PISA yamuk görünüyor

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ sefik@utided.org

Bildiğimiz Pisa Kulesi gerçekten yamuk bir yapı ve dünya meşhuru bir cazibe olmasının nedeni de hem eğri olması hem de bunca yıl ayakta kalabilmesi. Elazığ Harput’taki Ulu Camii gördüğümde, minaresinin Pisa Kulesi gibi eğri olması bana verdiği şaşkınlıktan öte buranın niye meşhur olmadığını düşündürmüştü.

Pisa’nın ihracatla ilgisi ne diyeceksiniz değil mi? Bugünkü Pisa başka bir Pisa ama onda da aklımıza takılan yamukluklar var. Bu PISA, OECD tarafından yıllardır yapılan bir eğitim araştırması (Programme for International Student Assessment) Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Raporu’nun baş harfleri. Medyada hak ettiği yeri pek bulduğunu düşünmüyorum amma kaçınılmaz olarak hemen siyasete malzeme yapıldı. Siyasetle pek işimiz olmadığından biz hemen yorumlara eğitim tarafından bakıverdik. Amacımız belli, zira hatırlayacağınız gibi, 2023 yılının ihracat hedefi olan 500 milyar ABD doları ihracatı kim yapacak diye sorup dururum. Araştırma 65 ülkenin 510 bin öğrencisi arasında yapılmış ve bu öğrenciler, 15 yaş 3 ay ile 16 yaş 2 ay arasındaki 28 milyon öğrencilik bir grubu temsil ediyor. Ülke olarak 65’lik grupta 44. sırada yerimizi almışız. OECD matematik ortalaması 494 iken biz 448 ortalamadayız. Ayrıca en üst seviyede (seviye 5 ve 6) yer alan öğrencilerimizin yüzdesi yüzde 5.9 ve en düşük seviyede (seviye 2’nin altında) yer alan öğrenci yüzdemiz yüzde 42. Siyasetçiler bakarsanız “Geçmiş yıllara göre gelişme içerisindeyiz”, muhalif taraftan bakanlara göre “bu sistemin başarısızlığı.“

Bu neticelere Türkiye’den sadece 8 sıra yukarıda olan ABD tarafından itirazlar var. Çünkü ilk sıralarda Çin/Şangay, Singapur, Hong Kong, Tayvan, Kore, Makao/Çin yer alıyor. Özellikle Çin için yüksek sesli itirazlar var. Olsun varsın tartışmalar sürsün de biz neredeydik, nereye geldik ve nereye gidiyoruz.

Rapor gerçek durumu ortaya koyuyor ve biz de bu sohbette, bu PISA verilerinden kıssadan hisse çıkarmaya çalışıyoruz.

2014 başında 40 yılı dolduracağım bu mesleğe yürekten bağlıyım çünkü çok severek yapıyorum. Kendim bir tesadüf eseri olarak başladım amma çok kişinin bu kariyere girmesine neden oldum ve bundan büyük mutluluk duyuyorum.

Öte yandan yüreğimi burkan bir gerçek de önümde duruyor. Dış ticarette çalışması gereken kişilerin sayısı çok amma insan kaynağımız yeterli değil. Rivayet o ki 2 milyon gibi bir sayıda KOBİ ve mikro işletme var. Bunların sadece yüzde 15’inin üretimde ihracat yeterliliğine sahip olduğunu varsaysak 300 bin işletme yapar ki diyelim 250 bin olsun. Sayın Zafer Çağlayan’ın bir beyanında ihracatçı sayımız 50 bin küsur diye ifade edilmişti. Alın size çalışmak için 200 bin işletme. Bu ifade de ihracat yapan işletmelerin hepsinin bu işi bilen elemana sahip olduğu gibi ütopik bir varsayıma bağlı. Bu doğru değil çünkü bir aralar Ekonomi Bakanlığı’ndan ifade edildiği üzere, ihracat yapan işletmelerin sadece yüzde 30’u 3 yıl üst üste ihracat piyasasında kalabiliyor. Geriye kalan yüzde 70’i ise gelip geçici olarak, bir var bir yok şeklinde ihracat yapıyorlar. Çünkü ihracat bilgileri finansman kaynakları yetersiz. Çünkü insan kaynağı yetersiz ve bilgisiz.

Fırsat buldukça dış ticaret eğitimi alan öğrencilerimizle bir araya geliyorum ve gördüklerim yüreğimi burkuyor. Adı “DIŞ TİCARET“ olan bir eğitim alan öğrencilerimizin yabancı dil seviyeleri inanılmaz derecede düşük. Bu 4 yıl olsun 2 yıl olsun okuluna göre çok fark etmiyor. Birisi çıkıp bana bu durumu açıklığa kavuşturacak olumlu bir şeyler söyleyebilir mi acaba? Yoksa 2023 hedefine bu öğrenci perspektifinden yani geleceğin ihracat ordusu varsaydığımız kişilerin penceresinden bakarken ben mi paranoyak düşünceler sergiliyorum.

Devletin, bu konuda yapması gereken çok şey var amma iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım. Biz ihracatçılar geleceğin ihracatçılarının yetişmesine nasıl ve ne kadar katkıda bulunuyoruz? Devlet ihracatçı değil, ihracatı biz biliriz. Okullardaki öğrencilerin ihracat hayatına hazırlanabilmeleri, biz ihracatçıların bu işe el atmasıyla olur. Yoksa “okullar bir şey öğretemiyor“ ağıtını hep duyarız. Hocalar ihracatçı değil ki onlar teorisyen. Pratiği biz öğretmek zorundayız. Devlet para da verse, destek de verse BU İŞİ KİM YAPACAK.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019