Ücret sisteminde gizlilik

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Sekreterin intikamı

Sekreter, Bölüm Başkanı’na çok kızmıştır; istifa edecektir. Ancak gitmeden önce onu çok rahatsız edecek bir şey yapmayı kafasına koymuştur. Çok düşünür ve bulur. Yazılı bir sayfayı fotokopi ile çoğaltıp, bölüm hocalarının posta kutularına koyar. Sonra da kendi istifasını yazıp Bölüm Başkanı’nın masasına bırakıp gider.

Sabah derse gitmeden önce posta kutusunu boşaltan profesör, en üstteki kağıda pek dikkat etmez. Aklı, derste dağıtacağı ödev sorularındadır. Kağıdı destenin en altına koyar ve derse girer. Ödev sorularını dağıttıktan sonra geriye birkaç sayfa kalır. Ders sonunda ofisine doğru giderken geri kalan postalarına bakar. Her zamanki postalar diye düşünür: Evet, bir konferans daveti; yeni çıkan bir kitabın duyurusu; birkaç reklam broşürü. Ve son sayfa. Bölümdeki hocaların isminin bulunduğu bir liste ve isimlerin karşısında ücreti andıran binli sayılar. “Herhalde istatistik hocasının sınıfta yapacağı bir alıştırmanın uyduruk verileri bunlar. Yanlışlıkla benim posta kutuma konmuş” diye düşünür. Listede kendi ismini bulur. Karşısındaki sayıya bakar. Rakamlar tanıdık görünür gözüne. Evet, bu onun yıllık ücretidir. Hem de son hanesine kadar doğru. Şok olur. “Bu ne iştir?” diye Bölüm Başkanı’nın odasına yönelir. Odada birkaç arkadaşı daha vardır, ellerinde aynı sayfanın fotokopisi ile aynı şeyi sormaktadırlar: Bu ne iştir? Bölüm Başkanı burnundan solumaktadır.

Yukarıdaki olay, yıllar önce bir Amerikan üniversitesinde geçer. Söz konusu sekreter muradına ermiştir. Bölüm Başkanı’nı fazlasıyla rahatsız etmiştir. Bu skandal sonucunda bölümden iki hoca istifa eder. Her biri, bölümdeki en yüksek ücreti aldığını sanıyormuş. Hâlbuki bölümdeki en yüksek ücreti, üçüncü bir hoca almaktadır.

Ücret gizliliği ve kültür

Ücretlerin gizliliğine değişik açılardan bakılabilir. Bir bakış açısı şudur: bu bir kültür meselesidir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde arkadaşınıza ne kadar ücret aldığını soramazdınız. Sorduğunuzda alacağınız cevap “Sana ne?” olabilirdi. “Olabilirdi” diyorum. Çünkü bu da değişiyor. Örneğin, bir kişisel finans sitesi olan “Cashlorette” tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 18 ve 36 yaş arasındakiler, ücretlerini iş arkadaşları, arkadaşları ve aileleri ile konuşmaktan daha önceki kuşaklara göre daha rahatlarmış. Söz konusu araştırmaya göre Y kuşağının %30’u, ücretlerini iş arkadaşları ile rahatça konuşabildiklerini söylerken, bu oran yaşları 53 ile 71 arasında olanlar için %8 imiş.

Ülkemiz kültüründe para daha bir ilginçtir. Esnaf, kazanç bilgisini “bereketi kaçar” kaygısı ile paylaşmaz. Eski kültürde para, ayıp konular arasındadır. Ancak ücretler bazen anneler arasında açık tartışma konusu bile olabilir. Örneğin, bir oğlan annesi, kız annesine sorabilir: “Sizin kız kaç lira alıyor? Sonra da oğlunun maaşını düşünüp “Bir evlenseler; bu iki maaş bir eve girerdi, ne iyi olurdu” diye düşler de kurabilir.

Ücret gizliliği ve şirket politikası

Öte yandan ücret gizliliğine bir diğer bakış açısı da, şirket politikasıdır. Patronlar genelde ücretlerin tartışılmasını istemezler. Hatta bazı şirketlerde bu, bir iş akdi fesih nedeni bile olabilir. Ücret, bir kişinin işletmeye yaptığı katkının karşılığı olarak verilir. Farklı unvandaki kişilerin katkıları da farklıdır. Bu katkıyı tam olarak ölçmek her zaman mümkün değildir; katkı, bir algı meselesidir. Ancak patronun algısı ile çalışanın algısında da farklılık vardır. “Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar” gerçeğinden hareketle ücret bilgileri gizlenir. Bir başka neden de hiçbir ücret sisteminin adil olmadığı gerçeğidir. Ne kadar adil bir sistem de kursanız, yeni işe aldığınız bir kişiye verdiğiniz farklı bir ücret ile bu sistemi bozabilirsiniz. Örneğim, o kişiyi işe almak zorundasınızdır; aksi takdirde projeniz aksayacak, şirketin zararı oluşacaktır. Elinizde iki seçenek vardır: birincisi, ücret sistemini bozmamak; kişiyi işe almamak. İkincisi de sistemi bozarak kişiyi işe almak. Genelde de, sistemi bozmak yönünde seçim yapılır.

Sonuç;

Ücretleri gizlemek veya gizlememek, bir şirket politikasıdır. “Bizim sistemimiz her zaman adildir; bu nedenle ücret sistemimiz şeffaftır” demek bir cesur yaklaşımdır. Bunu sağlayabiliyorsanız ne mutlu size. Bir diğer seçim de ücretleri gizlemektir. Ama şu gerçeği de unutmamak gerekir. Bu güneşin altında hiçbir şey gizli kalmaz. O nedenle, siz siz olun, ücrette adillikten ödün vermeyiniz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019