Uluslararası kuruluşlar daha iyimser
Bu hafta Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) arka arkaya raporlar yayınlayarak 2011 ve 2012 yılları için iktisadi beklentilerini kamuoyuna açıkladılar.
IMF iki raporunda güncellemeye gitti. IMF Dünya Ekonomik Görünümü 2011 (World Economic Outlook Update) ve Küresel Finansal İstikrar Raporlarında (Global Financial Stability Report ) yaptığı güncellemelerde 2011 yılı için, geçen yıl ki beklentilerine göre daha iyimser bir tablo çizdi. IMF, Küresel Ekonomik Raporu'nda, geçen yıl ekim ayında, 2011 yılı için yüzde 4.2 olarak tahmin ettiği küresel ekonomideki büyümeyi yüzde 4.4'e yükseltirken, 2012 yılında da küresel ölçekte büyümenin yüzde 4.5 olacağını tahmin ettiğini açıkladı. IMF özellikle ABD'de Obama hükümetinin vergi kesintileri paketinin toplam talebi artıracağını, bunun da küresel ölçekte büyümeyi yüzde 0.5 oranında olumlu yönde etkileyeceği görüşünde.
İlginç bir şekilde, esasında bir gerçeğin de ifadesi olarak IMF, 2011 yılında dünya ekonomisi için olası risklerin gelişmekte olan ülkelerden değil, gelişmiş ülkelerden kaynaklandığını düşünüyor. IMF'yi böyle düşünmeye iten olgu ABD, özellikle Euro Alanı'ndaki borçlanma riskinin hâlâ yüksek olması.
Buna rağmen IMF, 2011 yılında gelişmiş ekonomiler için önceki büyüme oranı tahmini yüzde 2.2 iken, yeni tahmini yüzde 2.5. IMF 2012 yılında da, bu ülkelerin aynı oranda büyüyeceğini tahmin etmekte. IMF'nin raporuna göre gelişmiş ülkelerde büyümenin motoru ABD olacak. Yapılan tahminlere göre ABD bu yıl yüzde 3, 2012'de yüzde 2.7 büyüyecek. IMF Japonya'nın 2011'de yüzde 1.6, 2012'de yüzde 1.8 büyüyeceğini beklemekte.
IMF tahminlerine göre en güçsüz büyüme eğilimi Euro Alanı'nda olacak. Raporda Euro Alanı'nın 2011'de yüzde 1.,5, 2012'de yüzde 1.7 büyüyeceğini tahmin ediliyor. Almanya'nın güçlü iç talep nedeniyle bu yıl için büyüme tahminini yüzde 2'den yüzde 2.2'ye çıkaran IMF'ye göre, Fransa da 2011 yılında yüzde 1.6 büyüyecek. İngiltere'ye ilişkin 2011 yılı için yüzde 2 olan büyüme tahmini ise değiştirmedi.
IMF gelişmekte olan ülkelerin 2011 yılındaki büyüme tahminini de yeniden düzeltti ve yüzde 6.4'ten, yüzde 6.5'e çıkardı. IMF, bu ülkelerin için 2012 yılı büyüme tahmini yüzde 6.5. IMF tahminlerine göre, Çin bu yıl yüzde 9.6, 2012'de yıl yüzde 9.5, Brezilya bu yıl yüzde 4.5, 2012'de gelecek yıl yüzde 4.1 büyüyecek.
IMF, raporundaki bu tahminlerin gerçekleşmesi için gelişmiş ülkelere parasal genişlemeye devam etmeleri gerektiğini söylerken, gelişmekte olan ülkelerde enflasyon riskinin arttığını ve sıkı para politikası uygulamaları yönünde önerilerde bulunmakta.
Dünya Bankası'nın büyüme tahminleri de IMF kadar iyimser ve büyüme açısından krizin bittiğini işaret ediyor. Dünya Bankası, 2011 yılında küresel ölçekte 2011 yılında yüzde 4.1, 2012 yılında ise yüzde 4.4 oranında bir büyüme tahmininde bulunmakta. Dünya Bankası da küresel ekonominin karşılaşabileceği krizler konusunda büyük ölçüde IMF ile aynı görüşte. Buna ek olarak Dünya Bankası yükselen ekonomilerin sermaye akımlarından kaynaklanan kur riskinin bulunduğuna vurgu yapmakta.
IMF, Dünya Bankası ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün ortak kanısı ise dünya ekonomisindeki bu büyümeye karşılık işsizlik oranında 2011 yılında da kayda değer bir düşmenin olmayacağını ifade etmekte. Özellikle ILO Küresel İstihdam Raporu'nda işsizlik sorunun ağırlığının önümüzdeki yılda devam edeceğini net bir şekilde ifade etmekte. Bu da krizin büyüme açısından ağırlığının azalmasına karşın, istihdam boyutun süreceğini göstermekte. Dolayısıyla da Türkiye gibi işsizlik oranı yüksek olan ülkelerin uygulayacakları iktisat politikalarında bu boyutu ihmal etmemeleri gerekmekte.