Türkiye 5G dönüşüm sürecinin neresinde duruyor?

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Teknolojinin ne olduğunu iyi kavrarsak, mobil iletişimde beşinci kuşak teknolojilerin (5G) ülkemizin geleceğini o ölçüde iyi inşa ederiz. Teknoloji, insanın aklını kullanarak, çıplak gücüyle yapamadıklarını yapabilmek için araç-gereç geliştirmesi kadar, metod da geliştirmesidir. Araç-gereç odaklı teknoloji algısını, metod geliştirme bütünü içinde kavrayamazsak, indirgemeci anlayışın gelişmeleri kısırlaştırıcı etkilerinden kendimizi arındıramayız.

Mobil iletişimde “5G standardının” yakın gelecekte iletişim sektörüne hakim olacağı netleşmiş durumda. Hızlı gelişmenin farkına varan toplumlar, kendi ülkelerinde iletişimde bu yeni teknolojik düzeyin mimari altyapısını oluşturmak için birbirini bütünleyen beş alanda yatırım yapıyor:
Birincisi, hayatın bütün derinliklerinde üretilen verilerin yükleneceği ve indirileceği ana bilgisayar kapasiteleri oluşturuluyor. “Ana bilgisayar” donanımlarının oluşturulmasında çip üretimi teknolojisi odak noktası, çip üretiminde bir adım öne geçen ekosistemin etkileşimini derinden etkiliyor.

Mobil iletişimde 5G aşamasının ikinci bileşeni “baz istasyonları”. Baz istasyonlarının kuruluş yatırımları kadar işletme dönemleri de ağırlıklı “ticaret odaklı” bir alan. Ali Akurgal’ın bir saptamasına göre 5G’yi verimli kullanmak için baz istasyonlarının etki mesafeleri 150 metreye kadar düşüyor. Bu mesafeler 300 metre olarak düşünülürse, ülkemizde 11 milyon baz istasyonu gerekiyor. Her cep terminali bir baz istasyonuna bağlanmak zorunda ve mesajlar terminalden terminale sıçrayarak ulaşıyor.

Üçüncü bileşen fiber kablo ağların oluşturmasıdır. Telekom üst yöneticisi Paul Doany’nin yurtdışında yaptığı bir açıklamaya göre, ülkeler bu alanda önemli yatırımlar yapıyor. Türkiye’de 15 yıllık dönemde 35,3 milyar TL yatırım yaparak 5G dönüşüm sürecinde önemli bir adım atmış durumda. AB ülkeleri fiber kullanımında yüzde 70’lik alanı kapsarken, ülkemiz yüzde 56 düzeyinde.

Bizim sahada yaptığımız gözlemlere göre, OSB’ler gibi yoğun üretim merkezleri ile hizmet kesiminin yoğun olduğu kentsel alanlarda da fiber kablo ağı hızla tamamlanıyor.
5G mobil iletişim ağının dördüncü bileşeni akıllı telefon üretimi. Bazı kaynaklara göre yakın gelecekte 20 milyar akıllı telefon kullanılacağı tahmin ediliyor. Bu da “ticari” yönüyle ilgi çekiyor; yeni bir yatırım ve kazanç alanı olarak ülkelerin ve firmaların hareketlenmesine yol açıyor. Ülkemiz ASELSAN’dan başlayan daha sonraki girişimlerle süren mobil telefon üretiminde geliştirici bir yönetim yetkinliği ortaya koyamadı.

Beşinci bileşen de “5G dönüşüm sürecinin yönetimidir”: İvedi ihtiyaç alanlarının belirlenmesi, kullanım düzeylerinin dikkate alınması, 5G’ye dönüşümün üretimi ve ticareti geliştirmedeki etkileşimi odaklı bir öncelikler sırası belirlenmesidir

Huawei’nin kritik bölgesel merkezi

Chen Yan ve Wang Wei’nin DW’de yayınlanan makaleleri, Huawei açısından Türkiye’deki gelişmeleri paylaşıyor. Huawei Türkiye’yi “bölgesel üs” olarak konumlandırıyor. Küresel ölçekte 5G dönüşüm sürecini hızlandıran Huawei, 2 yıl içinde Türkiye pazarındaki payını yüzde 3 düzeyinden yüzde 30’lara yükseltmiş durumda.

Huawei’nin Çin dışındaki en büyük Ar-Ge merkezlerinden biri Türkiye’de. Türkiye 5G dönüşümünü hızlandıran güçlü firmalardan biri olan Huawei için küresel ölçekte teknolojiler üretiminin “kritik merkezi” olarak değerlendiriliyor. Ümraniye’deki Ar-Ge Merkezinden 30 ülkenin mobil iletişim operatörlerine hizmet sunuluyor. İstanbul’daki merkezde 500’e yakın çalışanın yüzde 87’sini Türk mühendisler oluşturuyor. Mobil iletişimin bu dev firmasının Türkiye yatırımı 1.5 milyar doları aşmış. Türkiye’deki üç operatörün ağlarında ağırlıklı olarak Huawei donanımları kullanılıyor.
Türkiye’de 50 milyona yakın akıllı telefon kullanılıyor; Huawei bunun yüzde 35’ine erişmeyi hedefliyor.

Ülkemizdeki üreticiler, Huawei’den bağımsız ya da işbirliği yaparak 5G teknolojisine uygun üretim yapmak için yatırım yapıyor. TÜBİTAK ve TEYDEB desteği ile OSTİM’in örgütlediği Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) tarafından geliştirilen ürünler yakın zamanda tanıtıldı.

Ağ anahtarları ve cep telefon işlemcilerinin temel parçalarını ABD şirketleri üretiyor. Kablosuz iletişimde çip üreticisi olan Qualcomm’un ticaret savaşlarının odağında yer alması ve Google’ın kimi android işletim sistemleri güncellemelerini Çin markalı akıllı telefonlarda yasaklaması, Çin başta olmak üzere donanım üretmek ve geliştirmek isteyen ülkeleri hareketlendirdi. Intel, Qualcomm, Xilinx ve Broadcom’un siyasi irade kararlarıyla satışlarını sınırlamaları ya da yasaklamaları yeni arayışları hızlandırıyor.

Neden yatırım yapmalıyız?

Bugüne kadar geliştirilen teknolojilerinin hiçbiriyle karşılaştırmayacak kadar köklü değişmeler yaratacak olan “5G dönüşüm sürecini” özenle yönetmek gerekiyor: Bağlantı potansiyeli çeşitlilik, renklilik ve zenginlik yaratacak. Ölçme ve kaydetme iş süreçlerini ve işgücü profillerini değiştirecek. Dönüştürme ve işlem maliyetleri değişecek yeni bir rekabet sistemi oluşacak. Yaşam biçimi ve yaşam tarzları yeniden tasarlanacak. Sistemlerin ve sistemlerin sisteminin kendini yeniden üretmesinin koşulları değişecek.

1 Bağlantı potansiyeli zenginlik üretimini farklılaştıracak: Mobil iletişim teknolojisindeki yeni aşamanın merkezinde “bağlantı potansiyeli” var. Bağlantı ve hatasız kontrol imkanlarının artması, akıllı telefonlarla insanlar arasında erişebilirliği, iletişimi ve etkileşimi artırıyor. Yeni mobil iletişim potansiyelleri, her şeyi birbirine bağlayacak ve her şeyin internetinin (IoT) kapsama alanını genişleyecek. Yeni iletişim teknolojilerinin etkileri sadece insanlar, araçlar arasında bağlantıyla da sınırlı kalmayacak; altyapı sistemlerinin bağlantısı, akıllı şehirler yaratılması da kolaylaşacak. Otonom uygulamaları da eklediğimizde yeni bir üretim süreci, yeni işgücü profili, yeni verimlilik düzeylerinin oluşması, hızla günlük yaşamımızın bir parçası haline getirecek. Son çözümlemede, 5G standardı, bağlantıyı artırdıkça, çeşitlenme, renklenme, çiçeklenme, zenginleşme ve refahı yaymanın temelini oluşturacak.

2 İş süreçleri ve işgücü profilleri değişecek: Sayısal teknoloji ve 5G iletişim-etkileşim potansiyeli, iş yapmanın amentüsü olan iş süreçlerini değiştirecek. İş süreçleri değişince, insanla-iş ilişkileri farklılaşacak, bugün bildik meslekler ya yok olacak ya da odak değiştirecek. Meslekle iş ve aş arasındaki ilişki sürekli kendini yenileme üzerine kurulacak.

3 Yeni bir rekabet sistemi oluşacak: İş süreçlerinin değişmesi yeni girdi kombinasyonları işleme teknikleri, işlemler, tüketici talebini anlama teknikleri, pazarlama ve satış koşulları, tüketim kalıpları, bildik rekabet sisteminden çok farklı bir rekabet sistemine doğru evrilecek.
4 Yaşam biçimi ve yaşam tarzları yeniden kurgulanacak: İşle insan ilişkilerinin değişmesi, iş bulma, aşımızı güven altına alma, birlikte olma, aidiyet, uzlaşma ve çatışma koşulları, yeni yaşam biçimleri ve yaşam tarzları yaratacak. Kültürel değerlerimiz ve algılarımız yeniden kurgulanacak.
5 Sistemlerin kendini yeniden üretmesi yeniden yapılanacak: İnsanlar, araçlar ve sistemler arasında güvenli bağlantılar, “kendini yeniden üretme” diğer adıyla “ yeni normal koşullarını” değiştirecek. Sosyal mesafeler, zamansal mesafeler, mekansal mesafeler, deneysel mesafeler ve psikolojik mesafeler yeniden ayarlanacak.

Çok yakın gelecekte köklü değişikliklerin ortasında bulacağız kendimizi… Şimdi hep birlikte zihnimizi değişmelere göre ayarlarsak, psikolojimizi bozmadan, deneysel mesafe ayarlarını yapabilir; yeni oluşumların “zenginlik potansiyelinden” hak ettiğimiz payı alabiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar