Şanghay İşbirliği Örgütü olmazsa “Avrasya Ekonomik Birliği” olabilir mi?...

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Son zamanlarda Avrupa Birliği bölgesinden gelen olumsuz haberler, zaten nane molla ilişkilerin olduğu bu dönemde, işi daha da zora soktu. Bir yandan AB’nin Türkiye ile ilgili olarak yayımladığı İlerleme Raporu ve bir yandan da Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’nin üyeliğini ezici bir oy farkıyla askıya alma kararı işin gidişatını olumsuz etkiledi. Bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan net bir tavır ortaya koydu: “Biz de kendimize bir yol arkadaşı buluruz ve Şanghay Beşlisi içinde yerimizi alırız” dedi.

Böylece ülkenin birkaç günlük gündemini oluşturdu. Siyasetçiler, akademisyenler, basın, ekonomi ve siyaset düşünürleri bu gündemi enine boyuna çeşitli yönleriyle değerlendirmeye başladı. Bu değerlendirmeler de halen devam ediyor. “Şanghay Beşlisi” ve doğru yeni adıyla “Shanghai Cooperation Organisation - Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)” için de aslında muhteşem bir PR faaliyeti oldu. Cumhurbaşkanının konuyu gündeme getirmesiyle milyonlarca insan bu örgütün ne olduğunu anlamaya çalıştı ya da öğrendi.

ŞİÖ, AB’nin alternatifi midir?...

Önce AB hakkında bir iki satır laf edelim.

AB, geçmişinde 60 yıllık birikim olan bir “Birlik”. Başlangıçta Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu ve Avrupa Ekonomik Topluluğu adıyla 6 Avrupa ülkesinin oluşturduğu bir ekonomik birlik.
Dalga dalga genişleyen bir yapı. 6 ülkeden sonra, ülke sayısı önce 9’a, sonra 15’e ve daha sonra da. 24’e çıkmış. En son Hırvatistan’ın da tam üyeliğe kabulü ile şimdilik 28 ülkeye ulaşmış.

AB, aslında nihai amacı “siyasi birlik” olan bir bölgesel teşkilat. Ortak ticaret, gümrük, taşıma, para politikaları olan bir sistem. Amerika gibi Birleşik Avrupa Devletleri olma hedefi olan köklü bir teşkilat.

Özellikle demokrasi, insan hakları, hukuk gibi vazgeçilmez temel değerlere sahip. Bu temel değerlere sahip olmayanlar için AB üyeliği bir hayal. Türkiye’nin AB ile ilişkileri ise çok uzun geçmişi olan bir yılan hikayesi… 1996 yılında AB ile yapılan bir “Gümrük Birliği” anlaşması var. Sanayi ürünleriyle işlenmiş tarım ürünleri ticaretinde AB üyesi gibiyiz. Onun dışında AB’nin dışındayız. 2004 yılında “tam üyelik” başvurumuzun kabulünden sonra bir arpa boyu yol almış değiliz. Mehter marşı ile iki ileri bir geri ya da tam tersi bir durumdayız.

AB, Kopenhag Siyasi Kriterlerine uyum göstermeyen Türkiye’ye “sarı kart” gösterdi. Bu gidişle “kırmızı kartı” da gösterecek gibi. Şimdi biz de ŞİÖ kartı ile karşı hamle içerisindeyiz…

ŞİÖ nasıl bir yapı?...

Şanghay İşbirliği Örgütü, 1996 yılında bölge ülkelerinin sınır uyuşmazlıklarının giderilmesi amacına yönelik olarak oluşturulmuş bir yapı. Kuruluşta Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan olduğu için ve ilk toplantı da Şanghay’da yapıldığı için “Şanghay Beşlisi” adını alan bir örgüt. 2001’de Özbekistan’ın katılımı ile aldığı yeni adı ŞİÖ.

ŞİÖ, dünya nüfusunun dörtte biri ve yüzölçümünün 30 milyon kilometrekaresi bir alandaki 6 ülke.

Beyaz Rusya, İran, Pakistan, Hindistan, Moğolistan ve Afganistan gözlemci ülkeler. Bu ülkelerle neredeyse dünya nüfusunun yarısı ŞİÖ içinde olacak. Artık böyle bir yapıya bölgesel entegrasyon denilemez. Zaten böyle bir yapı da oluşamaz.

Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan, Kamboçya, Nepal, Sri Lanka ise diyalog ortakları. Türkiye bu yapıda da dışarıda sayılır. ŞİÖ, aslında bölgesel güvenliğin sağlanması amacına yönelik olarak kurulmuş bir düzen. Daha sonra ise ekonomik, siyasi, askeri işbirliğini hedeflemiş durumda.

En tipik özelliği de ABD, NATO ve batı karşıtı olması. Öyle anlaşılıyor ki; AB ile ŞİÖ birbirinden tamamen ayrı iki dünya. Bu yapıların birisi demokrasi derken, diğerinde demokrasiden eser yok. Birisi dünyanın zengin bloku iken diğeri yoksulluk ve açlık sınırında ülkelerden oluşuyor. Birinin siyasi birlik hedefi varken diğerinin temelde askeri ittifak arayışları söz konusu…

Peki Türkiye bu yapıya uygun mu?... İsterseniz sizler bunu düşünürken biz ortaya yeni bir fikir veya öneri atalım.

Türkiye için acaba EurAsEC veya EAEC (Eurasian Economic Commonutiy- Avrasya Ekonomik Birliği) uygun bir kapı olabilir mi?

Avrupa Birliği nasıl olsa Türkiye’yi üyeliğe almayacağına göre ve Şanghay İşbirliği Örgütü de bize uygun bir yapı olamayacağına göre neden EurAsEC olmasın?...

EurAsEC konusunu ayrıca anlatalım, belki ilgi uyandırır!...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar