Petrol, Çin, Fed bize çalışırken, notumuz niçin iner?

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS amurat@etu.edu.tr

Petrol fiyatındaki düşüş hareketi hızlandı. Amerikan tipi ham petrolün fiyatı haziranda 52 doları görmüştü. Fiyat bu hafta 40 doların altını denedi. ABD'de petrol üretiminin şubat-haziran döneminde düşmesi petrol fiyatını destekledi. Birkaç haftada işler değişti. Özellikle Alaska’daki üretimin artması, ABD’nin toplam üretim miktarını yükseltiyor. Tabii bu kısa vadeli bir gelişme olabilir. Asıl kritik nokta, ham petrolü damıtıp arıtarak daha kullanışlı petrol ürünleri elde eden rafinerilerin üretim miktarının zirveye çıkmasıdır. Petrol piyasasındaki oyuncuları, Alaska’daki üretim artışından ziyade bu durum tedirgin ediyor. Petrol talebi güçlü değil ama rafineriler deyim yerindeyse çılgın bir üretim yapıyorlar. 

Küresel piyasalardaki risk alma iştahının önemli göstergelerinden birisi olan petrolün alım-satım pozisyonlarından da önemli sinyaller geliyor. Petrol fiyatı 52 dolara yükselirken, en büyük spekülatör grubu olan hedge fonlar kademe kademe alım pozisyonlarını artırdı. 2016’nın en yüksek fiyatı olan 52 dolardan beri, bu fonlar büyük miktarlı satışlar yapıyorlar. Petrol fiyatının yüzde 20’nin üzerinde düşerek teknik açıdan ayı piyasasına girmesi, hedge fonların yepyeni satış pozisyonları açtığı döneme denk geliyor. Kısacası; petrol fiyatında yaşanan düşüş bir yandan rafinerilerin üretiminin hızla artması ve bu artışın yaratacağı arz-talep dengesizliği gibi temel bir faktöre, diğer taraftan finans piyasalarının etki açısından en önemli oyuncuları olan hedge fonların satış pozisyonlarını artırması gibi teknik bir etmene dayanıyor. 

Petrol fiyatındaki hareketler, ABD’de enflasyon beklentilerini direkt etkiliyor. Burada piyasa fiyatlamasından bahsediyorum. Çünkü Fed’in; büyüme, enflasyon, faiz oranı için yaptığı tahminler pek tutmuyor. Fed’in enflasyon hedefi yüzde 2. Piyasa şu aşamada yüzde 1.5’lik bir enflasyon oranını fiyatlıyor. Petrol fiyatının dip formasyonunu tamamladığı şubatta piyasanın enflasyon beklentisi yüzde 1.1’e inmişti. Ham petrolün fiyatı haziranda 52 dolar olduğunda enflasyon beklentisi yüzde 1.7’ye yükseldi. İki aydır fiyatın düşmesiyle, enflasyon beklentisi yüzde 1.5’e geriledi. Geçen haftaki yazımda, ‘‘ABD’de finansal göstergeler faiz artırımını desteklemiyor’’ ifadesini kullanmıştım. Finansal göstergelerden, ‘‘ABD 10 yıllık faiz ile 2 yıllık faiz farkı’’ geçen hafta 80 baz puandı. Dün 85 baz puan olan bu fark, uzun süredir dar bir bant içinde hareket ediyor. Yani bu tarafta kayda değer bir hareket yok. Bir faiz artırımı fiyatlanmıyor. Fed üyeleri yılsonu enflasyonu için umutlu konuşuyor. Fakat yukarıda da belirttiğim gibi, petrol fiyatındaki düşüş trendinin kalıcılığı enflasyon konusunda belirleyici olacak. Petrol fiyatında dip noktayı şubatta gördüğümüzü düşünüyorum. Mevcut düşüş hareketinin dip noktasının nerede olacağı tartışılır. Kırk dolar düşerse, başlangıç olarak 38 dolar bölgesi gündeme gelir.

Petrol fiyatındaki düşüş hareketinin uzunluğu Türkiye ekonomisi açısından da önemlidir. Petrolün 2015’teki aylık ortalama fiyatlarının analizinden, cari açığın bir süre daha düşük kalacağı görülüyor. Petrol fiyatındaki mevcut düşüş hareketi, cari açığın düşük kalacağı bu zamanı uzatabilir. Kamu maliyesi tarafında bir sıkıntı yok. Özelleştirme gelirleri önümüzdeki dönemde beklentilerin çok üzerine çıkabilir. Enflasyon tarafı dengelenmiş gibi duruyor. Dış faktörler de bize çalışıyor. Çin tarafından tehlike sinyalleri gelmiyor. Fed faizi bu yıl bir kez artırabilir. Kaldı ki dünyada faizlerin uzun süre daha düşük kalacağı kanısındayım. Dış faktörler de bize çalışırken, Türkiye’nin kredi notu niçin indirilir?

Hak etmediğimize inanıyorum ama en kötü senaryoyu düşünelim. Moody’s veya Fitch’in, Türkiye’nin yabancı para cinsinden notunu indireceğini farz edelim. Böyle bir gelişme kısa vadede Türk finansal varlıklarının fiyatlarında dalgalanmalara yol açar. Zaman içinde piyasalar ve ekonomi yeni normale adapte olur.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019