Politikacılar ve finansçılar karşı karşıya

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Kriz bitti derken, finansal piyasalar yeniden dalgalanmaya başladı. Borsalarda ciddi kayıplar yaşanırken dolar, Euro karşısında hızla değer kazanmaya başladı. Euro-dolar paritesi 1.22'yi gördü. Bu düzey yetmedi. Paritenin 0.80'e kadar ineceği yönlü görüşler ortaya atıldı.

Ortaya çıkan bu durum doğal olarak herkesi 'ne oluyor' sorusunu sormaya itti. Olanlar geleneksel iktisatçılar açısından kabul edilebilir gibi değil. Çünkü onlara göre bu gelişmelerin nedeni özünde piyasa ekonomisine müdahalelerden kaynaklanıyor. Ancak geleneksel iktisatçılar bu eleştiriyi yaparken krizin çıkış nedeninin finans sektörünün hırslı, hatta açgözlü, denetimden kaçınan davranışlarından kaynaklandığını göz ardı ediyorlar. Finans sektöründeki bu asimetrik yapılanmayı çözmeye yönelik politikacıların ürettikleri düzenlemelere karşı finansçıların duruşu, bugün yaşadığımız dalgalanmanın önemli nedenlerinden başında geliyor.

Politikacılar ne istiyor? Amerika'da Başkan Barack Obama finansal sistemin daha iyi denetlenmesini, mevduat bankalarının yatırım bankacılığı yapmamalarını ve türev ürünlere sınırlama getirmek istiyor. Başkan Obama istediğini de senatoya kabul ettirdi. Senatodaki oylama sorası Başkan Obama, getirilen düzenlemenin ne kadar zor yapıldığını anlatmak için şunları söylemekten de çekinmedi: "Geçtiğimiz yıl finans piyasasının lobici güçleri bizleri ikna etmeye ve verdikleri reklamlarla reformu durdurmaya gayret ettiler. Bunu yapamayacaklarını anlayınca da reformu paketinin içini boşaltmaya (sulandırmaya) çalıştılar. Senatonun finansal sektöre yönelik bu düzenlemeleri kabul etmesi onların başarısız olduğunu göstermektedir." Almanya Başbakanı Angela Merkel de geçen hafta yaptığı açıklamada, çıplak açığa satış dediğimiz, yani elinde olmayan tahvil ya da hisse senedini satıp daha sonra bunu daha düşük fiyattan alıp yerine koyan spekülatif işlemleri yasaklayıcı bir düzenleme gideceklerini söyledi. Tüm bunlardan sonra da kıyamet koptu.

Son bir haftadır küresel boyutta yaşanan krize çıplak gözle bakıldığında, Yunanistan'daki borç krizi gibi görünüyor. Ancak bu doğru değil. Çünkü kriz daha öncede yazdığım üzere Euro'nun krizi, sonra da finansçıların Amerika, İspanya ve Almanya hükümetlerine karşı direnişinin krizi.

Piyasa fetişistleri yapılan düzenlemeleri piyasa ekonomisine yapılan bir darbe, hatta Amerika'da Başkan Obama'ya kızıl yıldız takıp, sosyalizmin yeni lideri diye propaganda yapsalar da bu düzenlemelerden hükümetleri vazgeçiremeyecekler. Hatta alınan kararların diğer ülkelere yayılması bizi şaşırtmayacaktır.

Gelişmiş ülkeler finansal akımların önüne yeni engeller koyarken, bütçe ve cari açıklarını kısa vadeli sermaye girişleri ile finanse eden gelişmekte olan ülkelerin takınacakları tavır önemli. Çünkü alınacak olan tavır Türkiye'nin de yerini belirleyecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019