkinleştirilen finans sistemleri
- Türkiye Varlık Fonu gibi büyük finansal düzenlemeler
-

Aslında 2.5 yıl içerisinde gündeme getirilen bir kısmı uygulamaya konulan yukarıdaki başlıkların her birisi önemli.

Ancak; bunların perakende anlayışla ele alınması nedeniyle toptan sonuçları farklı oluyor.

Dolayısıyla artık 21 Mayıs sonrası için ekonomi öncelikli bütüncül yaklaşımlara olan ihtiyaç kendini çok açık bir şekilde gösteriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar