Turizmde sıkıntıları aşma arayışları

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Rakamlarla 2016’da turizm…

Turizm sektörü 2016 yılına çok kötü girdi. Bunun temel nedenlerini sıralamadan önce rakamların ne olduğuna bir bakalım. Zira rakamların dili daha çarpıcı. 

• 2015 yılının ilk yarısında Türkiye’ye yaklaşık 15 milyon turist gelmiş. Bu rakam, 2016 yılının ilk yarısında 10.7 milyon kişiye düşmüş. Dolayısıyla bu yılın ilk yarısında turist sayısı yüzde 27.9 oranında azalmış. 

• Toptancı bakışla bu azalış elbette dikkat çekici. Ancak; aylar itibariyle bakınca durum daha da vahim. Şöyle ki; turizm sezonuna girdikçe yani nisan ayından itibaren bu düşüş oranları çok daha yüksek olmuş. Turist sayısı; Nisanda yüzde 28, mayısta yüzde 35 vehaziranda da yüzde 41 düşmüş. Turizm sezonu kötü bir yıla girmiş. 

• Türkiye’nin turizm gelirleri açısından da durumu parlak değil. Yani; 2015 yılının ilk yarısında sağlanan turizm geliri 12.6 milyar dolar iken 2016 yılının Haziran sonu itibariyle bu rakam 9 milyar dolara gerilemiş, yani turizm gelirlerinde yüzde 28.2’lik bir düşüş ortaya çıkmış. 

• Destinasyon olarak bakıldığında İstanbul ve Antalya gibi iki önemli turizm başkentinin durumu bu olumsuz gidişatı doğruluyor. Şöyle ki İstanbul’a geçen yılın 6 ayında gelen turist sayısı 5.6 milyon kişi iken bu yıl bu rakam 4.4 milyona gerilemiş. Yani turist sayısı yüzde 22 azalmış. 

• Turist sayısının azalmasından daha kötü bir gelişme de otel fiyatlarına yansımış durumda. Geçen yıl ortalama 200 € civarında seyreden 5 yıldızlı otel oda fiyatları bu yıl 100-110 €’ya gerilemiş. 4 yıldızlı otellerde de 100 €’dan 60 €’ya kadar düşmüş. 

• Aynı şekilde Antalya’ya gelen turist sayısında da geçen yılın aynı dönemine göre 2.5 milyon azalma olmuş. 

Sonuç itibariyle ilk 6 ayın turizm rakamları kötü. Önümüzde 2-3 ay yüksek turizm sezonu kaldı. Haziran sonrası gelişmeler de iç açıcı değil. İki uzun bayrama ve yerli turizme bel bağladık. Şimdi de darbe girişimi nedeniyle kamuda izinlerin kaldırılması konusuna takıldık. Sektör ve kamu çalışanları bu konuda Hükümetten sinyal bekliyor. 

Bu sonuçların sebepleri: 

Turizmde yaşanan bu sorunların cari ve görünür nedenleri yanında çok temel yapısal nedenleri de var. 

Cari veya görünür nedenler olarak; 

• Suriye, Irak gibi bölge ülkelerinin içinde bulunduğu savaş hali, • Türkiye’nin birkaç aydan beri yoğun bir şekilde güneydoğu bölgesinde sürdürdüğü terörle mücadele, 

• Ankara, İstanbul gibi büyük kentlere sıçraya ve özellikle turizmi olumsuz etkileyen büyük terör eylemleri, 

• Rusya uçağının düşürülmesi nedeniyle uzun bir süredir yaşanan çok büyük kriz (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu haftaki Rusya seyahat programının sonuçları herkesin heyecanla beklediği bir haber olarak önemini koruyor) 

• Bunlar yetmiyormuş gibi 15 Temmuz gecesi yaşanan askeri darbe girişimi öne çıkıyor. 

Bu nedenler, özellikle batılı turistin gelmesini olumsuz etkileyen gelişmeler. Zira İngiliz ve Almanlar başta olmak üzere Avrupa’dan ve Amerika’dan gelen turistler için bu nedenler Türkiye’ye gelmemek için yeterli nedenler. 

Yukarıda sıralanan görünür nedenler dışında çok daha temel nedenler veya olumsuzluklar da var. Türkiye’nin turizm politikasını yeniden gözden geçirme ihtiyacı çok yüksek. Bu şekilde “kum, deniz, güneş” anlayışına dayalı yığın turizmi sürdürülebilir değil. Bir büyük mağaza gibi turizmin her türünü bünyesinde barındıran Türkiye’nin turizmde yeni stratejiler oluşturması şart. 

Belki de bu musibetleri fırsata çevirme zamanı!... Ancak sektörü çok yakından tanıyan ve içinde bulunan birisi olarak çok umutlu değiliz. 

Kısa vadeli tedbir arayışları… 

Her şeye rağmen Türk turizminin dinamik ve cesur olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla sektörün kendisinin kısa vadeli arayışlara girdiğini görüyoruz. Devlet de bu arayışa katkı sağlıyor. 

• Devlet, tur operatörlerine bir süreden beri uçak başına yakıt desteği veriyor ve vermeye devam ediyor. Ayrıca; turistik tesislerin irtifak bedelleri, hasılat payları ve ecri misil ödemelerinde 3 yıllık öteleme sağlamış bulunuyor. Nitekim geçen hafta bunun tebliğini Maliye Bakanlığı (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) yayımladı. 

• Gazetelerde, televizyonlarda, radyolarda, billboard’larda, sinemalarda devamlı otel reklamları boşuna değil. Sektör ciddi bir reklam atağına girmiş durumda. 

• Yerli turistlere yönelik iç pazar için çok daha farklı programlar yapılıyor. 

• Uzun bir ramazan bayramı sektöre san suyu olmuştu. Şimdi de 9 günlük kurban bayramı umudu gündemde. Özellikle darbe girişimi nedeniyle durdurulan yıllık izinlerin açılması da bir başka kısa vadeli 2016 yılı umudu olarak görülüyor. 

• Yabancılara yönelik olarak tur operatörlerinin erken rezervasyon yöntemini uyguladığını biliyoruz. Burada charter uçaklar devreye giriyor. Ancak; çeşitli nedenlerle rezervasyonların iptali ortaya çıkınca uçak sıkıntısı doğuyor. Şimdi bu sıkıntıyı aşma adına sektör tarifeli uçaklarla turist getirme ve böylece perakendeye yönelme yolunu zorluyor.

• Bu arada sektörde kapanan, el değiştiren, personel sayısı azaltılan, çeşitli tasarruf tedbirleri alınan ve doldur-boşalt anlayışına geçen oteller çok. Sözün özü; sektör 2016 yılında büyük sıkıntılar içinde. Ülkemiz ve sektör için yılı en az zararla kapatabilmek temennimiz…

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar